BİRLEŞMİŞ MİLLETLER

NÜFUS VE KALKINMA KONFERANSI EYLEM PLANI

 

5 –13 Eylül 1994

 

Eylem Programının içeriğindeki önerileri, ulusal yasalar ve kalkınma öncelikleriyle tutarlı bir biçimde, halkın çeşitli dini ve ahlaki değerleriyle kültürel geçmişlerine saygı duyarak ve evrensel olarak kabul edilmiş uluslararası insan haklarına uyarak uygulamak her ülkenin egemenlik hakkıdır.

Birleşmiş Milletler Antlaşması ilkelerinin rehberliğinde ve bir ortaklık ruhu içinde yapılacak uluslararası işbirliği ve evrensel dayanışma, dünya insanlarının yaşam kalitesinin geliştirilmesinde hayati önem taşımaktadır.

Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansı’nın kapsamı belirlenirken ve genel konusu olan, nüfus, sürekli ekonomik büyüme ve sürdürülebilir kalkınma arasındaki karşılıklı ilişkiler müzakere edilirken, katılımcılara aşağıda sıralanan bir dizi ilke rehberlik etmiş ve etmeye devam edecektir.

1.      İlke

Bütün insanlar özgür doğmuşlardır ve saygınlık ve haklar açısından eşittir. Herkes, ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer görüş, ulusal veya sosyal köken, malvarlığı, doğum veya diğer statü gibi konularda ayırım yapılmaksızın İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nde tanımlanan tüm hak ve özgürlüklere sahiptir. Herkesin yaşam, kişisel özgürlük ve güvenlik hakkı vardır.

2.      İlke

Sürdürülebilir kalkınma mülahazalarının merkezi insandır. Onların doğayla uyum içinde sağlıklı ve üretken bir yaşam sürme hakları vardır. İnsanlar her ulusun en önemli ve değerli kaynağıdır. Ülkeler, bütün bireylere potansiyellerinin en fazlasını kullanabilecekleri fırsatların verilmesini sağlamalıdırlar. İnsanların kendileri ve aileleri için, yeterli yiyecek, giyecek, mesken, su ve temizlik dahil yeterli bir yaşam standardını sağlama hakları vardır.

3.      İlke

Kalkınma hakkı evrensel, devredilemez bir haktır ve temel insan haklarının ayrılmaz bir parçasıdır ve birey kalkınmanın temel konusudur. Kalkınma, bütün insan haklarını kullanmayı kolaylaştırırken, kalkınmanın yokluğu uluslararası kabul edilmiş insan haklarının kısıtlanmasını haklı göstermek için kullanılamaz. Şimdiki ve gelecek kuşakların nüfus, kalkınma ve çevreye ilişkin gereksinimlerini adil bir biçimde karşılamak için kalkınma hakkı yerine getirilmelidir.

4.      İlke

Cinsiyetler arasında eşitliğin ve hakkaniyetin arttırılması, kadınların güçlendirilmesi, kadınlara yönelik her türlü şiddetin yok edilmesi, ve kadınların kendi doğurganlıklarını kontrol edebilmelerinin sağlanması, nüfus ve kalkınmaya ilişkin programların temel taşlarıdır. Kadınların ve kız çocukların hakları, evrensel insan haklarının devredilmez, ayrılmaz ve bölünmez bir parçasıdır. Kadınların ulusal, bölgesel ve uluslararası düzeylerde sivil, kültürel, ekonomik, politik ve sosyal yaşama tam ve eşit katılımıyla cinsiyete bağlı her türlü ayırımcılığın ortadan kaldırılması uluslararası toplumun öncelikli amaçlarıdır.

5.      İlke

Nüfusa ilişkin amaçlar ve politikalar, temel hedefi bütün insanların yaşam kalitesini arttırmak olan kültürel, ekonomik ve sosyal kalkınmanın ayrılmaz parçalarıdırlar.

6.      İlke

Günümüzde ve gelecekte bütün insanların eşit paylaşacakları refahı sağlayacak bir araç olan sürdürülebilir kalkınma, nüfus, kaynaklar, çevre ve kalkınma arasındaki karşılıklı ilişkilerin tam olarak bilinmesini, uygun şekilde düzenlenmesini ve bunlar arasında uyumlu dinamik bir denge kurulmasını gerektirmektedir. Sürdürülebilir kalkınmanın ve bütün insanlar için daha yüksek bir yaşam kalitesinin başarılması için Devletler, gelecek kuşakların kendi ihtiyaçlarını karşılama imkanını tehlikeye atmadan şimdiki kuşakların ihtiyacını karşılamak amacıyla nüfusa ilişkin politikalar dahil, uygun politikaları yerleştirmeli, sürdürülemez üretim ve tüketim biçimlerini azaltmalı ve ortadan kaldırmalıdır.

7.      İlke

Bütün Devletler ve bütün insanlar, yaşam standartlarındaki farklılıkları azaltmak ve dünyadaki insanların çoğunluğunun ihtiyaçlarını daha iyi karşılamak amacıyla sürdürülebilir kalkınmanın vazgeçilmez bir gerekliliği olan yoksulluğun yok edilmesi görevinde işbirliği yapacaklardır. Gelişmekte olan ülkelerin, özellikle en az gelişmişlerin özel durumlarına ve ihtiyaçlarına özel öncelik verilecektir. Bütün diğer ülkeler gibi, ekonomileri geçiş döneminde olan ülkelerin de dünya ekonomisiyle tam olarak bütünleştirilmeleri gerekmektedir.

8.      İlke

Herkesin ulaşılabilir en yüksek düzeyde fiziksel ve zihinsel sağlığı tasarruf hakkı vardır. Devletler, kadın erkek eşitliğini temel alarak, aile planlaması ve cinsel sağlığı içeren üreme sağlığı hizmetleri dahil, sağlık hizmetlerine evrensel ulaşılabilirliği sağlamak için gereken bütün önlemleri almalıdır. Üreme sağlığı programları hiçbir baskıya yer vermeden en geniş hizmetleri sunmalıdır. Sahip olacakları çocuk sayısına ve zamanlamasına özgürce ve sorumlulukla karar vermek ve bunu yapabilecek bilgi, eğitim ve araçlara sahip olmak bütün çiftlerin ve bireylerin temel hakkıdır.

9.      İlke

Aile, toplumun temel birimidir ve bu sıfatla güçlendirilmelidir. Ailenin, geniş kapsamlı korunma ve destek görmeye hakkı vardır. Farklı kültürel, politik ve sosyal sistemlerde çeşitli aile biçimleri bulunmaktadır. Evlilik, müstakbel eşlerin özgür iradeleriyle başlamalı ve evlilikte karı-koca birer eşit ortak olmalıdırlar.

10.  İlke

İnsan kaynaklarının, insan onurunun ve potansiyelinin tam olarak gelişmesine yönlendirilecek ve kadınlarla kız çocuklarına özel bir önem verecek eğitim herkesin hakkıdır. Eğitim, nüfus ve kalkınmaya ilişkin olanları da içeren temel özgürlüklere ve insan haklarına saygıyı güçlendirecek şekilde düzenlenmelidir. Çocuğun eğitiminden ve rehberliğinden sorumlu olanlara ışık tutacak ilke, çocuk için en iyi olana karar vermek olmalıdır; bu sorumluluk öncelikle ebeveynlere aittir.

11.  İlke

Bütün Devletler ve aileler mümkün olan en yüksek önceliği çocuklara vermelidirler. Çocuğun, refahı için yeterli yaşam standartlarına, ulaşılabilir en yüksek sağlık standartlarına ve eğitime hakkı vardır. Çocuğun bakılmaya, yol gösterilmeye, ebeveyn, aile ve toplum tarafından desteklenmeye, uygun yasal, idari, sosyal ve eğitimsel tedbirlerle her türlü fiziksel ve zihinsel şiddetten, zarar verme veya suiistimalden, ihmal veya ihmalkar davranıştan, satış, kaçakçılık, cinsel taciz ve organ ticareti amacıyla kaçırılma dahil her türlü istismardan ve sömürüden korunma hakkı vardır.

12.  İlke

Belgeli göçmen kabul eden ülkeler bu kişiler ve aileleri için uygun davranış ve yeterli sosyal refah hizmetleri sağlamalı, fiziksel güvenlik ve emniyetlerini garanti altına almalı, bu hedef veya gereksinimleri belgesiz göçmenler için de yerine getirmeye çalışırken, ülkelerin, özellikle gelişmekte olan ülkelerin özel koşullarını ve ihtiyaçlarını akıldan çıkarmadan, ilgili sözleşmelerin uluslararası örgütlerin ve belgelerin konuya ilişkin koşullarıyla uyum içinde olmalıdırlar. Ülkeler, bütün göçmenlere, Evrensel İnsan Hakları Bildirgesi’nde yer alan bütün temel insan haklarını garanti etmelidirler.

13.  İlke

Herkesin zulümden korunmak için diğer ülkelere sığınma hakkı vardır. Devletlerin, mülteciler konusunda, Mültecilerin Durumu ile ilgili Cenevre Sözleşmesinde ve sözleşmenin 1967 tarihli Protokolünde tanımlanan sorumlulukları vardır.

14.  İlke

Devletler yerli halkın nüfus ve kalkınma ihtiyaçlarını dikkate alırken, bunların kimlik, kültür ve çıkarlarını kabul edip desteklemeli ve özellikle sağlıklarını, eğitimlerini ve refahlarını etkileyecek konularda ülkenin ekonomik, politik ve sosyal yaşamına tam katılımlarını sağlamalıdırlar.

15.    İlke

Sürdürülebilir kalkınma çerçevesinde sürekli ekonomik büyüme ve sosyal gelişme için büyümenin geniş tabanlı olması, bütün insanlara eşit fırsatlar sunması gerekmektedir. Bütün ülkeler kendi ortak ama farklı sorumluluklarını kabul etmelidirler. Gelişmiş ülkeler sürdürülebilir kalkınma için uluslararası arayışta taşıdıkları sorumlulukları kabul etmektedirler. Sürekli ekonomik büyümeyi yerleştirme ve dengesizlikleri bütün ülkelerin özellikle de gelişmekte olan ülkelerin yararlanabileceği şekilde azaltma çabalarını geliştirmeye devam etmelidirler.

 



* Birleşmiş Milletler, Nüfus ve Kalkınma, (Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansında Kabul Edilen Eylem Planı) Ankara: BM Türkiye Temsilciliği Yayını, s. 9-12.