Dünyadaki
herkese başkaları tarafından ihlal edilemeyen ve zorla ele geçirilemeyen doğal
bireysel hak ve özgürlükler verilmiştir. Herkes, kendisine ait hak ve özgürlüklere
sahiptir ve hiçbir kişi, doğal ilkelere saldırılmaksızın ve bu ilkeler ile insanlar
arasındaki eşitlik ve adaletle ilgili kurallar açıkça ihlal edilmeksizin, bu hak ve
özgürlüklerden mahrum bırakılamaz: hiçbir kişi benim hak ve özgürlüklerim
üzerinde bir yetkiye sahip değildir; ben de başkalarının hak ve özgürlükleri
üzerinde bir yetkiye sahip değilim; bir birey olarak kendime ait olan hak ve
özgürlükler üzerinde selahiyete sahibim ve sahip olduğum mülkiyetten istifade ederim
ve kendime ait olan mülkiyetten başkasını kayda geçiremem; eğer daha ötesine cüret
edersem üzerlerinde hiçbir hakka sahip olmadığım diğer kişilerin hak ve
özgürlüklerine tecavüz eden bir kişi olurum. Bütün insanlar doğuştan eşittirler
ve mülkiyet ve özgürlüklerden yararlanma konusunda da birbirlerine benzerler. Tanrı
tarafından doğanın ellerine bırakılmamız nedeniyle herkes doğal ve tabii
özgürlük ve haklara sahiptir. Herkes eşit bir biçimde ve aynı şekilde bu hak ve
imtiyazlardan faydalanır.
...İnsanlar,
zararlı ve çirkin her şeyden kendilerini korumak için doğal bir iç güdüye
sahiptirler ve doğa herkese rasyonel, eşit ve adil olmayı bahşetmiştir. İnsanlara
ait bütün güçlerin kaynağı budur: gücün kaynağı doğrudan doğruya Tanrı değil
(krallar öncelikli olarak hak sahibi olduklarını iddia ederler), ancak aracılar
vasıtasıyla doğadır. İnsanlara ait
bütün kuvvetleri Yaratıcı yarattıklarına aşılamıştır ve bunlarda bu kuvvetler
zamanla gelişmiştir...Her insan doğası gereği kendi doğal koşullarında ve
alanında bir kral, bir rahip ve bir peygamberdir. Bu nedenle doğal hak ve
özgürlüklerinden onun rızası olmaksızın, yetki devri olmaksızın hiçbir kimse pay
alamaz.
Bu nedenle bu ulusun özgür insanları için, onların refahı, idaresi, hükümeti ve
emniyeti için onların her biri kendi doğal hak ve güçlerini size (onların
seçtikleri kişilere) ileteceklerdir ve sizler onların yasal temsilcileri ve mutlak
vekilleri olacaksınız ama daha fazlası değil. Seçim yolu ile sana bağışladıkları
ve sende birleştirdikleri hak ve yetkileri sayesinde onların egemenlik güçlerinin tek
başına sahibi olacaksın. ...
G. E. Aylmer (Ed.), The Levellers in the English
Revolution, London: Thames and Hudson, 1975. S.68-69.
Kaynak: C.Can
Aktan ve İ.Yaşar Vural (Derleyen ve Çeviren) , Özgürlük Yazıları,
Çizgi Kitabevi, 2003. (Metnin tercümesi Aktan ve Vural tarafından
yapılmıştır. İzinsiz kullanılamaz.)