ORDO  Ekonomik Düzen ve Ekonomik Anayasa




 

ALMAN EKONOMİK DÜZEN MODELİNİN TEMELLERİ

( FREIBURG OKULU’NDAN SOSYAL PİYASA EKONOMİSİNE)

 

 

Coşkun Can Aktan

 

 

 

I. GİRİŞ

Bu araştırmada Almanya’nın Freiburg şehrinde Albert Ludwig Üniversitesi'nde 1930’ lu ve 1940’ lı yıllarda görev yapan bir iktisatçı ve hukukçunun geliştirdiği Ekonomik Düzen Teorisi ve Ekonomik Anayasa Hukuku incelenmektedir. Alman neo-liberalizmi ya da ORDO liberalizminin teorik temellerini oluşturan Ekonomik Düzen Teorisi (Ordnungstheorie) bu araştırmada ana hatları ile özetlenmiş, bilimsel açıdan ekonomi bilimine katkıları değerlendirilmiş ve bir eleştirisi yapılmıştır.

Almanya’da daha sonraları 1940’lı yılların sonlarına doğru ekonomik düzen teorisinden hareketle A. Müller Armack’ın öncülüğünde Sosyal Piyasa Ekonomisi adı verilen bir ekonomik düzen tipi ya da programı geliştirilmiştir. Bu çalışma içerisinde Sosyal Piyasa Ekonomisi de yine bilimsel temelleri ve ilkeleri itibariyle değerlendirilmiş ve eleştirisi yapılmıştır.

Bu araştırmanın amacı liberal doktrine önemli katkılar sağlamış olan Freiburg Okulu’ na mensup ORDO Liberallerinin düşüncelerinin ve geliştirdikleri teorilerin ülkemizde tanıtılmasına katkıda bulunmaktır. İyi bir toplumsal düzenin temel ilke, kural ve kurumlarını oluşturulması için Freiburg Okulu’nun öğretilerinin bilinmesi önem taşımaktadır.

II. FREIBURG OKULU VE ORDO LİBERALİZMİ

A. Freiburg Okulunun Doğuşu

Freiburg Okulu 1930'lu ve 1940’lı yıllarda Alman İktisatçı Walter Eucken ve hukukçu Franz Böhm uzun yıllar Almanya’da Freiburg Üniversitesi'nde ekonomik ve sosyal düzen üzerine çalışmalar yapmışlardır. Eucken ve Böhm’ün üniversitedeki çalışmalarına daha sonra Grossmann Doerth adındaki bir iktisatçı da katılmıştır. Bu üç araştırmacı 1936 yılında Ordnung Der Wirtschaft (Ekonominin Düzeni) adında bir dergi çıkarmaya başarmışlardır. Bu derginin ilk sayısında "Görevimiz" başlığı altında kaleme aldıkları yazılarında Tarihçi Okulu[1] eleştirerek amaçlarının politik ve ekonomik düzenin temel kural ve kurumlarını içerecek bir Ekonomik Anayasa oluşturmak olduğunu belirtmişlerdir.

Eucken ve Böhm daha sonra 1948 yılında ORDO başlığı adı altında yeni bir dergi yayınlamaya başlamışlardır. Halen yayınlanmakta olan bu dergi zaman içerisinde Freiburg Okulu’nun temel yayın organı olarak yer edinmeye başlamıştır.

Freiburg Okulu’nun temel öğretisi olan Ekonomik Düzen Teorisi'ni incelemeden önce Eucken ve Böhm’ün akademik biyografilerini özetlemek yararlı olacaktır   (Grossekettler, 1989; 39-42).

  Walter Eucken (1891-1950), Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Rudolf Eucken’in oğludur.  1914 yılında Bonn Üniversitesi'nden Ekonomi Doktorası aldı. I. Dünya savaşı sonrasında Berlin Üniversitesi'nde Habilitasyonu tamamladı (1921). 1925 yılında Tübingen Üniversitesi’nde Ekonomi Profesörlüğüne atandı. 1927 yılında Freiburg Üniversitesi’ ne geçti ve ölümüne değin bu üniversite de görev yaptı. Eucken Almanya’da liberalizmin ve piyasa ekonomisinin en güçlü savunucularından birisi oldu. Çağımızın en büyük liberal filozoflarından kabul edilen Friedrich August von Hayek’ in liberal enternasyonal davetini kabul etti ve 1947 yılında İsviçre’ nin Mont Pelerin kasabasında yapılan toplantıya katıldı.

Eucken’in ilk önemli makalesi 1932 yılında "Staatliche Strukturwandlungen und die Krise des Kapitalismus" (Devletin Yapısal Değişimi ve Kapitalizmin Krizi) başlığı altında yayımlandı. "The Grundlagen der National Ökonomie" (Ekonominin Temelleri) ve 1952 yılında "Grundsötze der Wirtschaftspolitik" (İktisat Politikasının Temelleri) adlı eserleri yayınladı. Eucken’in çalışmalarındaki temel amacı, anayasal sosyo-politik-ekonomik düzenin teorik çerçevesini araştırmak ve düzenin ekonomi politikasını oluşturmaktı. Freiburg Okulu’nun terminolojisi ile ifade edecek olursak Eucken’in amacı ekonomik ve sosyal düzen teorisini (Ortnungstheorie) incelemekti. Eucken, çalışmalarında ekonomik düzenin temel ilke, kural ve kuramlarının bir Ekonomik Anayasa (Economic Constitution) içerisinde yer alabileceğini savundu.

Franz Böhm (1895-1977)’ ün kısa akademik biyografisi ise şu şekildedir: Böhm 1922-1924 yılları arasında Freiburg Üniversitesi’ nde hukuk tahsili gördü. 1925-1931 yılları arasında Berlin’de Kartel Kurumu'nda görev yaptı. 1932 yılında Freiburg Üniversitesi'nde doktora eğitimini tamamladı. 1933 yılında habilitasyonu tamamlayan Böhm 1937 yılına kadar yine aynı üniversitede Privatdozent (kadrosuz eğitim üyesi) olarak görev yaptı. Bir süre Jena Üniversitesi'nde Hukuk Profesörü olarak çalıştı. II. Dünya Savaşı sonrasında tekrar Freiburg Üniversitesi’inde görev yaptı. Almanya’ da anti-kartel konusundaki yasal düzenlemelerin yapılmasında Böhm önemli katkıları oldu.

Böhm’ün 1933 yılında Habilitasyon tezi "Wettbewerb und Monopolkampf" (Rekabet ve Monopol Savaşı), Freibug Okulu’ nun temel felsefelerini yansıtan ilk çalışmalarından biri olarak kabul edilir. Böhm 1928 yılında yazdığı "Özel Sektörün Gücü Sorunu" (The Proplem of Private Power) adlı eserinde monopolcü eğilimlerin tehlikelerine işaret ederek özgür toplumun ve piyasa ekonomisinin temelinin rekabet olduğunu belirtmiştir. Böhm’e göre, rekabetin temel fonksiyonu müteşebbisin kar peşinde koşmasının, tüketici çıkarlarına hizmet edecek bir yapıya dönüştürülmesidir. Böhm’ ün adı geçen kitabındaki şu sözleri onun temel düşüncesini yansıtmaktadır: "Tarih içerisinde gücü sınırlayan en harikulade ve önemli araç rekabettir.” (Vanberg’ten naklen,  1988; 398).

Freiburg Okulu’ nun kurucusu olarak kabul edilen Eucken ve Böhm’ün çalışmaları ileriki yıllarda başka bilim adamları tarafından geliştirildi. Freiburg Okulu’nun diğer temsilcileri arasında şu isimleri belirtebiliriz: K. P. Hensel,  R. Johns, K.F. Maier, F.W. Meyer, F.A. Lutz ve B. Pfister.  Freibug Okulu’ nun Almanya dışındaki temsilcileri arasında ise H. Gestrick, A. Rüstow, L. Miksch, H. von Stackelberg ve O. Veit’i belirtmek gerekir. Franz Böhm bir eserinde okulun öğretisi ile yakından ilgili olan diğer yabancı tanınmış bilim adamları ise şu şekilde sıralanmaktadır: C. Antoni, L. Einaudi, A. Hanh, F.H. von Hayek, F.H. Knight, L. von Mises ve W. Röpke. (Grosseketler, 1989; 42).

B. Freiburg Okulu’ nun Temel Düşünceleri

Freiburg Okulu’nun temel öğretisi Ekonomik Düzen Teorisi ve Politikası’dır. Bu konudaki açıklamalardan önce bu okulun savunduğu bazı temel düşünceleri açıklamakta yarar vardır:

-Freibug Okulu mensuplarına göre toplumda bir düzene mutlak ihtiyaç vardır. Toplumsal düzenin ya da sosyal düzenin bir yönünü Ekonomik Düzen oluşturur.

-Freiburg Okulu mensuplarına göre ekonomik düzen tümüyle kendiliğinden oluşmaz; düzenin mutlaka kural ve kurumlara dayalı olması gerekir. Freiburg Okulu, ekonomik düzenin temel ilke, kural ve kurumlarının bizzat insanlar tarafından oluşturulabileceğini kabul eder. Bu açıdan Freiburg Okulu, Fizyokratların Doğal Düzen teorisini reddeder. Freiburg Okulu, anti-rasyonalizm ya da evrimci rasyonalizm düşüncesi yerine Yapıcı yada Kurucu Rasyonalizm düşüncesini savunur.

-Freiburg Okulu, klasik iktisat okulu mensuplarının "sınırlı devlet" anlayışı yerine "aktif-yapıcı-fonksiyonel devlet" anlayışını savunmaktadır. Freiburg Okulu mensuplarına göre Aktif Devlet anlayışı, aşırı müdahaleci devlet demek değildir. Onlara göre Aktif Devlet sosyo-ekonomik-politik düzenin kural ve kurumlarını oluşturan bir devlet anlayışıdır.

-Freiburg Okulu’nun liberalizm anlayışı literatürde ORDO Liberalizmi olarak geçer. "ORDO" Latince’de "Doğal Düzen" anlamına gelmektedir. Bunun karşıtı Latince kelime ise "Ordinatio" dur. Ordinatio devlet tarafından oluşturulmuş bir düzendir. Bu bakımdan Alman Literatüründe buna "Ordre Positif" de denilir. ORDO halen Freiburg Okulu’nun yıllık yayın organı olarak faaliyetini sürdürmektedir.

-Freiburg Okulu’nun kurucularına ve savunucularına (ORDO Liberallerine ) göre, piyasada mevcut rekabet (Leistungs-Wettbewerb) yetersizdir. Devletin rekabeti teşvik edecek ve koruyacak; aksak ve haksız rekabeti engelleyecek ve cezalandıracak kurallar koyması gereklidir. Walter Eucken’in 1942 yılında yazdığı bir makalenin başlığı şu şekildedir. "Ekonomik Anayasanın Temel İlkesi Olarak Rekabet" (Wettbewerb als Grunprinzip der Wirtschaftsverfassung ). Anlaşıldığı üzere Eucken ekonomik düzenin en önemli ilkesi olarak rekabet kurumunu görmektedir.

-Freiburg okulu mensuplarının eserlerinde sıkça kullanılan ve üzerinde durulan temel kavramlar şunlardır: "Ordnungsrahmen", bu kavram ile yasal kuramsal düzenin temel çerçevesi ifade edilmektedir. Bu kavram yerine zaman zaman "Ordnungstheorie" dir. Türkçe’ye "Ekonomik Düzen" olarak çevirebileceğimiz bu paradigma, ekonomik düzenin gereğini ve teorik temellerini inceler. "Ordnungspolitik" (Ekonomik Düzen Politikası) kavramı ise, ekonomik düzen konusunda temel ekonomi politikası önerilerini araştırır.

C.Freiburg Okulu ve Ekonomik Düzen Teorisi (Ordnungstheorie)

Freiburg Okulu mensuplarının (ORDO liberallerin) temel amacı insan hak ve özgürlüklerini güvence altına alacak bir ekonomik ve sosyal düzenin temel ilke, kural ve kurumlarını oluşturmaktır. Freiburg Okulu mensupları Ekonomik Düzen Teorisi içerisinde öncelikle sosyal düzenin oluşumu ve ekonomik düzene niçin ihtiyaç duyulduğu konusunu incelemektedirler.

1. Sosyal Düzenlerin Oluşumu

Toplumsal yapı ve kurumların işleyişi bir "düzen" içerisinde gelişir. Bu düzeni "sosyal düzen" olarak adlandırmak mümkündür. Sosyal düzenin oluşumu incelendiğinde, başlıca üç tür sosyal düzenden söz edilebilir: Doğal Düzen, Kendiliğinden Oluşan Düzen ve Yapay (Oluşturulmuş) Düzen.

Bu üç düzeni Tablo 1 yardımıyla açıklayalım. Doğal düzen, insan tasarımı ve planı olmaksızın kendiliğinden oluşmuş bir düzendir. Bu sosyal düzenin ortaya çıkmasında insanların eylem ve davranışlarının hiçbir etkisi yoktur. Örneğin, güneş sisteminin oluşumunda insanların hiçbir planı ve tasarımı olmadığı gibi, eylem ve davranışları da güneş sisteminin oluşmasında etkili olamamıştır. Doğal düzen, bu anlamda insan-üstü tanrısal bir düzen olma özelliğine sahiptir.

Yapay düzen, insanoğlunun tasarımı ve planı, eylem ve davranışları sonucunda oluşmuş bir düzendir. Daha doğrusu "oluşmuş" değil "oluşturulmuş" (Organized) veya "yapılmış" (made) bir düzendir. Teknik buluşlar, insan emeği ile yapılmış binalar, araçlar, gereçler ve saire bu konuda örnek verilebilir. Yapay düzene "organizasyon düzeni" adı da verilmektedir.

şekil.....

Kendiliğinden oluşan düzen ise insan tasarımı ve planı sonucu olmaksızın, ancak zamanla insan eylem ve davranışlarının bir sonucu olarak kendiliğinden ortaya çıkan düzendir. Dil, yazı, para, ahlak ve kültür gibi kurumlar kendiliğinden oluşan düzenlere örnek teşkil etmektedir.

Freiburg Okulu mensuplarına göre sosyal düzen bütünüyle kendiliğinden oluşan, gelişen ve ahenk içerisinde işleyen bir düzen değildir. Bu yönüyle Freiburg Okulu mensupları Fizyokratların Doğal Düzen düşüncesine ve "bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler" sloganına karşıdırlar. Onlara göre, sosyal düzenin tüm alanlarında düzenin varlığından söz etmek mümkün değildir. Sosyal düzenin bir alt alanını oluşturan ekonomik düzenin de bütünüyle kendiliğinden oluştuğunu ve ahenk içinde işlediğini söyleme imkânı yoktur. Örneğin, piyasa ve mübadele kendiliğinden oluşmuş düzenlerdir. Ancak piyasa kendi doğal işleyişine bırakıldığında bazı olumsuz sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Örneğin, piyasada rekabeti engelleyecek bazı oluşumlar neticesinde ekonomik düzen ve ahenk bozulmaktadır. Özetle, Freiburg Okulu mensuplarına göre ekonomik düzenin kendi doğal işleyişine bırakılması sözkonusu olamaz. Bu düzenin ilke, temel kural ve kurumlarının devlet tarafından oluşturulması, kurumsallaştırılması ve düzenlenmesi gereklidir.

2. Ekonomik Düzen ve Gerekliliği

Ekonomik düzen nedir? Ekonomide niçin bir düzenlemeye ihtiyaç vardır? Ekonomik düzenin temel yapısını oluşturan piyasa kendiliğinden ahenk içerisinde işleyemez mi? Ekonomide bir düzen oluşturulmasının yararları nelerdir? Freiburg Okulu’nun ekonomik düzen teorisinde bu soruların analizi önemli bir yer tutmaktadır.

Ekonomik Düzen, ekonomik birimlerin karar alanları ve faaliyetlerinin uzun dönemde yerleşmiş çevresel koşullarını belirleyen kural, norm ve kurumlar bütününü ifade etmektedir. (Thieme, 1991; 22) Ekonomik Düzen Teorisi ise ekonomik düzenin gerekliliğini, işleyiş biçimini ve ekonomik düzenin temel ilke, kural ve kurumlarını teorik düzeyde inceler. En geniş anlatımıyla Ekonomik Düzen Teorisi, ekonomik süreç içerisindeki insan davranışlarının temellerini oluşturan kural ve kurumların işleyiş biçimini araştırır. (Clapham, 1991, 48).

Bu açıklamalardan sonra ekonomide niçin bir düzene ihtiyaç olduğunu açıklayalım: Ekonomi; kıt kaynaklarla sınırsız insan ihtiyaçları arasında bir denge kurmaya çalışan bir bilim dalıdır. Ekonomide kaynakların kıtlığı ve insanların ihtiyaçlarının sınırsız olması ekonomideki dengesizliklerin ve sorunların temelini oluşturur. İnsanlar, iş bölümü ve uzmanlaşma sayesinde kıt kaynakları en etkin bir biçimde kullanma imkânına sahiptirler. Ancak kaynakların etkin kullanılabilmesi için ekonomide koordinasyon, yani bir düzene gerek vardır. Son derece kompleks bir yapıya sahip olan piyasada iş bölümü ve uzmanlaşmadan yararlanabilmek, ekonomide kaynakların etkin dağılımını ve kullanımını sağlamak, üretimle talep arasındaki dengesizlikleri ortadan kaldırmak, üretimin paylaşımındaki adaletsizlikleri mümkün olduğu ölçüde azaltmak gibi sorunların üstesinden gelebilmek için ekonomik faaliyetlerin koordinasyonu düzenlenmesi gereklidir.

Piyasada hangi malların, nerede, ne zaman, nasıl, hangi araçlarla kim tarafından ve kim için üretileceği gibi sorunlar ekonomide bir koordinasyon düzenine ihtiyaç gösterir. Piyasada ekonomik birimlerin ekonomik faaliyetlerinin koordinasyonu, bir sistem ve düzen içerisinde yürütülmesi için ekonomik birimlerin uyması gereken bazı kural, norm ve kurumlara ihtiyaç vardır. Bu kural norm ve kurumlar bütünü, modern toplumlarda genellikle yasalarla belirlenmektedir. Bu yasal düzenlemeler dışında ekonomik birimlerin faaliyetlerini ve davranışlarını düzenleyen bazı gelenek, örf ve adetler de bulunmaktadır.

3. Ekonomik Düzeni Oluşturan Unsurların Morfolojik Yapısı ve Ekonomik Düzen Türleri

Ekonomik düzen teorisinde, ekonomik düzeni oluşturan çeşitli unsurların analizi yapılmaktadır. Ekonomik düzenleme biçimi olarak çeşitli unsurlar Şekil-2’de yer almıştır. Ekonomik düzenlerde başlıca 5 ayrı düzenleme biçimi söz konusudur. Bunlar; planlama ve yönlendirme biçimi, mülkiyet biçimi, piyasa ve fiyat oluşum biçimi, bireysel ekonomik birimlerin organizasyon biçimi, maliye, dış ticaret ve para düzenini oluşturma biçimidir. Bu saydığımız düzenleme biçimlerine göre farklı düzenleme türleri ortaya çıkmaktadır. Örneğin; planlama ve yönlendirme unsuru,  ya merkezi olarak ya da merkezi olmayan şekilde düzenlenebilmektedir. Bir başka örnek, mülkiyet unsurudur. Mülkiyet; özel mülkiyet veya kamu mülkiyeti şeklinde düzenlenebilmektedir.

Ekonomik düzeni oluşturan unsurlar esasen ekonomik sistem ve ekonomik düzen türlerini ortaya çıkarmaktadır. Walter Eucken, planlama ve yönlendirme biçimi ve mülkiyet biçimini esas alarak iki farklı ekonomik düzen türünden söz etmektedir:

1. (Kapitalist) Piyasa Ekonomisi

2. (Sosyalist) Kumanda ya da Komuta Ekonomisi.

Piyasa ekonomisinde merkezi olmayan planlama ve yönlendirme söz konusudur. Yine piyasa ekonomisinde özel mülkiyete izin verilmiştir. Komuta ekonomisinde ise tüm üretim faktörleri devlet elindedir, merkezi bir planlama ve yönlendirme söz konusudur.

Eucken’ in yukarıda yaptığı ikili sınıflama literatürde Düalist Düzen Teorisi olarak adlandırılmıştır. Ancak hemen belirtelim ki Eucken’ in yaptığı ikili sınıflama düşünsel ve teorik düzeydedir. Uygulamada pür anlamda hiçbir zaman piyasa ekonomisi ve komuta ekonomisi söz konusu olmamıştır.  Kapitalist piyasa ekonomileri, uygulamada devletin düzenleyici ve müdahaleci yönü ile birlikte Yönlendirilmiş Piyasa Ekonomileri; merkezden yönetimli ve emredici planlara dayalı sosyalist komuta ekonomileri ise piyasa ekonomisinin bazı kurumlarını bünyesine alarak Reforme Edilmiş Merkezden Yönetimli Ekonomiler olarak uygulanmışlardır (Erkan, 1984; 70-73).

Yönlendirilmiş piyasa ekonomisinde, merkezi olmayan planlama söz konusu olmakla birlikte, devletin ekonomide bazı müdahaleleri ve düzenlemeleri olmaktadır. Ancak devletin piyasa ekonomisine yaptığı müdahaleler piyasanın işleyişini bozacak türden değildir.

Reforme edilmiş merkezden yönetimli ekonomilerde ise prensip olarak üretim faktörleri devletin elindedir ve merkezi planlama ve yönlendirme söz konusudur. Bununla birlikte bazı alanlarda ekonomik birimlere sınırlı mülkiyet edinme serbestisi tanınmıştır. Başka bir ifadeyle bu tür ekonomiler reforme edilerek piyasa ekonomisinin bazı kurumlarını bünyesine almıştır.

4. Ekonomik Düzen Olarak Piyasa Ekonomisinin Kurumlaştırıcı ve Düzenleyici ilkeleri

Walter Eucken ekonomik düzen teorisi alanındaki çalışmalarında piyasa ekonomisinin "kurumlaştırıcı ve düzenleyici" ilkelerini ortaya koymaya çalışmıştır. Eucken’ e göre, piyasa ekonomisinin "oluşması ve kurumsallaşması" için başlıca yedi ilke gereklidir. Bu ilkeleri kısaca inceleyelim (Thieme, 1991; 39 vd):

1. Tam Rekabet: Mal ve hizmet piyasalarında fonksiyonel işlerliğe sahip bir fiyat ve rekabet sistemi varolmalıdır. Piyasaların arz ve talep cephelerinde ne satıcı ne de alıcıların piyasa fiyatını kendi lehlerine etkileyemeyeceği koşullarını içeren bir ortam yaratılmalıdır.

2. Parasal İstikrar: Fiyatlar genel seviyesinin istikrarı için parasal istikrar gereklidir. Ekonominin ihtiyaç duyduğu para arzı, kısa dönemli amaçlara bağlanarak değil, mümkün olabildiğince bunlardan bağımsız ve otomatik olarak belirlenmelidir.

3. Piyasaya Giriş-Çıkış Serbestisi: Piyasa ekonomisi düzeninde piyasalara giriş ve çıkışın serbest olması ve garanti edilmesi önem taşımaktadır. Devletin piyasaya girişi engelleyecek uygulamaları (örneğin; ithal yasağı, piyasalara girişin sınırlandırılması vb. ) ve özel kesimin kartel, tröst gibi oluşumlarına izin verilmemelidir.

4. Özel Mülkiyet: Eucken’e göre serbest piyasa düzeninde,  tüketim malları ve özellikle üretim araçları üzerindeki özel mülkiyet hakkı güvence altına alınmalıdır. Bir başka ifade ile Eucken’in piyasa ekonomisi düzeninde merkezi olmayan planlama ve yönlendirme görevi ekonomik birimlere bırakılmıştır. Dolayısıyla kıt üretim faktörleri üzerindeki kullanım hakkı da adem-i merkeziyetçi olarak bireylere bırakılmıştır.

 

şekil...........

 

5. Ekonomik Birimlerin Faaliyetlerinden Kendilerinin Sorumlu Olması: Üretim araçları üzerindeki özel mülkiyet, mülkiyet sahibinin tam sorumluluğu ilkesini de birlikte içerir. Özel mülkiyet sahibini aldığı yanlış kararların sonuçlarını, diğer birimler üzerine yansıtması önlenmelidir.

6. Sözleşme Özgürlüğü: Piyasa ekonomisinin oluşturulabilmesi ve kurumsallaştırılması için bir diğer ilke sözleşme özgürlüğüdür. Piyasa ekonomisinde ekonomik birimlerin bireysel kararları sözleşmelerle yapılır ve bu sözleşmeler devlet güvencesi altında olmalıdır.

7. Ekonomi politikalarında İstikrar ve Öngörebilirlik: Ekonomi politikalarında kararların etkili olması, sık sık değiştirilmemesi ve öngörülebilirliği önem arzetmektedir.

Eucken yukarıda belirtilen ilkeler dışında bir de piyasa ekonomisinin "düzenleyici" ilkelerinden söz etmektedir. Eucken’e göre düzenleyici ilkelerin devlet tarafından gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bu ilkeleri şu şekilde özetleyebiliriz:

1. Monopol Denetimi: Devlet, rekabet düzeninin hukuki çerçevesi-ni oluşturarak monopol ve diğer aksak rekabet piyasalarını önlemeli ve rekabeti teşvik etmelidir.

2. Gelir Dağılımının Düzeltilmesi: Piyasa ekonomisinde sosyal hâsılanın dağılımı adil değilse, bunun devletin maliye politikası ve diğer ekonomi politikası araçları ile düzeltilmesi gereklidir.

3. Asgari Fiyat (Taban Fiyat) Uygulaması: Bazı piyasalarda arz, fiyat değişmelerine kural dışı tepki gösterir. Daha açık bir ifadeyle artan fiyatla arz azalabilir veya düşen fiyatla arz artabilir. Bu duruma örnek olarak iş gücü piyasası gösterilebilir. Böyle bir piyasada asgari ücret düzenlemesi gerekli olabilir.

4. Dışsal Maliyetlerin Ortadan Kaldırılması: Piyasa ekonomi- sinde ekonomik birimlerin karar ve faaliyetleri üzerinde dışsal maliyetler ortaya çıkabilir. Bu tür negatif dışsallıklar, sorunun çözümü için devletin düzenleyici kararlar almasını gerektirir.

5. Ekonomik Düzenin Hukuki Çerçevesi: Ekonomik Anayasa Hukuku: Freiburg Okulu’nun geliştirdiği Ekonomik Düzen Teorisi’sinde ekonomik düzenin hukuki çerçevesini oluşturan kural, norm ve kurumlar bütünü Ekonomik Anayasa olarak adlandırılmaktadır. Bir başka ifadeyle Ekonomik Anayasa, ekonomik birimlerin karar ve faaliyet alanlarını düzenleyen her türlü hukuki norm, kural ve kurumlar bütününe verilen isimdir. Hemen belirtelim ki, ekonomik düzen ile ekonomik anayasa farklı kavramlardır. Ekonomik düzen, ekonomik yaşama ilişkin hukuki norm kural ve kurumlar (Ekonomik Anayasa) olmaksızın da varolabilir. Ekonomik yaşamda kendiliğinden oluşmuş kurallar (örneğin,  iş ahlakı kuralları) ve kurumlar ekonomik düzeni oluşturabilir. Ekonomik anayasa ile ekonomik düzenin daha iyi işlemesi amaçlanmaktadır.

Ekonomik anayasanın kapsamı ana hatlarıyla Tablo-3’de gösterilmiştir. Anlaşıldığı üzere Ekonomik Anayasa, ekonomik birimlerin karar ve faaliyetlerini etkileyen ve düzenleyen her türlü hukuki norm, kural ve kurumlardan oluşmaktadır.

Tablo-3: Ekonomik Düzenin Hukuki Çerçevesi (Ekonomik Anayasa Hukuku)

1. Piyasa düzenine ilişkin hukuki norm, kural ve kurumlar

1.1.          Rekabet düzenine ilişkin hukuki norm, kural ve kurumlar (Rekabet Hukuku)

1.2.          Mülkiyet düzenine ilişkin hukuki norm, kural ve kurumlar (Mülkiyet Hukuku)

1.3.          Miras düzenine ilişkin hukuki norm, kural ve kurumlar (Miras Hukuku)

1.4.          Ticaret düzenine ilişkin hukuki norm, kural ve kurumlar (Ticaret Hukuku + İcra ve İflas Hukuku)

2.           Çalışma ve hizmet düzenine ilişkin hukuki norm kural ve kurumlar (İş Hukuku)

Sosyal güvenlik düzenine ilişkin hukuki norm, kural ve kurumlar (Sosyal Güvenlik Hukuku)

3.           Mali düzene ilişkin hukuki norm, kural ve kurumlar (Maliye Hukuku)

4.           Parasal düzene ilişkin hukuki norm, kural ve kurumlar (Para ve Bankacılık Hukuku)

5.           Dış ticaret düzenine ilişkin hukuki norm, kural ve kurumlar (Dış Ticaret Hukuku)

6.           Entelektüel mülkiyet hakları düzenine ilişkin hukuki norm, kural ve kurumlar (Patent Hukuku)

7.       

        Not: Ekonomik düzenin hukuki çerçevesi yukarıda sayılan alanlarla sınırlı görülmemelidir. Yukarıda yaptığımız tasnifin daha da genişletilmesi mümkündür.


 

KAYNAKLAR

AKTAN, Coşkun Can; Politik Yozlaşma ve Kleptokrasi, İstanbul: AFA Yayıncılık, 1992.

AKTAN, Coşkun Can; "Virginia Politik İktisat Okulu' nun Öğretisi: Kamu Tercihi ve Anayasal İktisat", Banka ve Ekonomik Yorumlar Dergisi, Kasım, 1991, s. 5-27.

AHRENS, Heinz; "The Social Element in the Social market Economy", in Jung (1991) p. 101-114.

CLAPHAM, Ronald; "Social Market Economy for Developing Countries; The Problem of Applicability", in: Jung (1991), p. 133–144.

CLAPHAM, Ronald; "Ekonomi Teorisi Açısından Sosyal Piyasa Ekono- misi", Erkan (1991) İÇERİSİNDE, S. 48-57.

ERKAN, Hüsnü; Ekonomi Politikasının Temelleri, İzmir: Aydın Kitabevi, 1984.

ERKAN, Hüsnü; "Sosyal Piyasa Ekonomisi, Ekonomik Sistem ve Piyasa Ekonomisine İşlerlik Kazandırılması, İzmir: Silm Ofset, 1987.

ERKAN, Hüsnü; (Yayına Hazırlayan), Sosyal Piyasa Ekonomisinin Bilimsel Temelleri, İzmir: Tükelmak A. Ş. , 1991.

ERKAN, Hüsnü; (Yayına Hazırlayan ve Derleyen) Sosyal Piyasa Ekonomisinin Rekabet Boyutu, İzmir: Tükelmak A. Ş.  1992.

ERKAN,  Hüsnü; (Yayına Hazırlayan ve Derleyen), "Uygulamada sosyal Piyasa Ekonomisi", İzmir: Tükelmat A. Ş.  1992.

ERKAN, Hüsnü; (Yayına Hazırlayan ve Derleyen), "Sosyal Piyasa Ekonomisinde Uygulanan Politikalar", İzmir: Tükelmat A. Ş. 1992.

GROSSEKETTLER, Heinz G. ; "On Designing An Economic Order. The Contributions of the Freiburg School", in: Donald A. Walker (Ed. ) Perspectives on the History of Economic Thought, vol 3, Edward Elgar, 1989.

GUTMANN, Gernot; "The Intellectual Basis and Historical Develop- ment of Social Market Economy", in: Jung (1991), p. 13-33.

HAYEK, Friedrich A. ; "What is 'Social'?, What Does It Mean?" in: F. A. von Hayek, Studies in Philosophy, Politics and Economics, Chicago, 1967, p. 237-47.

JUNG, Winfried (Ed. ) Social Market Economy, An Economic System for Developing Countries, 2nd ed. , Sankt Augustin, Academia Verlap Richarz, 1991.

MORTAN, Kenan; "Türkiye' de Sosyal Piyasa Ekonomisinin Çerçevesi Ne Olmalıdır", Finans Dergisi, 1993, Özel Ek, s. 98-101.

STOCKMAN, Kurt; "The Functions of Competition in a Social Market Economy and in Its Protection", in: Jung (1991), p. 33-50.

STOCKMAN, Kurt; "The Role of the Government in a Social Market Economy", in: Jung, (1991) p. 53-71.

THIEME, H. J. ; "Ekonomik Düzen Olarak Sosyal Piyasa Ekonomisi", Erkan (1991) içerisinde, s. 19-31.

THIEME, H. J. ; "Sosyal piyasa Ekonomisinin Ekonomik Düzen Teorisindeki Kökenleri", Erkan (1991) içerisinde, s. 32-47.

VANBERG, Viktor; "Ordnungstheorie as Constitutional Economics, The German Conception of A Social Market Economy", ORDO, Band 39, 1988, p. 17-30.

VANBERG, Viktor; "ORDO-Jahrbuch für die Ordnung von Wirtschaft and Gesellschaft", (Review of ORDO, vol 40 and 41) Constitutional Political Economy, vol 2, No 3, 1991, p. 397-402.

YAYLA, Atilla; Özgürlük Yolu, Hayek'in Sosyal Teorisi, Ankara: Turhan Kitabevi, 1992.


1  Tarihçi Okul, ekonomik sistem ve düzenlerin tarihsel yasalara uygun olarak geçmişten günümüze sürekli bir şekilde geliştiğini savunmaktadır. Tarihçi Okulun temsilcilerine göre (Wilhelm Roscher, Gustav von Schmoller) önemli olan tarihi gelişmelerin incelenmesidir. Bu okula göre ekonomide "kanunlar" fizik kanunları gibi daimi olamaz. Ekonomik kanunlar zamana bağlı olarak gelişirken olayların sonucu olarak oraya çıkarlar ve tarihi sürecin ancak belli bir döneminde geçerlidirler.

 

  © COPYRIGHT 2006, ALL RIGHTS RESERVED CANAKTAN.ORG