BİRLEŞMİŞ MİLLETLER

DİN VEYA İNANCA DAYALI HER TÜRLÜ HOŞGÖRÜSÜZLÜK ve AYRIMCILIĞIN KALDIRILMASI BİLDİRİSİ

 

25 Kasım 1981

 

Genel Kurul;

Tüm insanların niteliğinde bulunan onur ve eşitliğin Birleşmiş Milletler Antlaşmasının temel ilkesinden biri olduğunu ve tüm Üye Devletlerin Örgütle işbirliği içinde ırk, cinsiyet, dil ve din ayrımı gözetmeksizin herkes için insan hakları ve temel özgürlüklerin evrensel olarak saygı görüp gözetilmesini geliştirip özendirmek üzere birlikte ve ayrı ayrı eylemde bulunmaya söz verdiklerini gözönünde bulundurarak,

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin ve İnsan Hakları Uluslararası Sözleşmelerinin yasa önünde ayrım gözetilmemesi ve eşitlik ilkeleriyle düşünce, vicdan, din ve inanç özgürlüğü hakkını ilan ettiğini gözönünde bulundurarak,

İnsan hakları ve temel özgürlüklerin, özellikle düşünce, vicdan, din ya da inanç özgürlüğünün gözardı edilmesi ve çiğnenmesinin, doğrudan ya da dolaylı olarak, özellikle başka Devletlerin içişlerine karışma aracı olduğu ve halklar ve Uluslararasında ateşli bir düşmanlığa vardığı durumlarda insanlığa savaş ve büyük acılar getirdiğini gözönüne alarak.

Hangisi olursa olsun benimsediği inancın bir kimse için yaşam anlayışının temel öğelerinden biri olduğunu ve din ya da inanç özgürlüğünün tam olarak saygı görüp güvence altına alınması gerektiğini gözönünde bulundurarak,

Din ve inanç özgürlüğüne ilişkin konularda anlayış, hoşgörü ve saygıyı geliştirmenin ve din ya da inancın Birleşmiş Milletler Antlaşması, Birleşmiş Milletlerin öteki ilgili belgeleri ve bu bildirgenin amaç ve ilkeleriyle bağdaşmaz amaçlarla kullanılmamasını sağlamanın temel olduğunu gözönünde bulundurarak,

Din ve inanç özgürlüğünün dünya barışı, toplumsal adalet ve halklar arasında dostluk amaçlarına ulaşmaya ve sömürgecilik ve ark ayrımcılığı ideoloji ve uygulamalarının kaldırılmasına da katkıda bulunacağına inanarak,

Birleşmiş Milletler ve uzmanlık kuruluşlarının desteğiyle çeşitli ayrımcılık biçimlerinin kaldırılması yolunda benimsenen ve yürürlüğe girecek olan sözleşmeleri hoşnutlukla saptayarak,

Dünyanın kimi yerlerinde din ve inanç konularında hala gözlenen hoşgörüsüzlük görünüşleri ve ayrımcılık uygulamalarıyla ilgilenerek,

Böyle bir hoşgörüsüzlüğü her biçim ve görünüşüyle ivedi ortadan kaldırmak ve din ya da inanç gerekçesiyle yapılan ayrımcılıkla savaşmak için tüm gerekli önlemleri almaya karar vererek,

Din ya da  İnanca Dayalı Her Türlü Hoşgörüsüzlük ve Ayrımcılığın Kaldırılması Bildirgesini ilan eder:

Madde 1

1.                   Herkesin düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne hakkı vardır. Bu hak, bir dini ya da dilediği bir inancı benimseme ve din ya da inancını tek başına ya da topluca, açık ya da özel olarak ibadet, gözetme, uygulama ve öğretme biçiminde açıklama özgürlüğünü de içerir.

2.                   Hiç kimseye, bir dini ya da dilediği bir inancı benimseme özgürlüğünü zedeleyecek baskıda bulunulamaz.

3.                   Bir kimsenin din ya da inançlarını açığa vurma özgürlüğü, ancak yasayla öngörülen ve kamu güvenliği, düzeni, sağladığı ya da genel ahlakı ya da başkalarının temel hak ve özgürlüklerini korumak için gereken sınırlamalara bağlı olabilir.

Madde 2

1.                   Hiç kimse, din ya da başka inançları gerekçesiyle herhangi bir Devlet, kurum, grup a da bir kimse tarafından ayrımcılık konusu olamaz.

2.                   Bu bildirgenin amaçları bakımından “din ya da inanca dayalı hoşgörüsüzlük ve ayrımcılık” sözü, din ya da inanca dayalı olarak insan hakları ve temel özgürlüklerin eşitlik temeli üzerinde taşınmasını, kullanılmasını ve bunlardan yararlanılmasını önlemek ya da zedelemek amaç ya da sonucuyla herhangi bir ayırım , dışlama, kısıtlama ya da üstün tutmada bulunmak anlamına gelir.

Madde 3

İnsanlar arasında din ya da inanç gerekçeleriyle ayrım gözetmek, insan saygınlığına karşı bir saygısızlık ve Birleşmiş Milletler Antlaşmasının ilkelerinin reddedilmesi niteliğinde olup İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinde ilan edilen ve İnsan Hakları Uluslararası Sözleşmelerinde ayrıntılı olarak öne sürülüne insan hakları ve temel özgürlüklerin çiğnenmesi ve Uluslararasında dostça ve barışçı ilişkiler için bir engel sayılarak kınanır.

Madde 4

1.                   Tüm Devletler, kişisel ekonomik, siyasal, toplumsal ve kültürel yaşamın her alanında insan hakları ve temel özgürlüklerin tanınması, kullanılması ve bunlardan yararlanılması bakımından din ya da inanç gerekçesiyle yapılan ayrımcılığı önlemek ve kaldırmak için her türlü etkin önlemi alır.

2.                   Tüm Devletler, gerekli olduğu her durumda böyle bir ayrımcılığı yasaklamak için yasalar çıkarmak ya da kaldırmak üzere her türlü çabada bulunur ve bu konuda din ya da başka inançlara dayalı hoşgörüsüzlükle savaşmak üzere tüm uygun önlemleri alır.

Madde 5

1.                   Ana-babalar ya da duruma göre çocuğun yasal vasileri, aile yaşamını, din ya da inancına göre ve çocuğa verilmesi gerektiğine inandığı manevi eğitimi gözönünde bulundurarak düzenleme hakkına sahiptir.

2.                   Çocuk, ana-babasının ya da duruma göre yasal vasisisinin istekleri uyarınca din ya  da inanç konusunda eğitim görme hakkından yararlanır ve kendi çıkarları başta gelmek üzere ana-babasının ya da yasal vasisinin istekleri dışında bir din ve inanç öğretimini almaya zorlanamaz.

3.                   Çocuk, din ya da inanç gerekçesiyle yapılan her türlü ayrımcılıktan korunur. Halklar arasında anlayış, hoşgörü ve dostluk, barış ve evrensel kardeşlik, başkalarının din ya da inanç özgürlüğüne saygı ruhuyla ve tüm gücü ve yeteneklerini insanlığın hizmetine adaması gerektiğinin tam bilinciyle yetiştirilir.

4.                   Ana-babasının ya da yasal vasisinin bakımı altında bulunmayan bir çocuk söz konusu olduğunda, yine çocuğun çıkarları önde gelmek üzere ana-babası ya da vasisinin din ya da inanç konularında dile getirdiği istekler ya da isteklerinin belirtileri gereğince gözönüne alınır.

Madde 6

Bu Bildirgenin 1. maddesi uyarınca ve 1. maddesinin 3. fıkrası hükümleri saklı kalmak üzere, düşünce, vicdan, din ya da inanç özgürlüğü hakkı ötekilerin yanısıra,

a.                   Bir din ya da inancın gerekleri uyarınca ibadet ya da toplanma ve bu amaçla ibadet yerleri kurma ve koruma;

b.                   Uygun yardım ve insancıl amaçlı kurumlar kurma ve koruma;

c.                    Bir din ya da inancın tören ya da törelerine ilişkin araç ya da gereçleri yeterli ölçüde yapma, edinme ya da kullanma;

d.                   Bu alanlarda ilgili metinleri yazma, yayınlama ve yayma;

e.                   Bir din ya da inancı bu amaçlara uygun yerlerde öğretme;

f.                     Bireylerden ve kurumlardan gönüllü maddi ya da başka yardımlar isteme ya da alım;

g.                   Herhangi bir din ya da inancın  ve standartlarının öngördüğü uygun liderleri yetiştirme, atama, seçme ya da yerini alacak olanı belirleme;

h.                   Dinin ya da inancın kuralları uyarınca tatil günlerine uyma ve bayram ve törenleri kutlama;

i.                     Din ve inanç konularında ulusal ve Uluslararası düzeylerde bireylerle ve topluluklarla iletişim kurma ve sürdürme özgürlüklerini içerir.

Madde 7

Bu Bildirgede öne sürülen hak ve özgürlükler, uygulamada herkese bu hak ve özgürlüklerden yararlanma olanağı sağlayacak biçimde ulusal yasalarla sağlanır.

Madde 8

Bu Bildirgenin hiçbir hükmü, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ve İnsan Hakları Uluslararası Sözleşmelerinde tanımlanan herhangi bir hakkı kısıtladığı ya da zedelediği biçiminde anlaşılamaz.

 



* Bkz: Coşkun Can Aktan  vd. (Ed.) Haklar ve Özgürlükler Antolojisi, Ankara: Hak-İş Yayınları, 2000.