Bu
imparatorluk halkının tüm zümrelerinin temsilcisi, meşru ve özgür, ruhani ve
dünyevi lordlarla Avam Kamarası’nın M.S.1688’de Westminster’de bir araya
gelmeleri ve o zamanlar William ve Mary adlarını, Orange prensesi ve prensesi
unvanlarını taşıyan ve böyle çağrılan ve şahsen orada bulunan Majestelerine,
kendilerinin kaleme aldıkları, aşağıdakinin tıpkısı bir yazılı açıklamayı
sunmaları nazarı dikkate alınsın.
Şöyle ki:
Ölen Kral
II. James, görevlendirdiği çeşitli kötü niyetli danışmanın, yargıcın ve
bakanın yardımıyla, Protestan dinini, İmparatorluğun özgürlüğünü ve
yasalarını, aşağıda saydıklarımızı yapmak suretiyle yıkmaya ve köklerini
kurutmaya kalkışmıştır.
1.
Parlamento’nun
onayı olmadan, kendisini yasalardan ve bu yasaların icrasından muaf tutup, bunları
zaman zaman iptal ederek, iktidarı ele geçirmiş ve elinde bulundurmuştur.
2.
Nice namuslu
din adamını tutuklatmış ve haklarında yargısal kovuşturma açtırmıştır;
çünkü bu din adamları, ele geçirilen iktidara bir katkıda bulunmak için,
alçakgönüllülük gösterip ricada bulunmuşlardır.
3.
“Kilise
yetkilileri mahkemesi” adını taşıyan bir mahkemenin kurulması için, altında
büyük devlet mührünü taşıyan bir yönerge çıkarmış ve bu yönergenin
uygulanmasını sağlamıştır.
4.
Parlamentonun
kabul ettiğinden başka bir zamanda ve başka bir biçimde, veto hakkı bahanesiyle,
tahtın çıkarı ve yararına para toplamıştır.
5.
Barış
zamanında Parlamentonun onayı olmadan krallığın sınırları içinde, sürekli bir
ordu kurmuş, hazır bulundurmuş ve askerleri yasaya aykırı bir biçimde garnizonlara
yerleştirmiştir.
6.
Papacıların
yasayı hiçe sayarak silahlandırılıp, kışkırtıldıkları bir zamanda, Protestan
inancından olan nice dürüst uyruklarının silahlarını ellerinden almıştır.
7.
Parlamento
üyeliği seçiminin serbestliği ilkesini çiğnemiştir.
8.
Sadece
Parlamento tarafından kovuşturulabilecek birçok olay ve dava hakkında, Yüksek Saray
Mahkemesi’nde (the Court of King’s Bench) yargısal kovuşturma açılmıştır ve
daha başka pek çok keyfi ve yasadışı yönteme başvurulmuştur.
9.
Son
yıllarda hizipçi, kötü ahlaklı, yoz ve niteliksiz kişiler soruşturma jürilerine
üye olarak katılmışlar ve yeniden üyeliğe seçilmişlerdir. Daha da önemlisi,
yüksek ihanet soruşturmaları, kendi adına mülk sahibi olmayan jüri üyelerince
yürütülmüştür. Bu hususlar da nazarı dikkate alınmalıdır.
10.
Uyrukların
özgürlüklerini korumak için sağlanan yararları ortadan kaldırmak amacıyla olsa
gerek, haklarında suç duyurusunda bulunulmuş kişiler için gereğinden çok,
abartılı koruma önlemleri alınmıştır.
11.
Oldukça
yüksek para cezaları verilmiş, insanlar korkunç, yasadışı cezalara
çarptırılmışlardır.
12.
İlgili
kişiler hakkında daha herhangi bir suçluluk duyurusu ya da mahkeme kararı çıkmadan
önce, ödeyecekleri kefalet ve çekecekleri hapis cezalarıyla (sukut-u hak cezaları)
ilgili sözler verilmiş, vaatlerde bulunulmuştur.
Tüm bunlar,
bu İmparatorluğun bildik yasalarıyla tüzükleriyle ve özgürlüğüyle doğrudan ve
tamamen çelişmektedir. Adı geçen, ölü Kral II. James’in tahttan çekilmesi ve
dolayısıyla tahtın boşta kalmasından sonra, Kadir-i Mutlak Tanrı tarafından, (bu
krallığı papacılıktan ve keyfi yönetimden kurtarmak amacıyla, Tanrı’nın yüce
elçisi seçilen) Siz Orange Prensi Altesiniz, (ruhani ve dünyevi lordların ve Avam
Kamarasındaki çeşitli önde gelen kişilerin örgütlerine uyarak,) Protestan inancına
bağlı ruhani ve dünyevi lordlarla, çeşitli kontluklara, kentlere, üniversitelere,
seçim bölgelerine ve bazı limanlara mektup yazılmasını buyurmuştunuz. Bu
kişilerden, dinlerinin yasalarının ve özgürlüklerinin yeniden tehlikeye
düşürülmemesi için, kendilerini temsilen Parlamento’ya yollanmayı hak edebilecek,
binaltıyüzseksensekiz yılının Ocak ayının 22.günü, Westminster’de bulunup,
oradaki toplantıya katılabilecek kişileri seçmeleri istenmişti; bu mektuplara
dayanılarak da seçimler yapılmıştı.
Böylece
yukarda sözü edilen ruhani ve dünyevi lordlar ve Avam Kamarası; ilkin, atalarının
buna benzer bir durumda yaptıkları gibi, eski hak ve özgürlüklerini temellendirmek ve
geçerliklerini pekiştirmek üzere, sözkonusu mektuplara ve seçimlere dayanarak, bu kez
ulusun tamamının, özgürce temsil edildiği bir toplantıda bir araya gelmişlerdir.
Yukarıda sözü edilen amaçlara ulaşmak için de, en ciddi sorunlara en geçerli
yöntemlerle eğilmeyi uygun bulmuşlardır.
1.
Parlamentonun
onayı olmadan, Kral’ın yetkisine dayanarak, yasaları ve bu yasaların icrasını
iptal etmek gücü sözde kalır ve yasadışıdır.
2.
Son
zamanlarda alışkanlık haline getirmek küstahlığını gösterdikleri gibi, Kral’ın
yetkisine dayanarak, kendini yasalardan ve bu yasaların icrasından muaf tutmak gücü de
sözde kalır ve yasadışıdır.
3.
Geçmişteki,
“Kilise yetkileri Mahkemesi’nin” kurulması için çıkarılan yönerge ve benzeri
türden diğer tüm yönergeler ve mahkemeler yasadışı ve zararlıdır.
4.
Veto hakkı
bahanesiyle, Parlamento’nun onayı olmadan, uzun bir süre için, kabul edildiğinden ya
da edileceğinden başka bir biçimde tahtın yararına para toplamak yasadışıdır.
5.
Kral’a
rica ve minnet mektupları yollamak uyruklarının hakkıdır. Bu mektupların Kral’a
sunulmasından dolayı yapılan tutuklamalar ve kovuşturmalar yasadışıdır.
6.
Barış
zamanında, Krallık sınırları içerisinde Parlamento’nun onayı olmadan, sürekli
bir ordunun kurulması ve hazır bulundurulması yasaya aykırıdır.
7.
Protestan
inancına bağlı uyruklar, mevkilerinin gerektirdiği ve yasanın izin verdiği
ölçüde, kendi güvenlikleri için silah taşıyabilmelidirler.
8.
Parlamento
üyelerinin seçimi serbest olacaktır.
9.
Konuşma
özgürlüğü vardır; Parlamento’daki tartışmalar ve görüşmeler, Parlamento’dan
başka hiçbir yerde ya da mahkemede suçlama ya da soruşturma konusu yapılmamalıdır.
10.
Gereğinden
çok, abartılı güvenlik önlemleri öngörülmemeli, kefaletler yüksek tutulmamalı,
korkunç ve olağandışı cezalar verilmemelidir.
11.
Jüri
üyeleri yasal yoldan atanmalı ve yeniden seçilebilmelidir. Yüksek ihanetle suçlanan
insanların mahkemesine katılan jüri üyelerinin kendi adlarına mülk sahibi olmaları
gerekmektedir.
12.
İlgili
kişinin yargılanmasından önce, kefalet ve hapis cezasıyla ilgili söz verilmesi ve
vaatlerde bulunulması yasadışıdır.
13.
Parlamento
şikayetlerinin giderilmesi, yasaların düzeltilip, güçlendirilmesi ve korunması
amacıyla sık sık toplanacaktır.
Bkz:
Janko Musulin, Hürriyet Bildirgeleri –
Magna Charta’dan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne, İstanbul: Belge Yayınları,
1983:55-58.