SİYASAL SÜREÇTE TERCİHLERİN BELİRLENMESİ

Coşkun Can Aktan & Dilek Dileyici

 

Demokratik sistemlerde, kamu ekonomisi yönünden karşılaşılan en önemli sorunlardan birisi de toplumsal tercihlerin belirlenmesidir. Bu konuda otokratik sistemlerde bir sorun yoktur. Zira bu sistemlerde diktatör ya da monarkın isteklerinin aynı zamanda toplum tercihlerini de yansıttığı varsayılır. Demokratik sistemlerde ise durum farklıdır. Doğrudan demokrasilerde toplum üyeleri tercihlerin belirlenmesinde bizatihi isteklerini açıklamaktadırlar. Bu bakımdan tercihlerin belirlenmesi ya da tespit edilmesi diye bir sorun söz konusu değildir. Kamusal tercihlerin belirlenmesinde asıl sorun temsili demokrasilerde görülmektedir.

Bu sistemlerde toplum tercihlerinin ne olması gerektiğine iktidar partisi karar verir. Daha doğru bir deyişle, iktidar partisi milletin çoğunluğunun oyunu aldığında, iktidar partisinin kamusal kararlar konusunda alacağı kararlar toplum çoğunluğu tarafından alınmış varsayılır. Ancak bu sanıldığı gibi değildir. Çünkü, önceki açıklamalarımızda da belirttiğimiz gibi, iktidar partisi kamusal tercihlerin belirlenmesinde özellikle çıkar ve baskı gruplarınca etkilenmektedir. Dolayısıyla gerçek toplum tercihlerinden sapmalar meydana gelmektedir. Bu sorun temsili demokrasilerde giderilmiş değildir. Bu nedenledir ki yarı doğrudan demokrasilere ihtiyaç duyulmuştur. Şimdi kısaca yarı doğrudan demokrasilerde tercihlerin belirlenmesi konusundaki yöntemleri açıklayalım.

 

Yarı Doğrudan Demokrasilerde Tercihlerin Belirlenmesi

 

Yarı doğrudan demokrasilerde kamusal mallar konusunda toplum tercihlerini ortaya koymak için başlıca üç teknikten yararlanılır:

-Referandum

-Halkın kanun teklifi(halk teşebbüsü)

-Halk vetosu

Şimdi bunları inceleyelim.

 

1.Referandum

Yarı doğrudan demokrasilerde bireysel tercihlerin kamusal tercihler haline dönüştürülmesinde kullanılan en önemli teknik referandumdur. Referandum, kısaca kamusal kararları bireylerin oylarına sunmaktır. Buna göre toplum tarafından kabul edilen kamusal kararlar uygulanacak, diğerleri ise uygulanmayacaktır. Referandumda sorun, oylamada hangi yöntemin kullanılacağıdır.

Referandum, halkın yasama faaliyetine katılmasını sağlayan bir araç olmaktadır[1]. Referandum toplumsal tercihleri belirlemede en ileri yöntem olmakla birlikte, bunun parasal maliyeti fazla olabilmektedir. Kaldı ki, tüm toplumsal kararlar için halkın oyuna başvurmak pek rasyonel de değildir.

2. Halk Teşebbüsü

Kamusal tercihleri belirlemenin bir diğer yolu da halkın, temsilcileri vasıtasıyla değil, bizzat kanun teklifinde bulunmasıdır. Buna “halk teşebbüsü” (initiative) denilmektedir. Halk kanun teklifinde bulunmakla kamusal kararlara ilişkin tercihlerini açıklamış olur. Halk teşebbüsü kurumu halen ABD ve İsviçre gibi birçok ülkede uygulanmaktadır.

Yarı doğrudan demokrasiyi temsili demokrasiden ayıran önemli farklardan biri, temsili demokrasilerde sadece hükümet ve milletvekilleri tarafından kanun teklifi verilebilirken, yarı doğrudan demokrasilerde halkın direkt kanun teklifinde bulunabilmesidir. Halk teşebbüsünde parlamento tarafından benimsenmese bile, halkın verdiği kanun teklifi yasalaşabilmektedir.

Halkın kanun teklifi “tasarılı teklif” ve  “tasarısız teklif”   olmak  üzere  iki türlüdür. Tasarısız kanun teklifinde halk,  çıkarılmasını  istediği  kanunun sadece konusunu ve genel olarak içeriğini meclise bildirmektedir. Meclis tasarısız kanun teklifini her halükarda kabul ederek, istenen nitelikte bir kanun hazırlamak zorundadır. Hazırlanan kanun, meclis tarafından kabul edilerek yürürlüğe konulabileceği gibi, halkoyuna da sunulabilir. Yani halkın yapmış olduğu tasarısız kanun teklifini meclisin reddetme yetkisi yoktur; ancak dilerse yürürlüğe koymadan önce halkoyuna sunabilmektedir. Tasarılı kanun teklifinde ise, vatandaşlar biraraya gelerek, belli maddelerden oluşan tam bir kanun teklifi hazırlayarak parlamentoya sunarlar. Meclis kendisine gelen teklifi belli süre içerinde inceleyerek olumlu ya da olumsuz bir karara bağlar. Eğer meclis öngörülen süre içerisinde teklifi görüşerek bir karara bağlamaz ise, halkoyuna başvurulur. Bu konuda halkın kararı kesindir. Parlamento, halkın teklifinin kabul edilmemesini isterse, aynı konuda kendisi bir karşı tasarı hazırlayarak halkoyuna sunabilir (Demir ve Karatepe, 1989: 63).

3.Halk Vetosu

Halkın kanun teklif etmesinden (halk teşebbüsü) başka, yasama organınca kabul edilmiş kanunların halkın belirli bir çoğunluğu tarafından iptal edilmesi halinde de kamusal tercihleri açıklanmış olur. Bunun anlamı, yasama organınca yapılması istenen kamusal hizmet, halk tarafından istenmemektedir. Buna “halk vetosu” adı verilmektedir.

Halk vetosu, referandumdan farklı bir kurumdur. Referandumda kanunun yürürlüğe girmesinden önce halkın kanun üzerindeki tercihleri oy kullanmak suretiyle belirlenir. Halk vetosunda ise, kanunun varlığı söz konusudur. Diğer bir deyişle kanun yürürlüktedir.

Görüldüğü gibi yarı doğrudan demokrasilerde bireysel tercihlerden toplumsal tercihlere ulaşmada sadece referandumdan değil, halk teşebbüsü ve halk vetosu yöntemlerinden de yararlanılmaktadır.

 

[1]Plebisit ise referandumdan farklıdır. Plebisit’de halkın yasama faaliyetine katılması söz konusu değildir. Plebisit’de bireyler sadece kamu hukukuna ilişkin sorunlar hakkındaki görüşlerini açıklar.

 

   
 

Kaynak: C.Can Aktan ve Dilek Dileyici , "Kamu Ekonomisinde Karar Alma ve Oylama Yöntemleri" Kamu Tercihi ve Anayasal İktisat dergisinde yayınlanmıştır. ( Yıl 1, Sayı 1, Ocak-Şubat-Mart-2001.)