BİRLEŞMİŞ MİLLETLER,

HER HANGİ BİR BİÇİMDE TUTUKLANAN VEYA HAPSEDİLEN KİŞİLERİN KORUNMASINA İLİŞKİN PRENSİPLER BÜTÜNÜ

 

9 Aralık 1988

 

PRENSİPLERİN KAPSAMI

Bu prensipler her hangi bir biçimde tutulan veya hapsolunan herkesin korunması için uygulanır.

TANIMLAR

Prensipler Bütünü'nün amaçları bakımından:

a) "Gözaltına alma", bir kimseyi suç işlediği iddiasıyla veya bir makamın tasarrufuyla yakalama eylemini;

b) "Tutulan kimse", bir suç nedeniyle mahkum edilme durumu hariç, kişi özgürlüğünden yoksun bırakılan bir kimseyi;

c) "Hapsedilen kimse", bir suçtan mahkum edilmesi nedeniyle kişi özgürlüğünden yoksun bırakılan bir kimseyi;

d) "Tutma", yukarıda tanımlanan kişinin tutulmuş olma durumunu;

e) "Hapsetme", yukarıda tanımlanan kişinin hapsedilmiş olma durumunu;

f) "Yargısal veya diğer bir makam" terimleri, yasaya göre statü ve görev süresi bakımından mümkün olan en çok yetkiye, tarafsızlık ve bağımsızlık güvencelerine sahip yargısal veya diğer bir makamı ifade eder.

İlke  1

Her hangi bir biçimde tutulan veya hapsedilen bir kimse, insaniyetin ve insanın doğuştan sahip olduğu insanlık onuruna saygının gerektirdiği bir biçimde muamele görür.

İlke 2

Gözaltına alma, tutma veya hapsetme, sadece kanunun hükümlerine kesinlikle uygun olarak yetkili memurlarca veya bu iş için yetkilendirilmiş kişilerce yerine getirilir.

 

İlke 3

Bir Devlet her hangi bir biçimde tutulan veya hapsedilen kişilere yasalar, sözleşmeler, hukuki düzenlemeler ve gelenekler ile tanıdığı insan haklarını, bu Prensipler Bütünü'nün bu tür hakları tanımadığı veya daha az ölçüde tanıdığını bahane ederek, tanınmış hakları kısıtlayamaz veya bu hakların kullanımını durduramaz.

İlke 4

Her türlü tutma veya hapsetme kararı ve tutulan veya hapsedilen bir kimsenin insan haklarını her hangi bir biçimde etkileyen bütün tedbirlere yargısal veya diğer bir makam tarafından karar verilir veya bu tedbirler bu makamların etkili denetimine tabi tutulur.

İlke 5

1. Bu prensipler ırk, renk, cinsiyet, dil, din ve dini inanç, siyasal veya başka bir fikir, ulusal, etnik veya toplumsal köken, mülkiyet, doğum veya başka bir statü gibi bir nedenle ayrım yapılmaksızın, bir Devletin ülkesinde bulunan herkese uygulanır.

2. Kadınların, özellikle de hamile ve bebekli kadınların, çocukların ve küçüklerin, yaşlıların, hasta veya özürlü kişilerin sadece haklarını ve özel durumlarını korumak amacıyla alınan ve hukuka göre uygulanan tedbirler ayrımcılık sayılamaz. Bu tür tedbirlere duyulan ihtiyacın bulunup bulunmadığı ve uygulanması, her zaman yargısal veya diğer bir makamın denetimine tabidir.

İlke 6

Her hangi bir biçimde tutulan veya hapsedilen bir kimse, işkenceye veya zalimane, insanlıkdışı veya onur kırıcı muamele veya cezaya maruz bırakılamaz.*

Hiç bir durum, işkenceyi veya diğer zalimane, insanlıkdışı veya onur kırıcı muamele veya cezayı haklı göstermek için ileri sürülemez.

 

İlke 7

1. Devletler, bu prensiplerde yer alan haklara ve ödevlere aykırı bütün fiilleri hukuken yasaklar; bu tür eylemleri gerekli yaptırımlara bağlar ve bu tür eylemler hakkında yapılan şikayetler konusunda tarafsız soruşturmalar yapar.

2. Bu Prensipler Bütününün ihlal edildiğine veya ihlal edilmek üzere olduğuna inanmak için sebepleri bulunan kamu görevlileri, konuyu üst makamlara veya gerektiği takdirde konuyu incelemeye veya hukuki yoldan çözüm getirmeye makamlara veya organlara bildirir.

3. Bu Prensipler Bütününün ihlal edildiğine veya ihlal edilmek üzere olduğuna inanmak için sebepleri bulunan her hangi bir kimse, olaya karışan kamu görevlilerin üst makamlarından başka, konuyu incelemeye veya hukuki yoldan çözmeye yetkili diğer makam veya organlara bildirme hakkına sahiptir.

İlke 8

Tutulan kişiler, mahkum edilmemiş olmalarının gerektirdiği tarzda muamele görürler. Buna göre tutulan kişiler mümkün olan en kısa sürede hapsedilmiş kişilerden ayrı bir yere konur.

İlke 9

Bir kimseyi gözaltına alan, o kimseyi tutan veya olayı soruşturan görevliler, sadece hukuken kendilerine verilmiş olan yetkileri kullanırlar ve bu yetkilerin kullanılması yargısal veya diğer bir makamın denetimine tabi tutulur.

İlke 10

Gözaltına alınan bir kimse, gözaltına alındığı anda gözaltına alınma sebepleri konusunda ve hemen sonra kendisine isnat edilen suçlar hakkında bilgilendirilir.

İlke 11

1. Bir yargılama veya diğer bir makam tarafından hemen dinlemesi için kendisine etkili bir imkan verilmeyen bir kimse gözaltında tutulu bırakılamaz. Tutulan bir kimse, kendini bizzat savunma veya hukuken öngörülen usule göre avukattan yardım alma hakkına sahiptir.

2. Tutulan bir kimseye ve eğer varsa bu kimsenin avukatına da, kendisini tutma gerekçelerinin yer aldığı bir tutma kararı hemen tebliğ edilir.

3. Yargısal veya diğer bir makama, tutmanın devamına gerek olup olmadığını inceleme yetkisi verilir.

İlke 12

1. Şu konular tam olarak tutanağa geçirilir:

a) Gözaltına alma gerekçeleri;

b) Gözaltına alma zamanı; gözaltına alınan kişinin nezarete konulma zamanı ile birlikte yargısal veya diğer makamın önüne ilk kez çıkarılma zamanı;

c) İlgili kanun adamlarının kimlikleri;

d) Nezaret yeriyle ilgili tam ve açık bilgi.

2. Bu tutanaklar tutulan kişiye veya ve varsa avukatına hukukun öngördüğü biçimde tebliğ edilir.

İlke 13

Bir kimsenin sahip olduğu haklar gözaltına alındığı ve tutulması veya hapisliği başladığı anda veya hemen sonra gözaltına alan, tutan veya hapseden yetkililer tarafından kendisine bildirilir ve bu hakları nasıl kullanabileceği konusunda açıklama yapılır.

İlke 14

Kendisini gözaltına alan, tutan ve hapseden yetkililerin kullandığı dili yeterli ölçüde anlamayan veya konuşamayan bir kimse 10. prensipte, 11. prensibin ikinci fıkrasında, 12. prensibin birinci fıkrasında ve 13. prensipte belirtilen bilgileri anlayabileceği bir dilde edinme ve gözaltına alınmasından sonra hakkında yapılan hukuki muamelelerle ilgili olarak gerekiyorsa ücretsiz olarak bir çevirmenin yardımından yararlanma hakkına sahiptir.

İlke 15

Bu prensiplerden 16. prensibin dördüncü fıkrasında ve 18. prensibin üçüncü fıkrasında yer alan istisnalar dikkate alınmaksızın, tutulan veya hapsedilen bir kimsenin dış dünyayla ve özellikle ailesi ve avukatı ile iletişim kurması yaklaşık bir-iki günden daha uzun bir süre engellenemez.

İlke 16

1. Tutulan veya hapsedilen bir kimse, gözaltına alınmasından ve tutulduğu veya hapsedildiği yerden başka bir yere nakledilmesinden hemen sonra gözaltına alınmasını, tutulmasını veya hapsedilmesini ve naklini ve nezarette tutulduğu yeri aile üyelerine veya kendisinin tercih ettiği başka uygun kişilere bildirme veya yetkili makamların bildirmesini isteme hakkına sahiptir.

2. Tutulan veya hapsedilen bir kimse yabancı ise vatandaşı olduğu Devletin konsolosluğu veya diplomatik temsilciliği ile, eğer kendisi mülteci ise veya bir uluslararası örgütün koruması altında ise, uluslararası hukuka göre bu konuda bilgi alma hakkına sahip yetkili uluslararası örgüte veya koruması altında bulunduğu uluslararası örgütün temsilcisi ile iletişim kurma hakkına da sahip olduğu konusunda kendisine hemen bilgi verilir.

3. Tutulan veya hapsedilen kimse küçük ise veya haklarını anlayamayacak durumda ise, yetkili makam bu prensipte belirtilen bildirimi kendiliğinden yapar. Tutulan kimsenin ailesine veya vasilerine bildirimde bulunulması için özel bir dikkat gösterilir.

4. Bu prensipte yer alan bildirimler hiç vakit geçirilmeksizin yapılır veya yapılmasına izin verilir. Ancak yetkili makam, soruşturmanın gerektirmesi halinde bir bildirimin yapılmasını makul bir süre erteleyebilir.

İlke 17

1. Tutulan bir kimse bir avukatın hukuki yardımından yararlanma hakkına sahiptir. Yetkili makam tutulan kimseyi bu hakka sahip olduğu konusunda bilgilendirir ve bu hakkı kullanabilmesi için kendisine makul kolaylıklar sağlar.

2. Tutulan bir kimsenin kendi seçtiği bir avukatı bulunmuyorsa, adaletin yararının gerektirdiği bütün durumlarda ve kendisinin ödeme yapabilecek gücü olmadığı takdirde ücretsiz olarak, yargısal veya başka bir makam tarafından atanmış bir avukatın yardımından yararlanma hakkına sahiptir.

İlke 18

1. Tutulan veya hapsedilen bir kimse avukatı ile iletişim kurma ve avukatına danışma hakkına sahiptir.

2. Tutulan veya hapsedilen bir kimseye avukatıyla görüşebilmesi için yeterli zaman ve kolaylıklar sağlanır.

3. Kanunda veya kanuna dayanan bir düzenlemede belirtilen istisnai hallerde güvenliği ve düzeni korumak için yargısal veya başka bir makam tarafından kısıtlamanın zorunlu olduğuna karar verilmedikçe, tutulan veya hapsedilen bir kimsenin hemen avukatı tarafından ziyaret edilebilme, hiç bir sansüre tabi olmaksızın tam bir gizlilik içinde görüşebilme ve iletişim kurabilme hakkını kullanması geciktirilemez veya kısıtlanamaz.

4. Tutulan veya hapsedilen bir kimsenin avukatıyla yaptığı görüşmeler bir kanun adamı tarafından gözle izlenebilir, ancak dinlenemez.

5. İşlenmekte olan veya işlenmeye teşebbüs edilen bir suç ile bağlantılı olarak tutulan veya hapsedilen kimse aleyhinde deliller bulunması halinde, tutulan veya hapsedilen kimsenin bu prensibe göre avukatıyla kurması mümkün olan iletişimlere izin verilmez.

İlke 19

Tutulan veya hapsedilen bir kimseye kanunda veya kanuna dayanan bir düzenlemede belirtilen makul şartlara ve sınırlamalara tabi olarak, özellikle aile üyeleri tarafından ziyaret edilebilme ve onlarla haberleşme gibi, dış dünya ile iletişim kurabilmesi için kendisine yeterli imkan verilir.

İlke 20

Tutulan veya hapsedilen kimse talep ettiği zaman eğer mümkünse genellikle ikamet ettiği yere makul uzaklıktaki bir tutukevinde veya hapishanede tutulur.

İlke 21

1. Tutulan veya hapsedilen bir kimseyi suçunu itiraf etmeye, kendini suçlandırmaya veya başka bir kimse aleyhinde ifade vermeye zorlamak amacıyla bulunduğu durumundan haksız olarak yararlanmak yasaktır.

2. Tutulan hiç kimse sorgulanması sırasında şiddete, tehdide veya şahsi kararlarını veya yargılarını zayıflatabilecek sorgulama yöntemlerine maruz bırakılamaz.

İlke 22

Tutulan veya hapsedilen bir kimse, kendi rızası bile olsa, sağlığına zarar verebilecek tıbbi veya bilimsel bir deneye tabi tutulamaz.

İlke 23

1. Tutulan veya hapsedilen bir kimsenin sorgulanma süresi ve yapılan sorgular arasında geçen süreler ile sorgulamaları yapan görevliler ve sorgu sırasında hazır bulunan diğer kişilerin kimlikleri tutanağa geçirilir ve bu tutanak kanunda öngörüldüğü şekilde tasdik edilir.

2. Tutulan veya hapsedilen bir kimsenin kendisi veya kanunda belirtildiği takdirde avukatı, bu prensibin birinci fıkrasında belirtilen tutanaktaki bilgileri edinme hakkında sahiptir.

İlke 24

Tutulan veya hapsedilen bir kimsenin tutma yerine veya hapishaneye girişi yapıldıktan sonra mümkün olan en kısa sürede, tam ve doğru şekilde tıbbi muayenesi yapılır; bundan sonra da gerekli olduğu zaman tıbbi bakım ve tedavisi yapılır. Bu bakım ve tedavi ücretsiz verilir.

 

İlke 25

Tutulan veya hapsedilen bir kimse veya avukatı, sadece tutma yerinin veya hapishane güvenliğinin ve düzeninin gerektirdiği makul şartlara tabi olarak, ikinci kez tıbbi muayene yapılması veya tıbbi mütalaa alınması için yargısal veya diğer bir makama talepte bulunma hakkına sahiptir.

İlke 26

Tutulan veya hapsedilen bir kimsenin tıbbi bir muayeneye tabi tutulması halinde, doktorun adı ve muayenenin sonuçları tam ve doğru bir biçimde tutanağa geçirilir. Bu tutanağı edinme hakkı sağlanır. Bunun şekil ve usulü ilgili iç hukuk hükümlerine göre tespit edilir.

İlke 27

Delillerin toplanması sırasında bu prensiplere uyulmaması, tutulan veya hapsedilen kimsenin aleyhine olarak bu tür delillerin kabul edilmesine karar verilirken dikkate alınır.

İlke 28

Tutulan veya hapsedilen bir kimse, mevcut kamu kaynaklarının imkan verdiği ölçüde ve tutma yerinde veya hapishanede güvenliği ve kamu düzenini sağlamak için gerekli makul sınırlara tabi olarak, makul miktarda eğitsel, kültürel ve basın ürünü ve aracını elde etme hakkına sahiptir.

İlke 29

1. Tutma yerlerinde kanunlara ve hukuki düzenlemelere tam olarak uyulup uyulmadığının denetlemesi için, tutma yerinin idaresinden doğrudan sorumlu makamın dışında yetkili bir makam tarafından atanan ve bu makama karşı sorumlu olan ehliyetli ve deneyimli kişiler tarafından düzenli olarak ziyaret edilir.

2. Tutulan veya hapsedilen bir kimse, bu tür yerlerde güvenliği ve kamu düzenini sağlamak için gerekli makul koşullar içinde, bu prensibin birinci fıkrasına göre tutma yerini veya hapishaneyi ziyaret eden kişilerle serbestçe ve tam bir gizlilik içinde iletişim kurma hakkına sahiptir.

İlke 30

1. Tutulan veya hapsedilen kimselerin tutuldukları veya hapislikleri süresince disiplin suçu oluşturan davranışlarının türleri, uygulanabilecek olan disiplin cezasının tanımı ve süresi ile bu tür cezaları verebilecek olan yetkili makamlar, kanunda veya kanuna dayanan düzenlemelerde belirtilir ve usulüne göre yayınlanır.

2. Tutulan veya hapsedilen bir kimse hakkında disiplin cezası verilmeden önce kendisi dinlenir. Bu kimse verilen cezanın denetlenmesi için daha üst makamlara başvurma hakkına sahiptir.

İlke 31

Yetkili makamlar, tutulan ve hapsedilen kimselerin bakmakla yükümlü oldukları kişilere ve özellikle ailelerinin mensubu olan küçüklere ihtiyaç duymaları halinde iç hukuka göre yardım edilmesi için çaba gösterir ve bakım ve gözetimden yoksun kalan çocukların uygun bir biçimde barınmaları için özel tedbirler alır.

İlke 32

1. Tutulan bir kimse veya avukatı iç hukuka göre her zaman, tutmanın hukukiliğine karşı itirazda bulunmak ve tutulması hukuki değilse hemen salıverilmesini sağlamak için yargısal veya diğer bir makama başvurma hakkına sahiptir.

2. Bu prensibin birinci fıkrasında belirtilen dava, süratli bir biçimde görülebilecek basit bir dava olur ve yeterli mali imkanı bulunmayan tutulu kişilerden masraf alınmaz. Bir kimseyi tutan makamlar, makul olmayan bir gecikmeye sebebiyet vermeden bu kimseyi tutmanın hukukiliği denetleyen makamının önüne getirirler.

İlke 33

1. Tutulan veya hapsedilen bir kimse veya avukatı, kendisine yapılan muamele hakkında ve özellikle maruz kaldığı işkence veya diğer zalimane, insanlıkdışı veya onur kırıcı muameleler konusunda, tutma yeri veya hapishaneden sorumlu makama ve daha yüksek bir makama ve gerekirse denetleme ve hukuki çözüm getirme yetkisine sahip makama şikayette ve talepte bulunma hakkına sahiptir.

2. Tutulan veya hapsedilen kimsenin veya avukatın bu prensibin birinci fıkrasında belirtilen hakları kullanma imkanı bulunmuyorsa, tutulan veya hapsedilen kimsenin ailesinin bir üyesi veya bu durum hakkında bilgisi olan her hangi bir kimse yukarıda belirtilen hakları kullanabilir.

3. Şikayet edenin talebi halinde, yapılan şikayet veya taleple ilgili gizlilik korunur.

4. Her bir talep veya şikayet hemen ele alınıp incelenir ve gereksiz gecikmeye meydan vermeksizin cevaplanır. Eğer talep veya şikayet reddedilirse veya aşırı bir gecikme varsa, şikayetçi durumu yargısal veya diğer bir makam önüne getirebilir. Tutulan ve hapsedilen kimse veya bu prensibin birinci fıkrasında belirtilen şikayetçiler bir talepte veya şikayette bulunmaktan ötürü zarara maruz bırakılamazlar.

İlke 34

Tutulan veya hapsedilen bir kimsenin tutulması veya hapisliği sırasında ölmesi veya kaybolması halinde, yargısal veya başka makamlar tarafından re’sen veya bu kimsenin aile üyelerinden birinin veya olay hakkında bilgisi olan her hangi bir kimsenin talebi üzerine, ölümün veya kaybolmanın nedenleri üzerinde bir araştırma yapılır. Şartlar öyle gerektiriyorsa, tutmanın veya hapisliğin sona ermesinden kısa bir süre sonra ölüm ve kaybolmanın meydana gelmesi halinde de aynı usullere göre bir araştırma yapılır. Bu tür bir araştırma sonucu yapılan tespitler veya verilen bir rapor, yürütülmekte olan cezai soruşturmayı tehlikeye sokmayacak ise, talep edilmesi halinde ilgili kişilere verilir.

İlke 35

1. Bu prensiplerde yer alan haklara aykırı olarak kamu görevlilerinin eylemleri veya ihmalleri nedeniyle uğranılan zararlar, uygulanması mümkün kurallara veya iç hukuktaki sorumluluk hükümlerine göre tazmin edilir.

2. Bu prensiplerde tutanağa bağlanması istenen bilgiler, bu prensipte belirtilen tazminat talepleri bakımından kullanılmak üzere iç hukukta öngörülen usullere uygun olarak verilir.

İlke 36

1. Suç işlediğinden kuşkulanılan veya hakkında bir suç isnadı bulunan tutulu bir kimse, savunması için gerekli bütün güvencelere sahip olduğu aleni bir yargılama sonunda hukuka göre suçluluğu kanıtlanıncaya kadar masum sayılır ve buna göre muamele görür.

2. Hakkında soruşturma veya yargılama yapılmakta olan bir kimse, sadece adalet dağıtımını sağlamak amacıyla yasada belirtilen koşullara ve usullere uygun olarak gözaltına alınabilir veya tutulabilir. Bu durmadaki kimselerin, tutmanın gayesi bakımından veya soruşturmanın yürütülmesi amacıyla veya adaletin gerçekleşmesini engellemeyi önlemek için veya tutma yerinde güvenlik ve düzeni sağlamak bakımından kesinlikle gerekli olmayan kısıtlamalara tabi tutulmaları yasaktır.

İlke 37

Hakkındaki bir suç isnadı nedeniyle tutulan bir kimse, gözaltına alınmasından hemen sonra yargısal veya kanunun öngördüğü diğer bir makam önüne çıkarılır. Bu makam hiç gecikmeden tutmanın hukukiliği ve gerekliliği hakkında karar verir. Bu makamın yazılı izni olmadıkça, hiç kimse soruşturma veya yargılama sürerken gözaltında tutulu bulundurulamaz. Tutulan bir kimse, bu tür bir makamın önüne çıkarıldığı zaman nezarette bulunduğu süre içinde kendisine yapılan muamele hakkında beyanda bulunma hakkına sahiptir.

İlke 38

Hakkındaki bir suç isnadı nedeniyle tutulan bir kimse, makul bir sürede yargılanma ve yargılama sürerken salıverilme hakkına sahiptir.

İlke 39

Bir suç isnadı nedeniyle tutulan bir kimse, kanunun öngördüğü istisnai haller dışında, yargılama sürerken, adalet dağıtımı için yargısal veya diğer bir makam tarafından aksine karar verilmedikçe, hukuka uygun olarak yerine getirilen yükümlülük çerçevesinde salıverilme hakkına sahiptir. Bu makam tutmanın gerekli olup olmadığını sürekli olarak denetler.

Genel Hüküm

Bu Prensiler Bütünü'nün her hangi bir hükmü, Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi'nde tanımlanan bir hakkı kısıtlayacak veya bu Sözleşmeye aykırı düşecek biçimde yorumlanamaz.

  



* Bu metin sayın Doç.Dr.Osman Doğru tarafından tercüme edilmiştir. Metnin burada tekrar yayınlanmasına izin verdikleri için kendilerine teşekkürlerimizi sunuyoruz.

 

* "Zalimane, insanlıkdışı veya onur kırıcı muamele veya ceza" deyimi, tutulmuş veya hapsedilmiş bir kimseyi geçici veya sürekli olarak her hangi bir doğal duyumunu kullanmaktan veya bulunduğu yer ve zamanın farkında olmaktan yoksun bırakma da dahil, fiziksel veya ruhsal bütün istismar edilme hallerine karşı mümkün olan en geniş ölçüde koruyacak bir biçimde yorumlanır.