Sinerjik yönetimin
başlıca özelliklerini satır başlarıyla şu şekilde özetleyebiliriz:
Sinerjik yönetim,
organizasyonda yüksek performans için tüm üretim faktörlerinin birarada
kullanılması ve ortak bir enerjiye dönüştürülmesi demektir. Daha açık bir
ifadeyle, organizasyonda başta liderlik olmak üzere sistem, donanım, insan
vs. tüm kaynakların organizasyon amaçlarına yönlendirilmesi sinerji etkisi
için gereklidir.
Organizasyonda ekip
çalışması ve çalışanların yönetime aktif olarak katılımını sağlayan
faktörler “sinerji etkisi” nin bir başka kaynağıdır.
Sinerjik yönetim aynı
zamanda organizasyonda fonksiyonlararası iletişim ve etkileşimin önemi
üzerinde durmaktadır. Herhangi bir organizasyonda tasarım, üretim, satış ve
araştırma fonksiyonlarının birbiri ile yakın iletişim içerisinde
sürdürülmesi yine “sinerji etkisi” ortaya çıkarır. Bunun sonucu ise
organizasyonda kalite, etkinlik, verimlilik, karlılık, hızlı ürün geliştirme
vs. şekillerde ortaya çıkar. Örneğin, bir organizasyonda Ar-Ge bölümünde
çalışan mühendis ile üretim, satış ve pazarlama süreçlerinde görevli
kimselerin aynı takım çalışması içerisinde yeralması organizasyonun
başarısını etkileyecek yeni fikirler ve uygulamaları gündeme getirebilir.
Konuyu Deming Döngüsü adı verilen şekil üzerinde açıklayabiliriz.
Yeni yönetim felsefesinin kurucularından Edwards W. Deming, bir şirketin
müşteri beklentilerine uygun üretim yapabilmesi için araştırma, tasarım,
üretim ve satış arasındaki sürekli alışverişin ve etkileşimin önemi üzerinde
durmuştur. Deming’e göre tek bir fonksiyon üzerinde değil, bütün
fonksiyonlar üzerinde durmak ve bu fonksiyonlar arasındaki iletişimi ve
etkileşim düzeyini artırmak önem taşımaktadır.