BİRLEŞMİŞ MİLLETLER,

OLAĞANÜSTÜ VE SİLAHLI ÇATIŞMA HALLERİNDE KADINLARIN VE ÇOCUKLARIN KORUNMASINA DAİR BİLDİRİ

 

14 Aralık 1974

 

Genel Kurul,

Ekonomik ve Sosyal Konseyin 16 Mayıs 1974 tarihli ve 1861 (LVI) sayılı kararında yer alan tavsiyeyi dikkate alarak, barış, self-determinasyon, ulusal kurtuluş ve bağımsızlık için mücadele edildiği olağanüstü durumda ve silahlı çatışma dönemlerinde insanlıkdışı eylemlerin çok sıkça mağduru olan ve sonuçta çok ağır zararlara uğrayan sivil nüfustan kadınların ve çocukların çektikleri acılardan derin kaygı duyduğunu ifade ederek,

Dünyanın özellikle baskıya, saldırıya, koloniciliğe, ırkçılığa, yabancı egemenliğine ve işgale maruz kalmış bir çok bölgesinde, kadınların ve çocukların çektikleri acıların farkında olarak,

Genel ve tereddütsüz kınamalara rağmen koloniciliğin, ırkçılığın ve yabancı egemenliğinin bir çok halkı boyundurukları altında tutmaya, ulusal kurtuluş hareketlerini zalimane bir şekilde bastırmaya ve egemenlikleri altındaki nüfusa ve bu arada kadınlara ve çocuklara ağır zararlar vermeye ve tarifsiz acılar çektirmeye devam etmesinden derin kaygı duyarak,

Temel özgürlüklere ve insan onuruna hala yoğun saldırılar yapılmasından ve kolonici ve ırkçı yabancı egemen Güçlerin uluslararası insancıl hukuku ihlal etmeyi sürmesinden dolayı üzüntü duyarak,

Barış ve savaş zamanlarında kadınların ve çocukların korunması ile ilişkili olarak uluslararası insancıl hukuk belgelerinde yer alan ilgili hükümleri akılda tutarak,

Diğer önemli belgeler arasında, silahlı çatışma hallerinde insan haklarına saygı ve sivil nüfusun korunması için temel prensipler konusunda kendi verdiği 19 Aralık 1968 tarihli ve 2444 (XXIII) sayılı kararını ve 9 Aralık 1970 tarihli ve 2674 (XXV) ve 2675 (XXV) sayılı kararları ile birlikte, Ekonomik ve Sosyal Konseyin 28 Mayıs 1970 tarihli ve 1515 (XLVIII) sayılı olup Genel Kuruldan olağanüstü hallerde ve savaş zamanlarında kadınların ve çocukların korunması hakkında bir bildiri hazırlanması imkanını ele almasını talep ettiği kararını akılda tutarak,

Yeni gelen kuşakların istikbali ile toplum ve aile içinde ve özellikle çocukların yetişmesinde önemli bir rol oynayan annelerin istikbali bakımından üstlendiği sorumluluğun farkında olarak,

Sivil nüfusa dahil kadın ve çocukların özel olarak korunmasını sağlama gereğini akılda tutarak,

Olağanüstü ve Silahlı Çatışma Hallerinde Kadınların ve Çocukların Korunmasına dair bu Bildiriyi inançla ilan eder ve bütün Üye Devletlere kesinlikle uymaları için çağrıda bulunur:

1. Nüfusun özellikle en aciz durumdaki mensupları olan kadınları ve çocukları tarifsiz acılara sevk eden sivil nüfusa yönelik saldırılar ve bombalamalar yasaklanır ve bu tür eylemler cezalandırılır.

2. Askeri operasyonlar sırasında kimyasal ve biyolojik silahlar kullanılması 1925 tarihli Cenevre Protokolünün, 1949 tarihli Cenevre Sözleşmesinin ve uluslararası insancıl hukuk ilkelerinin çok açık bir ihlalini oluşturur ve savunmasız kadınlar ile çocuklar dahil bütün sivil nüfusun ağır kayıplara uğramasına yol açar, ve bu tür eylemler en ağır şekilde cezalandırılır.

3. Bütün Devletler 1925 tarihli Cenevre Protokolü ve 1949 tarihli Cenevre Sözleşmeleri ile birlikte, silahlı çatışma hallerinde kadınların ve çocukların korunmalarını önemli derecede güvence altına alan insan haklarına saygı ile ilgili diğer uluslararası hukuk belgelerindeki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirirler.

4. Silahlı çatışmalara, dış ülkelerdeki askeri operasyonlara ve hala kolonici egemenliğin altında bulunan ülkelerdeki askeri operasyonlara karışan Devletler tarafından, kadınları ve çocukları savaşın dehşetinden korumak için her türlü çaba gösterilir. Özellikle kadınların ve çocukların bir bölümünü oluşturduğu sivil halka karşı zulüm, işkence, cezalandırma, onur kırıcı muamele ve şiddet gibi muamelelerin yapılması yasaklanmasını sağlamak için gerekli her türlü tedbir alınır.

5. Askeri operasyonlar sırasında veya işgal altındaki topraklarda çatışmanın taraflarınca hapsetme, işkence yapma, kurşunlama, kitlesel olarak gözaltına alma, konutları tahrip etme ve zorla göç ettirme gibi, kadınlara ve çocuklara karşı işlenen baskıcı ve zalimane ve insanlıkdışı fiiller suç olarak kabul edilir.

 

6. Sivil nüfustan olan ve barış, self-determinasyon, ulusal kurtuluş ve bağımsızlık mücadelesi gibi olağanüstü durum ve silahlı çatışma halleri içinde bulunan veya işgal altındaki topraklarda yaşayan kadınlar ve çocuklar, İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’ne, Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi’ne, Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi’ne, Çocuk Hakları Bildirisi’ne veya diğer uluslararası hukuk belgelerine göre sahip oldukları barınma, yiyecek, tıbbi yardım veya diğer vazgeçilmez haklardan yoksun bırakılamazlar.



* Bu metin sayın Doç.Dr.Osman Doğru tarafından tercüme edilmiştir. Metnin burada tekrar yayınlanmasına izin verdikleri için kendilerine teşekkürlerimizi sunuyoruz.