AVRUPA KONSEYİ

ULUSAL AZINLIKLARIN KORUNMASI İÇİN ÇERÇEVE SÖZLEŞME

 

1 Şubat 1995

 

Avrupa Konseyine üye Devletler ile bu çerçeve Sözleşmeyi imzalayan diğer Devletler,

Avrupa Konseyi’nin amacının, üyeleri arasında, ortak mirasları olan idealleri ve prensipleri korumak ve gerçekleştirmek için daha yoğun bir birlik meydana getirmek olduğunu dikkate alarak;

Bu amacın yerine getirilmesi için izlenebilecek metotlardan birinin insan haklarını ve temel özgürlükleri korumak ve daha fazla gerçekleştirmek olduğunu dikkate alarak;

Avrupa Konseyine üye Devletlerin, 9 Ekim 1993 tarihinde Viyana’da kabul edilen Devlet ve Hükümet Başkanları Bildirisi’ni izlemeyi arzu ederek;

Kendi ülkeleri içindeki ulusal azınlıkların varlığını korumaya karar vererek;

Avrupa tarihinde yaşanan felaketlerin, bu kıtadaki istikrar, demokratik güvenlik ve barış için ulusal azınlıkların korunmasının temel bir unsur olduğunu gösterdiğini dikkate alarak;

Çoğulcu ve gerçek bir demokratik toplumun, ulusal bir azınlığa mensup olan kimselerin sadece etnik, kültürel, dilsel ve dinsel kimliklerine saygı göstermekle kalmayıp, ama aynı zamanda bu kimliklerini ifade edebilmeleri, korumaları ve geliştirmeleri için gerekli şartları yaratması gerektiğini dikkate alarak;

Kültürel çeşitliliğin bölünme değil toplumların zenginliği için bir kaynak ve faktör olabilmesi için, hoşgörü ve diyalog ortamının yaratılmasının gerekli olduğunu dikkate alarak;

Hoşgörülü ve zengin bir Avrupa’yı gerçekleştirmenin, sadece Devletler arasındaki işbirliğine değil, ama aynı zamanda Devletlerin anayasalarına ve ülke bütünlüğüne zarar vermeksizin yerel ve bölgesel makamlar arasında sınır ötesi işbirliğine de dayandığını dikkate alarak;

İnsan Haklarını ve Temel Özgürlükleri Korumaya Dair Sözleşme’yi ve Protokollerini göz önünde tutarak;

Birleşmiş Milletler sözleşmeleri ve bildirileri ile Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Konferansı belgelerinden özellikle 29 Haziran 1990 tarihli Kopenhag Belgesi’nde ulusal azınlıkların korunması ile ilgili taahhütleri göz önünde tutarak;

Üye Devletlerde ve bu belgeye Taraf olabilecek diğer Devletlerde ulusal azınlıkların ve bu azınlıklara mensup olan kişilerin haklarının ve özgürlüklerinin hukukun üstünlüğüne, ülke bütünlüğüne ve devletlerin ulusal egemenliğe saygı göstererek etkili bir biçimde korunmasını sağlamak üzere, uygun davranılması gereken prensipleri ve yükümlülükleri tanımlamaya karar vererek,

Bu çerçeve Sözleşmede düzenlenen prensipleri ulusal mevzuat yoluyla ve gerekli siyasi kararlar vasıtasıyla uygulamayı karar altına alarak,

Aşağıdaki hükümlerde anlaşmışlardır:

Birinci Bölüm

Madde 1

Ulusal azınlıkların ve bu azınlıklara mensup olan kişilerin hak ve özgürlüklerinin korunması, insan hakları korunmasının bütünleyici bir parçasını oluşturur ve uluslararası işbirliği kapsamına girer.

Madde 2

Bu çerçeve Sözleşme’nin hükümleri iyi niyetle, anlayış ve hoşgörü ruhu içinde ve iyi komşuluk, dostane ilişkiler ve Devletler arasında işbirliği prensiplerine uygun olarak uygulanır.

Madde 3

1. Bir ulusal azınlığa mensup olan kişi, ulusal azınlığa mensup muamelesi görmeyi veya görmemeyi serbestçe seçme hakkına sahip olup, yaptığı seçimden ötürü veya bu seçimle bağlantılı olarak haklarını kullanması nedeniyle bir dezavantajla karşılaşmaz.

1.       Ulusal azınlığa mensup olan kişiler, bu çerçeve Sözleşmede yer alan prensiplerden doğan hakları ve özgürlükleri tek başlarına veya başkalarıyla birlikte kullanabilir ve bunlardan yararlanabilir.

İkinci Bölüm

Madde 4

1. Taraf Devletler, ulusal azınlıklara mensup olan kişilerin hukuk önünde eşitlik ve hukukun korunmasından eşit olarak yararlanma haklarını güvence altına almayı taahhüt eder. Bu konuda ulusal azınlığa mensup olmaya dayanan her türlü ayrımcılık yasaklanır.

2. Taraf Devletler, ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel yaşamın her alanında, ulusal azınlığa mensup olanlar ile çoğunluğu mensup olanlar arasında tam ve etkili bir eşitlik sağlamak için gerekli ve yeterli tedbirleri almayı taahhüt eder. Devletler bu konuda tedbir alırken, ulusal azınlıklara mensup olan kişilerin özel şartlarını dikkate alır.

3. İkinci fıkra gereğince alınan tedbirler, ayrımcılık niteliğinde tasarruflar sayılmaz.

Madde 5

1. Taraf Devletler, ulusal azınlıklara mensup olan kişilerin sahip oldukları kültürlerini korumaları ve geliştirmeleri ve dinleri, dilleri, gelenekleri ve kültürel mirasları gibi kimliklerinin temel unsurlarını sürdürmeleri için gerekli şartları sağlamayı taahhüt eder.

2. Taraf Devletlerin, ulusal azınlıkları toplumun geneli ile bütünleştirme politikaları gereğince aldıkları tedbirler saklı kalmak kaydıyla, bu kişilerin iradeleri hilafına onları asimile etmeyi amaçlayan politika ve uygulamalardan kaçınır ve asimilasyonu amaçlayan tasarruflara bu kişileri karşı korur.

Madde 6

1. Taraf Devletler, kendi ülkeleri üzerinde yaşayanların etnik, kültürel, dilsel, dinsel kimlikleri ne olursa olsun, bu kişiler arasında özellikle eğitim, kültür ve kitle iletişim alanında bir hoşgörü ve kültürler arası diyalog ortamı kurulmasını teşvik eder ve karşılıklı saygı ve anlayışı ve işbirliğini geliştirmek için etkili tedbirler alır.

2. Taraf Devletler, etnik, kültürel, dilsel veya dinsel kimlikleri nedeniyle ayrımcılık, düşmanlık ve şiddet tehditlerine veya eylemlerine maruz kalabilecek kişileri korumak için gerekli tedbirleri almayı taahhüt eder.

Madde 7

Taraf Devletler, bir ulusal azınlığa mensup olan kişilerin barışçıl bir biçimde toplanma özgürlüğüne, örgütlenme özgürlüğüne, ifade özgürlüğüne, ve düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne saygı gösterilmesini sağlar.

Madde 8

Taraf Devletler, bir ulusal azınlığa mensup olan kişilerin dinini veya inancını açığa vurma ve dinsel kurumlar, teşkilatlar ve örgütler kurma hakkını tanımayı taahhüt eder.

Madde 9

1. Taraf Devletler, bir ulusal azınlığa mensup olan kişilerin ifade özgürlüğü hakkını, fikirlere sahip olmayı ve kamu makamlarının bir müdahalesiyle karşılaşmaksızın ve ulusal sınırlarla kısıtlanmaksızın azınlık dilinde haber ve düşünceleri edinme ve ulaştırma özgürlüğünü de içerecek şekilde tanımayı taahhüt eder. Taraf Devletler kendi hukuk sistemleri içinde, bir ulusal azınlığa mensup olan kişilerin iletişim araçlarına ulaşmada ayrımcılığa maruz kalmamalarını sağlar.

2. Birinci fıkra Taraf Devletlerin radyo ve televizyon yayıncılığı, veya sinema girişimciliği için ayrımcılık yapmadan ve objektif ölçülere dayanan bir ruhsat alma şartı getirmesini engellemez.

3. Taraf Devletler azınlıklara mensup olan kişiler tarafından yazılı iletişim araçları kurulmasını ve kullanılmasını engellemez. Taraf Devletler, birinci fıkra hükümlerini dikkate alarak, radyo ve televizyon yayıncılığının hukuki çerçevesi içinde, ulusal azınlıklara mensup olan kişilere mümkün olduğu kadar kendilerine ait iletişim araçları kurma ve kullanma imkanı verilmesini sağlar.

4. Taraf Devletler kendi hukuk sistemleri içinde, ulusal azınlıklara mensup olan kişilerin iletişim araçlarına ulaşmalarını kolaylaştırmak ve hoşgörüyü geliştirmek ve kültürel çoğulcuğa imkan sağlamak için gerekli tedbirleri alır.

Madde 10

1. Taraf Devletler, bir ulusal azınlığa mensup olan herkesin, azınlık dilini özel olarak ve aleni bir biçimde, sözlü veya yazılı olarak kullanma hakkına sahip olduğunu tanımayı taahhüt eder.

2. Ulusal azınlıklara mensup olan kişilerin geleneksel olarak yaşadıkları veya çok sayıda bulundukları yerlerde, bu kişilerin talep etmeleri ve böyle bir talebin gerçek bir ihtiyacı yansıtması halinde, Taraf Devletler, azınlığa mensup olan kişiler ile idari makamlar arasında mümkün olduğu kadar azınlık dilinin kullanılmasına imkan verecek şartları sağlamak için çaba gösterir.

3. Taraf Devletler, bir ulusal azınlığa mensup olan herkesin gözaltına alınmasının nedenleri ile kendisine yöneltilen suçlamanın niteliği ve sebepleri hakkında anlayabileceği bir dilde derhal bilgilendirilme ve kendisini bu dilde savunma, gerektiği takdirde bir çevirmenin yardımından ücretsiz olarak yararlanma hakkını güvence altına almayı taahhüt eder.

Madde 11

1. Taraf Devletler, ulusal bir azınlığa mensup olan herkesin, azınlık dilinde adını ve soyadını (aile adını) kullanma ve hukuk düzeninde öngörülen uyarlamalara uygun olarak bunun resmen tanınmasını isteme hakkını tanımayı taahhüt eder.

2. Taraf Devletler, ulusal bir azınlığa mensup olan kişinin, kendi azınlık dilindeki imzasını, yazısını ve herkes tarafından görülebilir nitelikteki diğer bir özel bilgiyi kullanma hakkına sahip olduğunu tanımayı taahhüt eder.

3. Bir ulusal azınlığa mensup olan çok sayıda kişinin geleneksel olarak yaşadıkları yerlerde, Taraf Devletler kendi hukuk sistemleri içinde, gerektiği takdirde diğer Devletlerle anlaşmalar da yaparak ve özel koşulları dikkate alarak, geleneksel yerel adları, sokak adları ve halkın kullandığı diğer coğrafi bölge adları, bu tür adların azınlık dilinde kullanılması için yeterli talep olduğunda, bunların azınlık dilinde de kullanılması için çaba gösterir.

Madde 12

1. Taraf Devletler, gerektiği takdirde kendi ülkelerindeki ulusal azınlıkların ve çoğunluğun kültürü, tarihi, dili ve dini hakkındaki bilgileri geliştirmek için, eğitim ve araştırma alanlarında tedbirler alır.

2. Taraf Devletler bu bağlamda, başka imkanlarla birlikte, öğretmenlerin eğitimi ve ders kitaplarının edinilmesi için yeterli imkanlar sağlar, ve farklı kültürlerden olan öğretmelerin ve öğrencilerin ilişki kurmalarını kolaylaştırır.

3. Taraf Devletler ulusal azınlıklara mensup olan kişilerin her düzeyde eğitim alabilmeleri için eşit fırsatlar yaratmayı taahhüt eder.

Madde 13

1. Taraf Devletler, kendilerinin eğitim sistemlerinin içinde, bir ulusal azınlığa mensup olan kişilerin kendi özel eğitim ve öğretim kurumlarını kurma ve işletme haklarını tanır.

2. Bu hakkın kullanılması, Taraf Devletler bakımından her hangi bir mali yükümlülük doğurmaz.

Madde 14

1. Taraf Devletler, bir ulusal azınlığa mensup olan herkesin kendi azınlık dilini öğrenme hakkını tanımayı taahhüt eder.

2. Ulusal azınlıklara mensup olan kişilerin geleneksel olarak yaşadıkları veya çok sayıda bulundukları yerlerde yeterli talep olması halinde, Taraf Devletler kendi eğitim sistemleri içinde mümkün olduğu kadar, bu azınlıklara mensup olan kişilerin azınlık dilinin öğrenmeleri veya bu dilde eğitim almaları için yeterli imkanlara sahip olmalarını sağlamak üzere çaba gösterir.

3. Bu maddenin ikinci fıkrası, resmi dilin öğretilmesini veya bu dilde eğitim verilmesini engellemeyecek şekilde uygulanır.

Madde 15

Taraf Devletler, ulusal azınlıklara mensup olan kişilerin, kültürel, sosyal ve ekonomik yaşama ve özellikle kendilerini ilgilendiren kamusal işlere etkili bir biçimde katılmaları için gerekli şartları yaratır.

Madde 16

Taraf Devletler, ulusal azınlıklara mensup kişiler tarafından yerleşilmiş olan bölgelerde nüfus oranını değiştiren ve bu çerçeve Sözleşmede yer alan prensiplerden kaynaklanan hakları ve özgürlükleri kısıtlamayı amaçlayan tedbirler almaktan kaçınır.

Madde 17

1. Taraf Devletler, ulusal azınlıklara mensup olan kişilerin, diğer Devletlerde hukuka uygun olarak yaşayan ve özellikle etnik, kültürel, dilsel veya dinsel kimliği veya ortak bir mirası paylaştıkları kişilerle özgürce ve barışçıl nitelikte sınır ötesi ilişkiler kurma ve sürdürme haklarına müdahale etmemeyi taahhüt eder.

2. Taraf Devletler, ulusal azınlıklara mensup olan kişilerin hem ulusal hem de uluslararası düzeyde hükümet dışı örgütlerin faaliyetlerine katılma haklarına müdahale etmemeyi taahhüt eder.

Madde 18

1. Taraf Devletler gerektiği takdirde, ilgili ulusal azınlıklara mensup kişilerin korunmasını sağlamak için diğer Devletlerle ve özellikle komşu Devletlerle iki taraflı ve çok taraflı anlaşmalar yapmak üzere çaba gösterir.

2. Taraf Devletler gerektiğinde, sınır ötesi işbirliği yapılmasını teşvik etmek için tedbirler alır.

Madde 19

Taraf Devletler bu çerçeve Sözleşmede yer alan prensipleri, gerektiği takdire sadece sözü edilen prensiplerden kaynaklanan haklar ve özgürlüklerle ilgili oldukları ölçüde uluslararası hukuk belgelerinde ve özellikle İnsan Haklarını ve Temel Özgürlükleri Korumaya dair Sözleşme’de belirtilen sınırlamaları, kısıtlamaları ve yükümlülük azaltmaları yaparak, saygı göstermeyi ve uygulamayı taahhüt eder.

Üçüncü Bölüm

Madde 20

Bir ulusal azınlığa mensup olan kişiler bu çerçeve Sözleşmede yer alan prensiplerden kaynaklanan hakları ve özgürlükleri kullanırken, ulusal mevzuata ve başkalarının haklarına ve özellikle çoğunluğa veya diğer azınlıklara mensup olan kişilerin haklarına saygı gösterirler.

Madde 21

Bu çerçeve Sözleşmedeki hiç bir hüküm, uluslararası hukukun temel prensiplerine ve özellikle Devletin egemen eşitliğine, ülke bütünlüğüne ve siyasal bağımsızlığına aykırı faaliyetlere girişme veya bu yönde bir eylemde bulunma hakkı verdiği anlamı çıkaracak şekilde yorumlanamaz.

Madde 22

Bu çerçeve Sözleşmedeki hiç bir hüküm, bir Sözleşmeci Taraf Devletin kendi yasalarında veya bu Devletin taraf olduğu bir anlaşmada güvence altına alınan insan haklarını ve temel özgürlükleri kısıtlayacak veya bu haklara karşı yükümlülük azaltacak şekilde yorumlamaz.

Madde 23

Bu çerçeve Sözleşmede yer alan prensiplerden çıkan haklar ve özgürlükler, [ Avrupa] İnsan Haklarını ve Temel Özgürlükleri Koruma Sözleşmesi’nin veya Protokollerin benzer hükümlerinin konusuna girdiği ölçüde, bu çerçeve Sözleşmedeki haklar İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’ne uygun olacak tarzda anlaşılır.

Dördüncü Bölüm

Madde 24

1. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, bu çerçeve Sözleşmenin, Sözleşmeci Devletler tarafından uygulanmasını izler.

2. Avrupa Konseyi üyesi olmayan Taraf Devletler, belirlenecek usullere göre uygulama mekanizmasına katılırlar.

Madde 25

1. Bir Sözleşmeci Devlet bakımından bu çerçeve Sözleşmenin yürürlüğe girmesinden itibaren bir yıllık bir dönem içinde bu Devlet, çerçeve Sözleşmede yer alan prensiplerin uygulanmasını sağlamak için aldığı yasal ve diğer tedbirler hakkında Avrupa Konseyi Genel Sekreterine tam bir bilgi iletir.

2. Bundan sonra her Taraf Devlet, düzenli aralıklarla ve Bakanlar Komitesi ne zaman isterse, bu çerçeve Sözleşmenin uygulanması ile ilgili daha fazla bilgiyi Genel Sekretere iletir.

3. Genel Sekreter bu maddeye gereğince aldığı bilgileri Bakanlar Komitesine gönderir.

Madde 26

1. Bakanlar Komitesi, Sözleşmeci Devletlerin bu çerçeve Sözleşmede yer alan prensiplerin uygulanmasını sağlamak için aldıkları tedbirlerin yeterli olup olmadığını değerlendirirken, bir danışma komitesinin yardımından yararlanır; bu komite, ulusal azınlıkların korunması alanında tanınmış uzmanlardan oluşur.

2. Bu danışma komitesinin oluşumu ve çalışma usulü, bu çerçeve Sözleşmesinin yürürlüğe girmesinden itibaren bir yıllık bir dönem içinde Bakanlar Komitesi tarafından belirlenir.

Beşinci Bölüm

Madde 27

Bu çerçeve Sözleşme, Avrupa Konseyine üye Devletlerin imzasına açıktır. Sözleşmenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar, Bakanlar Komitesi tarafından imzaya davet edilen Devletlerin de imzasına açıktır. Sözleşme onaya, kabule veya uygun bulmaya tabidir. Onay, kabul veya uygun bulma belgeleri Avrupa Konseyi Genel Sekreterliğine tevdi edilir.

Madde 28

1. Bu çerçeve Sözleşme, Avrupa Konseyi üyesi Devletlerden on iki tanesinin yirmi yedinci madde hükümlerine göre bu Sözleşmeyle bağlanma iradelerini açıklamalarından itibaren üç ay geçtikten sonra gelen ayın ilk günü yürürlüğe girer.

2. Bundan sonra bu Sözleşmeyle bağlanma iradesini açıklayan üye Devletler bakımından bu çerçeve Sözleşme, onay, kabul veya uygun bulma belgelerini tevdi etmelerinden itibaren üç ay geçtikten sonra gelen ayın ilk günü yürürlüğe girer.

Madde 29

1. Bu çerçeve Sözleşmenin yürürlüğe girmesinin ardından Bakanlar Komitesi, Sözleşmeci Devletlerle istişarede bulunduktan sonra Avrupa Konseyi Statüsü’nün yirminci maddesinin d) bendinde öngörülen çoğunluğa göre alınacak bir kararla, Sözleşmenin yirmi yedinci maddesine göre imzaya davet edilip de henüz imzalamamış bulunan Avrupa Konseyine üye olmayan Devletler ile diğer üye olmayan Devletleri bu Sözleşmeye katılmaya davet edebilir.

2. Katılan Devlet bakımından bu çerçeve Sözleşme, Avrupa Konseyi Genel Sekreterliğine katılma belgesini tevdi etme tarihinden itibaren üç ay geçtikten sonra gelen ayın ilk günü yürürlüğe girer.

Madde 30

1. Bir Devlet, Sözleşmeyi imza sırasında veya onay, kabul, uygun bulma veya katılma belgesini tevdi ederken, uluslararası ilişkiler bakımından sorumlu olduğu ülke veya ülkelerden hangisi için bu Sözleşmenin uygulanacağını belirtebilir.

2. Bir Devlet daha sonraki bir tarihte, Avrupa Konseyi Genel Sekreterine hitaben göndereceği bir bildirimle, bu çerçeve Sözleşmenin bildirimde belirttiği diğer ülkelerde de uygulanacağını bildirebilir. Bu ülkeler bakımından çerçeve Sözleşme, Genel Sekreter tarafından böyle bir bildiriminde aldığı tarihten itibaren üç ay geçtikten sonra gelen ayın ilk günü yürürlüğe girer.

3. Önceki iki fıkraya göre ülke bakımından yapılan bir bildirim, Genel Sekretere hitaben gönderilecek bir tebliğ ile geri alınabilir. Bu geri alma tebliği, Genel Sekreterin bu tebliği aldığı tarihten itibaren üç ay geçtikten sonra gelen ayın ilk günü yürürlüğe girer.

Madde 31

1. Bir Taraf Devlet her hangi bir zamanda, Genel Sekreter hitaben göndereceği bir bildirimle, bu çerçeve Sözleşmeden çıktığını bildirebilir.

2. Böyle bir çıkma bildirimi, Genel Sekreterin bu bildirimi aldığı tarihten itibaren altı ay geçtikten sonra gelen ayın ilk günü yürürlüğe girer.

Madde 32

Avrupa Konseyi Genel Sekreteri, Konseye üye Devletlere, diğer imzacı Devletler ile bu çerçeve Sözleşmeye katılan bir Devlete aşağıdaki konuları bildirir.

a) Bir imzayı;

b) Bir onay, kabul, uygun bulma veya katılma belgesinin tevdi edilmesini;

c) Yirmi sekiz, yirmi dokuz ve otuzuncu maddelere göre bu çerçeve Sözleşmenin yürürlüğe girdiği tarihi;

d) Bu çerçeve Sözleşme ile ilgili başka her hangi bir tasarrufu, bildirimi veya tebliği.

Aşağıda imzası bulunanlar, usulüne göre yetkilendirilmiş olarak, tanıkların huzurunda bu belgeyi imzalamışlardır.

1 Şubat 1995 tarihinde Strasbourg’ta her ikisi de aynı ölçüde geçerli olmak üzere İngilizce ve Fransızca olarak düzenlenen bu metin tek bir kopya halinde Avrupa Konseyi arşivinde saklanır. Avrupa Konseyi Genel Sekreteri bu metnin onaylı birer örneğini Avrupa Konseyine üye her Devlete ve bu çerçeve Sözleşmeyi imzalamaya ve katılmaya davet edilen Devletlere gönderir.

 

 



* Bu metnin tercümesi Doç.Dr.Osman Doğru tarafından yapılmıştır. Metnin burada yayınlanmasına izin verdikleri için kendilerine teşekkür ediyoruz.