ORGANİZYON VE YÖNETİM TEORİLERİ ALANINDA ÇAĞDAŞ YAKLAŞIMLAR 

Prof. Dr. Coşkun Can Aktan

 

Organizasyon ve yönetim teorisi alanında Henri Fayol ve Max Weber’in görüşleri Kamu Yönetimi (Public Administration) disiplininin gelişimine katkılar sağlarken Frederick Taylor’un araştırmaları Özel Yönetim ya da İşletme Yönetimi (Business Management)’nin  gelişimine başlangıç teşkil etmiştir. Uzun yıllar kamu ve özel organizasyonların yönetimi konusundaki araştırmalar birbirinden ayrı olarak gelişimini sürdürmüştür. Üniversitelerde kamu yönetimi ve işletme yönetimi eğilimi veren fakülteler ya da bölümler ayrı disiplinler olarak ele alınmış ve birbirinden kopuk iki ayrı disiplin durumuna düşmüştür.

Walter A. Shewart

Organizasyon ve yönetim teorisinde 1930’lu yıllardan itibaren yeni gelişmeler olmuştur. 1930’lu yıllarda ABD’de Bell Telephone Şirketinde istatikçi olarak çalışmalarını sürdüren Walter A. Shewhart İstatiksel Kalite Kontrolü alanında önemli çalışmalar yapmıştır. Shewhart, üretime istatiksel yöntemleri uygulayan ilk kişilerden biri olarak kabul edilmektedir.

Deming

Shewhart’ın kalite konusundaki çalışmalarını ABD’de W. Edwards Deming ve Joseph M. Juran’ın çalışmaları izlemiştir. Bu iki bilim adamı Japonya’ya davet edilmiş ve Japon mühendislere kalite geliştirme, kalite planlama ve kalite kontrol konularında seminerler vermişlerdir. 1950’li yılların sonlarına doğru Toplam Kalite Kontrolü alanında kayda değer çalışmalar yapan bir diğer Amerikalı Armond V. Feigenbaum’dur. 1960’lı yılların başında Japonya’da Kaoru Ishikawa’nın Kalite Çemberleri ve Neden-Etki Analizleri konusunda çalışmaları da ilgi çekmiştir. Yine Japonya’da Genichi Taguchi’nin istatiksel deney tasarımı ve Kalite Kayıp Fonksiyonu (Quality Loss Function) alanındaki çalışmalatı yeni yönetim felsefesinin temel unsurlarından birisinin kalite olduğu konusunu açık bir şekilde ortaya koymuştur. Taguchi, kalite mühendisliğinin gelişimine öncü olan bir kişi olarak kabul edilmektedir.

Juran

 

Kalite konusunu ön planda inceleyen Amerikalı Philip Crosby de Sıfır Hata (Zero Defect) akımının öncülerinden biri olmuştur. Kalite konusunda yapılan bu çalışmalar 1980’li yıllarda ve özellikle 1990’lı yılların başlarından itibaren Toplam Kalite Yönetimi (Total Quality Management) adı verilen yeni yönetim felsefesinin ilk adımını oluşturmuştur.

1980’li ve 1990’lı yıllarda organizasyon ve yönetim teorisi alanında başkaca gelişmeler oldu. Yönetimde grup çalışmasının önemi üzerinde duruldu ve bu çerçevede geleneksel yönetim anlayışları ve Taylorizm felsefesine bu açıdan önemli eleştiriler yöneltildi. Organizasyonda yüksek performans için insan kaynaklarının geliştirilmesine ve eğitime daha fazla önem verilmesi üzerinde durulmaya başlandı.

Bu arada 1986 yılında Japon Masaaki Imai, Kaizen-The Key to Japan’s Competive Success-(Japonya’nın Rekabetçi Başarısının Anahtarı) başlığını taşıyan önemli bir kitap yayınladı. Bu kitap ile birlikte “Kaizen” kavramı yeni organizasyon ve yönetim felsefesinin önemli kavramlarından birisi oldu. Japonca “Sürekli Gelişme” anlamına gelen Kaizen, değişim yönetiminde temel ilkelerden birisi olarak kabul edilmeye başlandı.

Rekabet Stratejisi ve Stratejik Yönetim de yine 1980’li yıllarda ve özellikle 1990’lı yılların başlarından itibaren özel organizasyonların (şirketlerin) yönetiminde önemli bir araştırma ve gündem maddesi oldu. Michael E. Porter’in 1980 yılında yayınlanan Competitive Strategy: Techniques for Analyzing Industries and Competititors (Rekabetçi Strateji: Sanayilerin ve Rakiplerin Analizinde Teknikler) kitabı bu alanda önemli bir başlangıç teşkil etti. Porter’in analizleri diğer bilim adamları ve yönetim danışmanlığı firmaları tarafından daha da geliştirildi.

1980’li yıllarda önemli gelişmelerden birisi de “En İyi Uygulamaların Adaptasyonu” (Benchmarking) adı verilen bir yöntemin organizasyonlarda uygulanması konusunda yapılan çalışmalar oldu. ABD’de Xerox şirketinde bu konuda yapılan çalışmalar diğer şirket ve organizasyonlar için de ilk örnek oldu.

Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde 1930 sonrasından günümüze değin organizasyon ve yönetim alanındaki gelişmeleri konu itibariyle şu şekilde sıralayabiliriz:

Toplam Kalite Yönetimi: Organizasyonlarda kalite geliştirme, kalite planlaması ve kalite kontrol çalışmalarının yapılması; üst yönetimin kalite konusuna önem vermesi; tüm çalışanların kalite geliştirme çalışmalarına katılımı.

Rekabet Stratejisi ve Stratejik Yönetim: Organizasyonda Durum Analizi (SWOT Analizi) yapılması; rakip firmalara karşı üstünlük ve zayıflıkların tespit edilmesi; organizasyonlarda vizyon ve misyon bildirgelerinin hazırlanması; stratejik planlamanın uygulamaya konulması.

Benchmarking: bir organizasyondaki stratejileri, uygulamaları, süreçleri, ürün ve hizmet kalitesini o alanda faaliyet gösteren “en iyi” (best in class) organizasyonlarda ve “en iyi uygulamalarla” (best practice) karşılaştırarak organizasyonun daha iyiye gitmesini sağlamaya çalışmak.

Sinerji ve Grup Çalışması: Organizasyonlarda multi-fonksiyonel çalışma gruplarının oluşturulması ve grup çalışmasının yaygınlaştırılması; çalışanların karar alma ve yönetim sürecine katılmalarının sağlanması.

Eğitim: Organizasyonda sürekli eğitim felsefesinin benimsenmesi; temel eğitim kadar, işbaşında eğitim, sürekli bilgi ve beceri kazanmaya önem verilmesi.

İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi: Organizasyonlarda en önemli kaynağın insan olduğunun kabul edilmesi; insana, dolayısıyla tüm çalışanlara değer verilmesi.

Performans Değerlendirilmesi ve Ölçümü: Organizasyonun, yöneticilerin ve çalışanların performanslarının değerlendirilmesi ve ölçülmesi konusunda çalışmalar yapılması.

Bilgi Teknolojilerinden Yararlanılması: Organizasyonlarda yeni bilgi teknolojilerinden azami ölçüde yararlanılması. Bilgisayar destekli üretimin gerçekleştirilmesi.

 

 

 

Kaynak:

Coşkun Can Aktan, Değişim Çağında Yönetim, İstanbul: Sistem Yayıncılık, 2004.

Coşkun Can Aktan, Değişim ve Yeni Global Yönetim, İstanbul: MESS Yayını, 1999.