Prof.Dr.
C.Can Aktan
E-Öğrenme
(E-Learning), teknik bir tanımla, e-öğrenme; internet, intranet,
extranet veya diğer internet-temelli teknolojiler ile
gerçekleştirilen senkronize (eş-zamanlı) ve asenkronize (eş-zamanlı
olmayan) öğrenme tekniklerine verilen isimdir. Daha sade bir tanım
yapmak gerekirse çeşitli teknolojilerin (internet, intranet gibi
iletişim ağları, CD-ROM, cep telefonu vs.) kullanılarak eğitimsel
bilgilerin ve öğretme materyallerinin kullanıcılara ulaştırılmasıdır.
E-Öğrenme, görsel ve işitsel ögelerle zenginleştirilmiş eğitimsel
içerikleri ve bunları destekleyen çeşitli testleri sunabilen, konu
ile ilgili gerekli bilgilere ulaşımı kolaylaştırabilen ve en
önemlisi interaktif ortam sağlayabilen bir öğrenme
sistemidir.(
http://cet.boun.edu.tr)
Bilgisayarların bilgiyi sesli, görüntülü ve metin tabanlı olarak
sunması sayesinde, öğrenciler görerek, duyarak ve okuyarak
öğrenebilirler. Bu sayede her öğrenme grubuna mensup öğrenciye uygun
bilgi sunulur ve klasik sınıf ortamı eğitimlerinde gerçekleşen
öğrenmeden daha uzun süren bir öğrenme gerçekleşir. Klasik sistemde
genellikle öğrenme bilginin soyut olarak öğrenciye anlatılmasını ve
öğrencinin bu bilgileri önceki bilgileri ve ilgi alanlarından gelen
tecrübelerine bağlayarak öğrenmelerini öngörür, buna bir kez öğrenme
dersek; teknolojiyi kullanmamız sayesinde bilginin daha kalıcı
olmasını sağlayabiliriz. Görsel, işitsel öğrenmenin yanı sıra
kolaylıkla sağlanacak uygulama ortamı sayesinde öğrenciler bir
konuyu üç kez öğrenmiş olurlar.
E-öğrenmede öğretici ve
öğrenen arasındaki iletişim iki yolla yapılabilir:
·
Eşzamanlı
(senkronize) İletişim:
Önceden
belirtilen programa göre öğretici ile öğrenen internet aracılığı ile
bire bir iletişim kurup eğitim/yetiştirim etkinliklerini
sürdürebilirler. Eğer öğrenen sayısı fazla ve bir öğretici eşzamanlı
olarak programı sürdürecekse görüntülü konferans yapılabilir. Her
iki durumda da iki yönlü bir iletişim ve etkileşim vardır.
·
Eşzamanlı
Olmayan (asenkronize) İletişim:
Öğrenenin kendi istediği zamanda CD-ROM kullanması veya sunucu
taraftaki siteme girmesidir. Her iki durumda da daha önceden
hazırlanmış ve kendi içinde etkileşimi olan programların
izlenebilmesidir.
Rakamlarla dünyada e-Öğrenim’in ulaştığı boyutları da kısaca ortaya
koymaya çalışalım.
(http://www.microsoft.com/turkiye/mslife)
-International Data
Corporation (IDC) adlı kuruluşa göre, tüm dünyada meslek içi eğitim
sektörünün rakamsal büyüklüğü 2004 sonu itibariyle 60 milyar doları
dolayındadır ve bunun 6.6 milyar dolarını e-öğrenim faaliyetleri
oluşturmaktadır. E-Öğrenimin pazarının 2006'da 23.7 milyar
dolara ulaşacağı yahmini yapılmaktadır.
-ABD'de ki Phoneix Online
Üniversitesi'nin araştırmasına göre toplam e-öğrenim pazarı
2002'deki 10.3 milyar Dolarlık seviyesinden 2006'da 83.1 milyar
dolara ulaşacaktır.
Yine Phoneix Online Üniversitesi'nin araştırmasına göre şu anda
ABD'de e-öğrenim ile eğitim alanların yüzde 44'ü teknik veya
sertifikalı profesyonellerden, yüzde 30'u ise orta kademe
yöneticilerden oluşmaktadır.
-IDC'ye göre, dünya
çapında en büyük 2000 işletmenin yüzde 80'ni 2006 yılına dek
çalışanlarına, bilgisayarlarında çalıştırabilecekleri
"video-on-demand" (VOD - talebe bağlı video) olanakları
sunacaklardır. VOD teknolojileri, çalışanların motivasyonunu yüksek
tutmak için büyük önem taşımaktadır.
Mehmet Kesim, “Herkes İçin, Her Yerde, Her Zaman Etkin
Öğrenim E-Öğrenme” ,
http://aof20.anadolu.edu.tr/program.htm
Çalışmanın tamamı için bkz:
Coşkun Can Aktan,
“Yüksek Öğretimde Değişim: Global Trendler ve Yeni Paradigmalar”,
içinde: C.Can Aktan, Değişim Çağında Yüksek Öğretim, İzmir: Yaşar
Üniversitesi Yayını, 2007.