KÜLTÜR VE UYGARLIK
Coşkun Can Aktan & Hasan Tutar
Kültür kavramının daha doğru anlaşılması için, kavramın benzer kavramlarla olan
farklılıkları üzerinde durmak gerekmektedir. Bu kavramların başında
medeniyet veya uygarlık kavramı gelir. Kültür uygarlıktan farklı
olarak toplumların birbirlerinden ayrılan yönleri üzerine kuruludur. Uygarlık
ise, toplumların ortak yönleri üzerine kurulur. Kısaca toplumların farklı
yönleri kültürü, benzer yönleri uygarlığı oluşturur. Kültür ve uygarlık arasında
yapılan bir başka ayrım, kültürün yaşamın manevi/soyut öğelerinden,
uygarlığın ise maddi/somut, nesnel öğelerden oluştuğu şeklindedir. Bu
ayrıma göre uygarlık toplumun nesnel, teknolojik ve bilgisel faaliyetleridir;
kültür ise toplumun öznel din, felsefe ve sanatla ilgili yanlarını ortaya koyar.
Bu görüş, kültür öğesini değiştirebilir, benzersiz ve eklenemez olarak görürken,
uygarlığı bir süreç içinde biriken ve değişmez bir olgu olarak ele almaktadır.
Bu ayrım Gökalpin, kültür millidir, uygarlık evrenseldir (Gökalp,
1994,25) ayrımına da uygun düşmektedir.
Genel olarak bir toplumun genel kültürü içerisinde yeralan nesnel ve teknik
öğelere uygarlık, öznel ve soyut olanlara ise kültür denilmesine
karşılık; bazı sosyologlara göre medeniyet ile kültür birbirinden ayrılmaz
içeriklerdir. Yaşam ne sadece somut, ne de sadece soyuttur; aksine aynı anda hem
somut, hem de soyuttur. Bu nedenle uygarlık kavramını aralarında yakınlık
bulunan veya ortak bir kaynaktan gelen milli kültürler bütününü belirtmek için
kullanmak mümkündür. Batı medeniyeti denildiği zaman İngiliz, Fransız, İtalyan
ve Amerikan kültürleri anlaşılmalıdır. Başka bir ifade ile kültür kavramı belli
bir topluma aittir; medeniyet ise zaman ve mekan itibariyle daha geniş ve daha
kucaklayıcı bütünler için kullanılmaktadır (Meriç, 1986: 43).
Çalışmanın devamı için orijinal kaynağa
müraacat ediniz...
Coşkun Can Aktan & Hasan Tutar, " Bir Sosyal Sermaye Olarak Kültür",
Pazarlama ve İletişim Kültürü Dergisi. 2007.
|