KRİZ YÖNETİMİ

Prof. Dr. Coşkun Can Aktan

 

 Kriz dönemlerinde krize karşı etkin önlemler almak, mevcut tehlike ve tehditlerden en az zararla çıkmak ve kriz ortamındaki gelişmeleri fırsata çevirmek  ancak etkin bir “kriz yönetimi” ile olur. Kriz yönetimi, adından da anlaşıldığı üzere krize karşı organizasyonlar (devlet ve aynı zamanda firmalar) tarafından alınması  gerekli önlemleri ifade eder. [1]

Krizlere karşı en etkin çözüm tedavi edici değil, koruyucu önlemlerdir. Bir hastalık ortaya çıktıktan sonra alınacak tedbirlerden önce, hastalığın ortaya çıkmasını önleyecek tedbirler almak daha doğrudur. Örneğin, kışın gripten korunmanın nispeten en etkin çözümü grip aşısı olmaktır. Bu yapılmadığı takdirde, ortaya çıkan grip salgını karşısında derhal önlem almak fayda sağlamayabilir. Bu basit örnekten anlaşılacağı üzere “tedavi edici önlemler” den ziyade “koruyucu önlemler” daha etkin çözümdür. Aynı şekilde örneğin, ekonomide herhangi bir kriz ortaya çıkmadan önce krize daha mukavemetli bir organizasyon yapısı oluşturmak son derece önem taşımaktadır.  Mükemmel organizasyon oluşturulması yönünde önceden yapılacak çabalar kriz anında koruyucu ve krizin ilk etkilerini geciktirici etkiler gösterir.  [2]

 Mükemmel bir organizasyon inşa edilmesinde “değişim mühendisliği” (reengineering), toplam kalite yönetimi, stratejik yönetim adı verilen yeni yönetim tekniklerinin kullanılması önem taşımaktadır.

Değişim Mühendisliği, herhangi bir organizasyonda yapı, sistem, süreç ve uygulanan politikalarda hızlı ve radikal yeniden tasarım ve değişiklikler yapılarak organizasyonun daha yüksek bir performansa ulaşmasını ve bir atılımı gerçekleştirmesini amaçlayan yeni bir yönetim tekniğidir. Bir başka ifadeyle, değişim mühendisliği, bir atılım (breakthrough) stratejisi ile organizasyonda performans düzeyini yükseltmek ve daha sonra bu performansın sürekliliğini sağlamak için geliştirilmiş bir tekniktir. Mükemmel bir organizasyona ulaşmak için yapılması gereken değişim mühendisliğinden yararlanarak yeni yönetim tekniklerini organizasyonda uygulamak ve Sürekli Gelişme (Kaizen) felsefesini organizasyonda kurumsallaştırmaktır.[3]

 Toplam kalite yönetimi ve stratejik yönetim organizasyonun yeniden inşasında yararlanılabilecek diğer yeni yönetim teknikleridir. Kriz ortamında bu tekniklerin uygulanması organizasyonun, ortaya çıkan tehlike ve tehditlere karşı koyabilme, dahası bu tehlike ve tehditleri fırsata dönüştürebilmesine olanak sağlar.

Bilindiği üzere, toplam kalite yönetimi, organizasyonda insan, sistem, yönetim ve ürün kalitesinin  bir arada sürekli olarak geliştirilmesi;  kalite geliştirme, kalite planlama ve kalite kontrol çalışmalarının yapılması, kalite standartlarının oluşturulması çalışmalarını kapsamaktadır. Stratejik yönetim ise bir organizasyonun amaçlarına ulaşabilmesi için etkili stratejiler geliştirmesini, bunların planlanmasını, uygulanmasını ve kontrolünü ifade eder. Gerek toplam kalite, gerekse stratejik yönetim organizasyonun yeniden inşasında  kullanılması gereken yönetim teknikleridir.

Kriz yönetiminde uygulanabilecek başlıca değişim mühendisliği ve toplam kalite yönetimi teknikleri şunlardır: [4]

¨      BENCHMARKING: Organizasyondaki stratejilerin, sistem ve örgüt yapısının, süreçlerin ve diğer tüm uygulamaların  başka organizasyonlarla kıyaslanarak  “en iyi uygulamaların” bulunması ve organizasyona uyarlanması için çalışmalar yapılmalıdır.

¨      KÜÇÜLME(Downsizing): 1) Büyük organizasyon yapısı yerine daha küçük organizasyonel birimlere bölünerek faaliyette bulunulmalıdır. (2)Organizasyonda kademe sayısını azaltarak küçülme stratejisi uygulanmalıdır. (3)Ölçek ekonomilerine dayalı üretim modelinin terkedilmesine dayalı küçülme stratejisi uygulanmalıdır.

¨      RIGHTSIZING: (1) Üretimde optimal büyüklük tespit edilmelidir. (2) “Adama göre iş” yerine, “işe uygun eleman”  bulunmalı ve istihdam edilmelidir. (3) Çalışanlar bilgi ve yetenekleri dikkate alınarak en uygun görevlerde istihdam edilmelidirler.

¨      DIŞ KAYNAKLARDAN YARARLANMA (Outsourcing): (1)Organizasyon her işi kendisi yapmak yerine asıl faaliyet alanı dışındaki işleri dış firmalara yaptırmalıdır.(2) Organizasyon dışındaki danışmanların bilgi ve deneyimlerinden istifade edilmelidir.

¨      ESNEK ÜRETİM MODELİ: Kütlesel üretim yerine bir malı istenilen anda ve istenilen miktarda üretme (Tam Zamanında Üretim :JIT) tekniği uygulanmalıdır.

¨      YALIN ORGANİZASYON MODELİ: Organizasyon yapısının sadeleştirilmeli ve basitleştirilmeli; dikey organizasyon yapısı yerine yatay organizasyon yapısı oluşturulmalı; gereksiz ve katma değer yaratmayan kademeler, fonksiyonlar ve süreçlerin kaldırılmalıdır.

¨      KADAME AZALTMA (Delayering): Organizasyondaki yönetim kademeleri azaltılmalı; işe karar veren ile uygulayan arasındaki kademelerin mümkün olduğu ölçüde ortadan kaldırılması sağlanmalıdır.      

¨      ÇALIŞANLARI GÜÇLENDİRME (Empowerment): Çalışanlara yetki ve sorumluluk devredilmeli; çalışanların karar alma sürecine katılması özendirilmeli; Ekip çalışmasına önem verilmeli; çalışanların motivasyonu ve ödüllendirilmesi için tedbirler alınmalı; çalışanların organizasyonda pay sahibi olması (ESOP) yönünde uygulamalar yapılmalıdır.

¨      İSTATİSTİKSEL SÜREÇ KONTROLÜ: Organizasyonda sürekli gelişme ve kaliteyi artırmak için istatistiksel süreç kontrolü tekniklerinden (Pareto diyagramı; süreç akış diyagramı; karar akış diyagramı; bilgi akış diyagramı; neden-sonuç diyagramı vs.) yararlanılmalıdır.

¨      TASARIMDA KALİTE : İlk defada doğru yapmak ve sıfır hata idealine ulaşmak için ürünün ilk tasarımından başlayarak tüm aşamalarda kalitenin sağlanması için organizasyonda  Kalite Fonksiyon Sistematiği  (Quality Function Deployment) olarak bilinen teknik uygulanmalıdır.

¨      OTOMASYON: Organizasyonda rutin işlerin mümkün olduğu ölçüde robotlara ve bilgisayarlı makinalara yaptırılması sağlanılmalıdır.

¨      SÜREKLİ EĞİTİM: İşe uygun eğitimli ve bilgili eleman alınmakla yetinilmemeli; sürekli eğitime; bilgi ve beceri kazandırmaya önem verilmelidir.

¨      OTOKONTROL: Organizasyonda multi-fonksiyonel ekip çalışmasına önem verilerek denetim ve kontrollerin ekip içinde çalışanların birbirlerini kontrol etmeleri  şekline dönüştürülmesi ve denetim kadrolarının fazla şişirilmemesi gereklidir

¨      TOPLAM VERİMLİ BAKIM:  Organizasyonda malzeme, enerji, ekipman ve personel ile ilgili kayıpların ortadan kaldırılması için bakım ve onarım çalışmalarının planlı ve düzenli bir şekilde yapılması gereklidir. Toplam verimli bakım için Japonların 5-S adını verdikleri ilkelerin benimsenmesi önem taşımaktadır. 5-S olarak adlandırılan  ilkeler şunlardır: Seiri (sınıflandırma), seiton (düzen), seiso ( temizlik), seitketsu (standardizasyon), shitsuke (disiplin).

Kriz öncesinde ve kriz anında uygulanabilecek başlıca stratejik yönetim teknikleri ise şunlardır: [5]

¨      SWOT ANALİZİ : SWOT Analizi, kısaca organizasyonda iç ve dış durum değerlendirmesi yapılması demektir. Kriz dönemlerinde önce “iç durum analizi” yapılarak organizasyonun güçlü ve zayıf yönleri; daha sonra da “dış  durum analizi” yapılarak organizasyonun rakip firmalar karşısındaki durumu, pazardaki fırsatlar ve tehditler tespit edilmeye çalışılmalıdır.

¨      PORTFÖY ANALİZLERİ : Organizasyonda strateji tespitinde kullanılan analizlerdir. Portföy analizleri genellikle matrisler ile yapılır. Kriz öncesinde ve krizin devam ettiği süreçte yararlanılabilecek  pörtföy analizleri şunlardır: McKinsey matrisi, pazar rekabet matrisi, büyüme/pazar payı matrisi, ürün yaşam analizi (Hofer analizi), Ansoff büyüme matrisi vs.

¨      Q-SORT ANALİZİ : Strateji seçiminde alternatifler arasındaki öncelikleri belirlemek için kullanılan bir tekniktir. Q- Sort analizinde en fazla ve en az önem taşıyan konuların bir değerlendirilmesi yapılarak öncelik sıralaması tespit edilmeye çalışılır.

¨      SENARYO ANALİZİ : Senaryolar, gelecekte ne olacağına ilişkin yazılı ifadelerdir. Senaryo analizi, Stratejik yönetimde senaryo yazımı, gelecekte neler olacağını tahmin etmek için yararlanılan bir tekniktir. Özellikle kriz öncesinde yararlanılabilecek bir tekniktir.

¨      VİZYON / MİSYON BİLDİRİLERİ: Vizyon Bildirisi (vision statement), organizasyondaki amaçların ve ilkelerin yer aldığı bir yazılı dökümandır. Misyon Bildirisi (mission statement) ise organizasyonun varlık nedenini ve değerleri içeren bir yazılı belgedir. Vizyon/misyon bildirileri krizlere karşı daha güçlü bir organizasyon kültürü yaratmak için önem taşımaktadır.

¨      ARAMA KONFERANSI : Organizasyonda “ortak akıl” yaratmaya yönelik bir katılım tekniğidir. Arama konferanslarında “beyin fırtınası” adı verilen teknikten geniş ölçüde yararlanılarak ortak akıl yardımıyla “ortak görüş”ler üzerinde konsensus’a ulaşılmaya çalışılır. Arama konferansında belirli sayıda organizasyon çalışanı bir araya gelirler. Önce katılımcılar küçük gruplar halinde ortak akıl bulmaya çalışır. Daha sonra grupların çalışmaları bir araya getirilerek tekrar tartışmalar yapılır ve nihai bir çözüm üzerinde uzlaşmaya çalışılır.

¨      DELPHİ TEKNİĞİ : Geleceğe ilişkin tahminler yapmada yararlanılan bir yöntemdir. Delphi tekniği, organizasyonda bir sorunun çözümü için uzman kişilerin yüz yüze görüşmeler ve bir arada tartışmalar yapmadan bir konu hakkında karar vermelerine ve uzlaşmalarına imkan sağlayan bir yöntemdir. Bu karar verme tekniğinde önce konunun uzmanı kişilere sorunlara bakış açıları ve çözüm önerileri hakkında yazılı bir form gönderilir. Formlar uzman kişiler tarafından doldurulduktan sonra geri gönderilir. Tüm grup üyelerinin veya uzmanların görüş ve önerileri sınıflandırılır ve tekrar yazılı olarak kendilerine geri gönderilir. Bu işlem karar alıncaya ve uzlaşma gerçekleşinceye kadar devam eder.

¨      NOMİNAL GRUP TEKNİĞİ : Grup üyelerinin bir konu hakkındaki fikirleri önce yazılı olarak istenir. Bu fikirler üzerinde tartışma yapılmadan oylamaya gidilir. Nominal grup tekniğinin Delphi tekniğinden farkı şudur: Nominal grup tekniğinde grup üyeleri bir araya gelerek ve oylama yaparak çözümler arar. Delphi tekniğinde ise uzmanlar yüz yüze görüşmeler yapmazlar.

¨      AÇIK GRUP TARTIŞMALARI : Organizasyonda belirli günlerde gayri resmi olarak bir araya gelerek grup tartışmalarının yapılmasına yönelik bir toplantı yöntemidir. Organizasyonda yoğun iş temposu içinde olan çalışanlar genellikle haftanın belirli günlerinde küçük gruplar olarak bir araya gelerek organizasyon sorunlarını ve çözüm yollarını tartışırlar.

¨      KALİTE ÇEMBERLERİ : Kalite Çemberleri (Quality  Circles) toplam kalite yönetiminde çok yaygın olarak kullanılan bir problem çözme yöntemidir. Burada organizasyonda kalitenin planlanması, geliştirilmesi, uygulanması ve denetiminden sorumlu kişiler bir araya gelerek tartışırlar ve “ortak akıl” yaratmaya çalışırlar. Kalite çemberleri, açık grup tartışmalarına benzer bir toplantı tekniğidir.


 

[1] Özel işletmelerde kriz yönetimi konusunda bkz: Melek Vergiliel Tüz, Kriz Döneminde İşletme Yönetimi, Bursa: Ezgi Kitabevi, 1996.

[2] Organizasyonlarda mükemmeliyet için şu klasik kaynağa müracaat edilebilir: Thomas J. Peters and Robert H. Waterman, In Search of Excellence, New York: Harper & Row, 1982.

[3] C.Can Aktan, 2000’li Yıllarda Yeni Yönetim Teknikleri: Değişim Mühendisliği, İstanbul: TÜGİAD Yayını, 1999. S.23.

[4] C.Can Aktan, 2000’li Yıllarda Yeni Yönetim Teknikleri: Değişim Mühendisliği, İstanbul: TÜGİAD Yayını, 1999. S.34-35.

[5] C.Can Aktan, 2000’li Yıllarda Yeni Yönetim Teknikleri: Stratejik Yönetim, İstanbul: TÜGİAD Yayını, 1999. S.34-35.S.10-13.

   

Kaynak: C.Can Aktan, "Ekonomik Kriz" , Yeni Türkiye Dergisi,    

© C.C.Aktan, 2004.