Kurumsal Kültür

WWW.CANAKTAN.ORG

   KURUM KÜLTÜRÜNÜN OLUŞUMU

COŞKUN CAN AKTAN & HASAN TUTAR

 

 

Kurum kültürünün önemli bir özelliği de oluşum biçimiyle ilgilidir. Buna göre kurum kültürü ya kendiliğinden oluşur veya yaratılabilir. Kurum kültürünün genel olarak bir süreç içerisinde kendiliğinden oluşması, çalışanların inanç ve değerlerine göre şekillenmesini sağlar. Bu sayede kurum kültürü, çalışanların kurumsal amaç ve hedeflerin gerçekleşmesine ve kurumsal bağlılığa katkı sağlar. Sağlıklı bir kurumsal yapı ancak kendiliğinden oluşan ve çalışanların değerlerine dayalı kültür ile mümkün olabilir. Kurum kültürünün kurucu lider ve üst yönetimin, kısaca kurumsal irade tarafından yaratılması durumu, çalışanların bir kültürel değişim yaşamalarına, yerine göre kültürel direnmeye neden olabilir.

Kurumların kültürlerini bizzat kendilerinin oluşturmaları kurucu rasyonalizm olarak ifade edilir. Kurumsal kültürün çalışanların inanç ve değerlerine göre bir süreç şeklinde oluşması ise evrimsel kültür oluşumu olarak ifade edilir.[1] Evrimsel kültür oluşumu, kurum çalışanlarının kurumun iç çevresi ile sürekli etkileşimi sonucu kendiliğinden oluşur. Kurucu rasyonalizmde olduğu gibi, yukarıdan empoze edilen, emredilen ve zorla kazandırılan bir kültür olmadığı için benimsenmesi daha kolay ve kalıcılığı daha fazladır.

Kurum kültürünün oluşumunda en önemli rol, kurumsal iradeye aittir. Kurumsal irade kurumun kurucu ve yöneticileri tarafından temsil edilir. Kurucu ve yönetici irade, kültürü oluşturan öğelere yönetilenler kadar bağlı olmadıkları için, kurumsal kültürün oluşumunda başat bir rol oynar; ancak kurum kültürünün oluşumu, sadece kurucuların iradesi ile sınırlı değildir. Çalışanlar da, kurumsal kültürün oluşumunda kendilerine özgü değer ve normlardan oluşan bir kültür oluştururlar. Kurum kültürü, kurum çalışanlarının ortak değerlerinin bir birleşimi olduğu için oluşumu da ortak değerler ve inançlar çerçevesinde olur.

Kurumsal kültürün oluşumunda çalışanların etkisi, kurumsal verimlilikleri, etkinlikleri statü ve yetkileri ölçüsünde olacaktır. Çalışanlar, kurumlarda yasal (formel) yetkilerin yanında, biçimsel olmayan (informel) yetkiler kullanırlar. Çalışanların biçimsel olmayan yetki kullanma inisiyatifleri yasal yetkilerinin yanında, bilgi ve becerileri oranında olacaktır.

Kurumlarda çalışanlar tarafından benimsenen, onlara yol gösteren, kalıcı ve geçerliliği kolay kolay ortadan kalkmayacak değerler sisteminin oluşturması, bu değerleri somutlaştıracak ve çalışanlara rol modeli oluşturacak, onları motive edebilecek liderlerin yaratılmasına bağlıdır.

Kurum kültürünün oluşturulması kadar diğer önemli bir konu da, kültürün kurumun yeni üyelerine aktarılması veya kazandırılmasıdır. Kurumdaki insan kaynakları uygulamaları ve oryantasyon faaliyetleri, kültürün hem geliştirilmesinde, hem de pekiştirilmesinde büyük önem taşır. Çalışanların seçilmesi, iş tanımlarına uygun görevlere yerleştirilmesi, performanslarının değerlendirmesi, ödüllendirme uygulaması, sürekli eğitim ve mesleki geliştirme etkinlikleri, terfi işlemleri gibi tüm kurumsal süreçlerde, kurumsal kültürün oluşumuna katkı sağlayacak çalışmaların yapılması gerekir.

Kültür genetik bir olgu olmadığına göre, öğrenilebilir bir niteliğe sahiptir. Kurumsal kültürün öğrenileceği ilk kişi, kurum hiyerarşisinin en başındaki kişidir. Bir kurum yöneticisinin veya çalışanının sözleri başlangıçta düşünceye, düşüncesi tutumlara, tutumları davranışa, davranışları alışkanlıklara, alışkanlıkları karaktere ve karakteri kültürüne dönüşür. Bu kültür aynı zamanda kurumsal kültürün oluşumunu etkiler (Aydın, 2000:25).

Kurumlarda herhangi bir davranış motifi sık aralıklarla tekrarlanırsa, önce norm, normlar  inanç ve daha sonra da varsayım haline gelir. Varsayımlar ise, kurumsal kültürü oluşturan önemli unsurlardan biridir.

Kurum kültürünü oluşturan unsurların en önemlilerinden biri, güçlü liderlik motifidir. Kurumda güçlü liderlik figürleriyle karşılaşan kişi, onun kişiliğiyle özdeşim kurma yoluna gidecektir. Özdeşim kurma, kurumda liderlik figürünü modelleme yoluyla benimseme şeklinde ortaya çıkacak ve kültürün oluşumuna önemli katkı sağlayacaktır.  Özdeşim yoluyla kazanılan davranışlar, diğer kurum çalışanları için de model oluşturacak ve inançlar uygulamaya konulduğunda çalışanlar kendi deneyimlerinden “kurucuların” davranışlarını modelleme yoluyla benimseyeceklerdir. Bundan sonra, kolektif öğrenme yoluyla liderlerin davranışları yavaş yavaş paylaşılan kültürel kalıplara dönüşecektir.

Kurucular ve onlardan sonra gelen liderler, kendi varsayımlarını yerleştirmeye çalışacaklardır. Öğrenme süreci giderek daha fazla ortak hale gelecek ve sonuçta ortaya çıkan kültürel varsayımlar yalnızca liderlerin en baştaki varsayımlarını değil, tüm kurum çalışanlarının inanç ve değerlerini, tutum ve davranışlarını kısaca kültürünü oluşturacaktır.

Kurum kültürü, değere dayalı özelliklerin her birinin bileşimi sonucunda ortaya çıkar. Bu değerler, çalışanların kurum hakkındaki ortak duyguları, kurumsal faaliyetlerin yapılış biçimi ve çalışanların kurumlarında nasıl davranması gerektiği, kısaca kurumsal davranış konusunda bir temel oluşturur. Kurumsal kültür, söz konusu temel üzerinde yükselir.

Yukarıda sayılan unsurların yanında, kurum kültürünün oluşumuna katkı sağlayan bazı belirleyiciler (boyutlar) şunlardır:

Ahlaki değerler. Her toplum inanç sistemlerine, geleneklerine ve tarihsel birikimlerine göre farklı ahlaki değerlere sahiptir. Kurumlar hem kendilerini oluşturan iç çevrelerinin, hem de etkileşimde bulundukları dış çevrelerinin ahlaki değerlerin etkisi altındadırlar.

Dini değerler. Dinler güçlü inanç sistemleridir. Bir inanç sistemi “iyi”, “kötü”, “doğru”, “yanlış” gibi belirlemelerle, bireysel ve toplumsal düzenleyici olmak gibi fonksiyon  görürler.

Teknik değerler. Yapabilme bilgisine yarayan her tür değer, teknik değerdir. Teknik değerler kurumun fiziksel unsurlarıyla, onun maddi üretim ilişkileri tarafından temsil edilen değerlerdir. Teknik değerler, kurumsal kültürün önemli unsuru olan fiziksel unsurları şekillendiren değerlerdir.

Ekonomik değerler. Her kurumun üç tür kuruluş amacı vardır; kâr elde etmek, istihdama katkı sağlamak ve varlıklarını devam ettirmektir. Kurumlar söz konusu amaçlarına, ekonominin piyasa koşullarına göre davranmalarını sağlayan değerleri sayesinde ulaşabilirler.

Sosyal değerler. Bireyin, grubun ve kurumun temsil ettiği kültürün, bir üst sistem olan toplumsal kültürün oluşturucusu olan değerlerdir. Her kurum kültürü, sosyal değerlerin oluşturduğu sosyal kültürün bir alt kültürü durumundadır.    

Psikolojik değerler. Kurumlar bireylerden ve gruplardan oluşur. Gruplar, kendilerine has inançları, tutumları ve davranışları olan bireylerden oluşur. Bireylerin kurumdaki tutum ve davranışları, onların psikolojik davranışları tarafından temsil edilir. Psikolojik değerler aynı zamanda bireyin kimliğini oluşturan değerlerdir.

Stratejik değerler. Stratejiler kurumların geniş kapsamlı ve uzun vadeli stratejik değerleriyle amaç ve hedeflerini gerçekleştirmeye çalışırlar. Stratejik değerler, kurumların, gelecek arayışlarını temsil eden değerlerdir.

Estetik değerler. Kişilerin, grupların ve kurumların güzellik algılamasıyla ilgili değerlerdir. Estetik değerler kurumsal imaj oluşturmanın en önemli aracı durumunda olan değerlerdir ve kurumun maddi kültürün oluşumunda önemli bir faktördür.


 

[1] Bu iki farklı yaklaşım konusunda çok esaslı bilgi ve tartışmalar için bkz: Hayek, 1976. Hayek’in sınıflamasında “oluşturulmuş düzen” (taxis) ve “kendiliğinden oluşan düzen” (cosmos) belirli bir kültürel evrim içerisinde ortaya çıkar. Din, ahlak, gelenekler gibi kurumların oluşumunda insanların bilinçli çabaları ve niyetleri sözkonusu değildir. Bu kurumlar kendiliğinden oluşurlar ve kültürel evrimin (cultural evolution) sonucudurlar. Hayek’in düşünce sistematiğinde taxis, insanlar tarafından unsurları planlı bir şekilde yerine yerleştirilerek ya da onlara farklı görevler yüklenerek üretilen organizasyon benzeri bir düzenlemeye, yani formel düzenlemelere karşılık gelmektedir. Hayek’in “cosmos” ve “taxis” sınıflaması konusunda detaylı bilgi için bkz: F.A. von Hayek, “The Confusion of Language in Political Thought”, in: Friedrich A. Von Hayek (1978), New Studies in Philosophy, Politics and Economics and the History of  Ideas,  Chicago, University of Chicago Press. S. 72-76.

 

 

 

 

                                                              © COPYRIGHT 2006, C.C.Aktan

Tüm hakları saklıdır. Bu web sayfasında Coşkun Can Aktan'ın editörlüğünü yaptığı  Kurumsal Kültür (Ankara: SPK Yayını, 2006) adlı kitabın bir kısmı yeralmaktadır. Bu web sayfasındaki bilgilerden yararlanıldığında bilimsel araştırma etik ilkeleri gereğince kaynak gösterilmesi gerekir.  Bu web sayfasındaki metinlerin tamamı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası hükümleri gereğince yazılı izin alınmaksızın hiç bir şekilde kullanılamaz.