KURUMSAL DAVRANIŞIN
YAŞAM ALANI: DAVRANIŞ DÜZLEMİ
Hasan Tutar
Kurumsal davranışlar kurumlardaki tüm bireylerin
davranışlarını düzenleyici görevi olmasına rağmen, bireysel
davranışlar tümüyle bireyin kendi psikolojik durumuyla ilgilidir ve
bireyin bu tür davranışlarını kurumsal davranış düzlemine göre
düzenlemesi, onun özel çabalarıyla mümkün olur. Kurumsal davranış
düzlemi bireyi temsil etme özelliği ölçüsünde, bireysel davranışlar
azalacak ve bireysel davranışlar o ölçüde kurumsallaşacaktır.
Her bireyin kendine özgü inanç, tutum, huy, karakter
ve mizaç gibi özellikleri olduğu gibi, her kurumun da kendine özgü
bir sosyal yapısı, bu yapının istediği davranışlar, değer yargıları,
inanç sistemleri ve ilişki kalıpları vardır. Bu tür olgular,
bireylerce belirli kurumsal standartlar içerisinde kavranır ve
işlevsel hale getirilir. Başka bir ifadeyle kişiler, belirli değer
yargıları ve normlarla donatılmış kurumlarda beklenen davranışlar
gösterirler. Kişilerin genel olarak davranışlarını düzenleyen, daha
özel davranışlara hazırlanmasını sağlayan bir davranış düzlemi
olarak “kolektif davranış” olgusu, kurumsal davranış düzlemini
ortaya çıkarır.
Davranış düzlemi, bir sosyal yapı veya grup içinde istenen ve
hoşgörü sınırı içinde kalan davranış örgüsünden oluşan ortak
etkileşim alanıdır. Davranış düzlemi ve rol davranışı, özellik
olarak sınırlı bir alandaki ilişkiler sistemini düzenler. Şüphesiz,
geniş ölçekli davranış düzlemleri vardır ve bu düzlemlerin
davranışları sınırlama fonksiyonu mevcuttur; ancak bireysel
davranışlar her zaman belirlenmiş kurallar veya bekleyişlerle
anlamlı hale gelmez.
Organize olmuş yapı içerisinde ortaya çıkan, kurumsal anlaşmanın
sonucu belirlenen davranışlar topluluğuna kurumsal davranış düzlemi
denir. Kurumsal bir yapı içinde tüm davranışlar kurumsal değildir.
Kurumlarda bireysel davranışların, kurumsal norma ve kuralların
kabul alanına göre istenen ve istenmeyen yönü vardır. Davranış
düzlemi, belirli bir kurumsal yapı içinde kurumsallaşması arzu
edilen davranışlar topluluğudur. Buna göre davranış düzlemi,
kurumsal bir yapı içinde, kurumun amaç ve normlarına uygun
davranışların etkileşim alanıdır. Yapılan tanımlardan davranış
düzlemini oluşturan temel faktörlerin, kurumsal amaçlar ve
kurumsallaşması arzu edilen davranışlar olduğu anlaşılmaktadır.
Kurumsal veya sosyal yaşamda her davranış düzleminde
istenen ve istenmeyen davranış örgüsünü oluşturan iki ayrı faktör
grubu vardır. Bunlardan biri hemen bütün kurumsal ve sosyal sistem
içerisinde yer alan, her davranış düzleminde sınırlandırıcı özelliği
olan “genel kurallar” ya da “kurumsal normlar”, diğeri ise her
davranış düzleminin kendi iç şartlarından ve ortamından kaynaklanan
ve bireyin özerk alanını oluşturan “özel kurallar”dır.
Kurumsal davranış düzlemini oluşturan genel
kurallar, kurum kültürüne dayalı norm ve değerlere bağlı olarak
gelişir. Her kurumsal davranış, söz konusu norm ve değerlere bağlı
olduğu ölçüde, kurumsal davranış standartlarına yaklaşmış olur veya
kurumsal davranışlar, davranış düzlemine uyduğu ölçüde standart hale
gelir. Kurumsal davranış yönetiminin temel amacı, kurumsal
davranışın davranış düzlemine uygun biçimde ortaya çıkmasını
sağlamaktır.
Kurumlarda kurumsal genel kurallar (normlar)ın
yanında özel kurallar da vardır. Bunlar, aynı kurumsal yapı
içerisinde informel gruplaşmalar ve informel davranışların ortaya
çıkardığı özel kurallardır. Bu tür kurallar genel kuralların aksine
bireyden bireye değişen kurallardır.[i]
Bu tür kurallar davranış düzleminin oluşmasına doğrudan katkısı
olmayan, ancak davranış düzleminin oluşmasında etkili olan
kurallardır.
Kurumsal davranış düzlemi, kurumsal normlara uygun davranışların
kurumsallaşacağı zemini oluşturur. Kurumsal yaşamın kabul ettiği
davranışlar, kurumsal davranış düzleminde gerçekleşir. Kurumsal yapı
içerisinde istenen davranışlar örgüsünden oluşan sosyal etkileşim
alanı, davranış düzleminin meşruiyet sınırlarını belirler. Bireysel
davranışlar bu davranış düzlemleri içerisinde anlam kazanır ve
kurumsal davranış haline gelir. Bu bakımdan bireysel davranışın
anlamlılığı, kurumsal yapının kabul alanına uygunluğuna bağlıdır.
Kurumsal davranış düzlemini oluşturan iki ayrı faktör vardır.
Bunlardan biri kurumun içinde yer aldığı toplumun genel kuralları,
diğeri kurumsal davranış düzlemini oluşturan alt sisteme (kurum,
kuruluş, grup vb.) ait özel kurallardır. Genel kurallar, bir
toplumun tamamını ilgilendiren tüm davranış düzlemlerinde geçerli
olan kurallardır. Bu kuralların uygulandığı toplum için evrensellik
özelliği vardır ve toplumun bütün üyelerinden beklenen
davranışlardır. Alt sisteme ait özel kurallar ise, alt sistem
unsurları tarafından kabul edilmesi ve uyulması beklenen
kurallardır. Genel yapı içerisinde var olan grup, kurum veya
kuruluşların kendilerine özgü olan kuralları, özel kuralları
oluşturur.
Sosyal davranış düzleminde iki farklı davranış düzleminden
bahsedilir. Bunlar “kuramsal davranış düzlemi” ve “gerçek davranış
düzlemi”dir. Kurumsal genel ve özel kuralların oluşturduğu davranış
düzlemi, kuramsal davranış düzlemidir. Kurum çalışanlarının davranış
düzleminin tüm gereklerini yerine getirmesi, yani genel ve özel
kuralların tüm beklentilerine uyması beklenir; ancak söz konusu
kurallara her zaman tam olarak uyulmayabilir. Bunda bireysel
çıkarlarla örgütsel çıkarların, bireysel amaçlarla örgütsel
amaçların uyuşmamasının etkisi vardır. Teorik olanla reel olan durum
arasındaki farklılığa göre yeni bir davranış düzlemi ortaya çıkar,
buna gerçek davranış düzlemi denir. Kurumun davranış düzlemi,
teorik varsayımlardan çok reel duruma göre oluşur.
Gerçek davranış düzlemi, bireysel düzlemle, örgütsel düzlemin
kesiştiği ortak beklenti alanında ortaya çıkar. Kurumsal davranış
düzlemi, teorik varsayımlara dayalı iken, gerçek davranış düzlemi
bireysel eğilimler, özel arzu ve beklentiler, informel
gruplaşmaların sonucunda, teorik veya kurumsal davranış düzleminin
dışında oluşan reel durumu ifade eder.
Kurumsal davranış düzlemi, kurumsal davranış
standartlarına uygun, kurumsal rol ve statüye göre oluşmuş ve
kurumsal irade tarafından kabul edilen ve kurumsal hoşgörü alanına
uygun davranışlardır. Kurumsal düzeyde genel geçer
doğrular(kurallar)dan kabul edilebilir ölçüde olanlar, hoşgörü
sınırını veya alanını oluşturur. Söz konusu alan, kurumun davranış
düzlemini oluşturur.
Davranış düzlemini oluşturan genel geçer kurallardan
hoş görülen sapma oranı, kurumsal yönetim anlayışı ve kurum kültürü
bakımından farklılık gösterebilir. Burada temel belirleyici,
kurumsal kültürdür. Bir kurumsal kültürün kabul ettiği davranışı,
diğer kurumsal kültür hoşgörü alanı içinde değerlendirmeyebilir. Bu
nedenle her kurumsal davranış düzlemi, kendi kurumsal kültürüne
göre şekillenir.
[i]
R. S. Peterson; A Directive Leadership Style İn Group
Decision Making Can Be Both Virtue And Vice: Evidence From
Elite And Experimental Groups. Journal of Personality and
Social Psychology
72, 1997,
s. 1107