Euckenin ilk önemli makalesi 1932 yılında "Staatliche Strukturwandlungen
und die Krise des Kapitalismus" (Devletin Yapısal Değişimi ve Kapitalizmin
Krizi) başlığı altında yayımlandı. "The Grundlagen der National Ökonomie"
(Ekonominin Temelleri) ve 1952 yılında "Grundsötze der Wirtschaftspolitik"
(İktisat Politikasının Temelleri) adlı eserleri yayınladı. Euckenin
çalışmalarındaki temel amacı, anayasal sosyo-politik-ekonomik düzenin teorik
çerçevesini araştırmak ve düzenin ekonomi politikasını oluşturmaktı.
Freiburg Okulunun terminolojisi ile ifade edecek olursak Euckenin amacı
ekonomik ve sosyal düzen teorisini (Ortnungstheorie) incelemekti. Eucken,
çalışmalarında ekonomik düzenin temel ilke, kural ve kuramlarının bir
Ekonomik Anayasa (Economic Constitution) içerisinde yer alabileceğini
savundu.
Franz
Böhm (1895-1977) ün kısa akademik biyografisi ise şu şekildedir: Böhm
1922-1924 yılları arasında Freiburg Üniversitesi nde hukuk tahsili gördü.
1925-1931 yılları arasında Berlinde Kartel Kurumu'nda görev yaptı. 1932
yılında Freiburg Üniversitesi'nde doktora eğitimini tamamladı. 1933 yılında
habilitasyonu tamamlayan Böhm 1937 yılına kadar yine aynı üniversitede
Privatdozent (kadrosuz eğitim üyesi) olarak görev yaptı. Bir süre Jena
Üniversitesi'nde Hukuk Profesörü olarak çalıştı. II. Dünya Savaşı sonrasında
tekrar Freiburg Üniversitesiinde görev yaptı. Almanya da anti-kartel
konusundaki yasal düzenlemelerin yapılmasında Böhm önemli katkıları oldu.
Böhmün
1933 yılında Habilitasyon tezi "Wettbewerb und Monopolkampf" (Rekabet ve
Monopol Savaşı), Freibug Okulu nun temel felsefelerini yansıtan ilk
çalışmalarından biri olarak kabul edilir. Böhm 1928 yılında yazdığı "Özel
Sektörün Gücü Sorunu" (The Proplem of Private Power) adlı
eserinde monopolcü eğilimlerin tehlikelerine işaret ederek özgür toplumun ve
piyasa ekonomisinin temelinin rekabet olduğunu belirtmiştir. Böhme göre,
rekabetin temel fonksiyonu müteşebbisin kar peşinde koşmasının, tüketici
çıkarlarına hizmet edecek bir yapıya dönüştürülmesidir. Böhm ün adı geçen
kitabındaki şu sözleri onun temel düşüncesini yansıtmaktadır: "Tarih
içerisinde gücü sınırlayan en harikulade ve önemli araç rekabettir.
(Vanbergten naklen, 1988; 398).
Freiburg
Okulu nun kurucusu olarak kabul edilen Eucken ve Böhmün çalışmaları
ileriki yıllarda başka bilim adamları tarafından geliştirildi. Freiburg
Okulunun diğer temsilcileri arasında şu isimleri belirtebiliriz: K. P.
Hensel, R. Johns, K.F. Maier, F.W. Meyer, F.A. Lutz ve B. Pfister. Freibug
Okulu nun Almanya dışındaki temsilcileri arasında ise H. Gestrick, A.
Rüstow, L. Miksch, H. von Stackelberg ve O. Veiti belirtmek gerekir. Franz
Böhm bir eserinde okulun öğretisi ile yakından ilgili olan diğer yabancı
tanınmış bilim adamları ise şu şekilde sıralanmaktadır: C. Antoni, L.
Einaudi, A. Hanh, F.H. von Hayek, F.H. Knight, L. von Mises ve W. Röpke.
(Grosseketler, 1989; 42).
B.
Freiburg Okulu nun Temel Düşünceleri
Freiburg
Okulunun temel öğretisi Ekonomik Düzen Teorisi ve Politikasıdır. Bu
konudaki açıklamalardan önce bu okulun savunduğu bazı temel düşünceleri
açıklamakta yarar vardır:
-Freibug
Okulu mensuplarına göre toplumda bir düzene mutlak ihtiyaç vardır. Toplumsal
düzenin ya da sosyal düzenin bir yönünü Ekonomik Düzen
oluşturur.
-Freiburg Okulu mensuplarına göre ekonomik düzen tümüyle kendiliğinden
oluşmaz; düzenin mutlaka kural ve kurumlara dayalı olması gerekir. Freiburg
Okulu, ekonomik düzenin temel ilke, kural ve kurumlarının bizzat insanlar
tarafından oluşturulabileceğini kabul eder. Bu açıdan Freiburg Okulu,
Fizyokratların Doğal Düzen teorisini reddeder. Freiburg Okulu,
anti-rasyonalizm ya da evrimci rasyonalizm düşüncesi yerine Yapıcı yada
Kurucu Rasyonalizm düşüncesini savunur.
-Freiburg Okulu, klasik iktisat okulu mensuplarının "sınırlı devlet"
anlayışı yerine "aktif-yapıcı-fonksiyonel devlet"
anlayışını savunmaktadır. Freiburg Okulu mensuplarına göre Aktif Devlet
anlayışı, aşırı müdahaleci devlet demek değildir. Onlara göre Aktif Devlet
sosyo-ekonomik-politik düzenin kural ve kurumlarını oluşturan bir devlet
anlayışıdır.
-Freiburg Okulunun liberalizm anlayışı literatürde ORDO Liberalizmi
olarak geçer. "ORDO" Latincede "Doğal Düzen" anlamına gelmektedir.
Bunun karşıtı Latince kelime ise "Ordinatio" dur. Ordinatio devlet
tarafından oluşturulmuş bir düzendir. Bu bakımdan Alman Literatüründe buna
"Ordre Positif" de denilir. ORDO halen Freiburg Okulunun yıllık yayın
organı olarak faaliyetini sürdürmektedir.
-Freiburg Okulunun kurucularına ve savunucularına (ORDO Liberallerine )
göre, piyasada mevcut rekabet (Leistungs-Wettbewerb) yetersizdir. Devletin
rekabeti teşvik edecek ve koruyacak; aksak ve haksız rekabeti engelleyecek
ve cezalandıracak kurallar koyması gereklidir. Walter Euckenin 1942 yılında
yazdığı bir makalenin başlığı şu şekildedir. "Ekonomik Anayasanın Temel
İlkesi Olarak Rekabet" (Wettbewerb als Grunprinzip der Wirtschaftsverfassung
). Anlaşıldığı üzere Eucken ekonomik düzenin en önemli ilkesi olarak
rekabet kurumunu görmektedir.
-Freiburg okulu mensuplarının eserlerinde sıkça kullanılan ve üzerinde
durulan temel kavramlar şunlardır: "Ordnungsrahmen", bu kavram ile
yasal kuramsal düzenin temel çerçevesi ifade edilmektedir. Bu kavram yerine
zaman zaman "Ordnungstheorie" dir. Türkçeye "Ekonomik
Düzen" olarak çevirebileceğimiz bu paradigma, ekonomik
düzenin gereğini ve teorik temellerini inceler. "Ordnungspolitik"
(Ekonomik Düzen Politikası) kavramı ise, ekonomik düzen konusunda
temel ekonomi politikası önerilerini araştırır.
C.Freiburg Okulu ve Ekonomik Düzen Teorisi (Ordnungstheorie)
Freiburg
Okulu mensuplarının (ORDO liberallerin) temel amacı insan hak ve
özgürlüklerini güvence altına alacak bir ekonomik ve sosyal düzenin temel
ilke, kural ve kurumlarını oluşturmaktır. Freiburg Okulu mensupları Ekonomik
Düzen Teorisi içerisinde öncelikle sosyal düzenin oluşumu ve ekonomik düzene
niçin ihtiyaç duyulduğu konusunu incelemektedirler.
1.
Sosyal Düzenlerin Oluşumu
Toplumsal yapı ve kurumların işleyişi bir "düzen" içerisinde
gelişir. Bu düzeni "sosyal düzen" olarak adlandırmak
mümkündür. Sosyal düzenin oluşumu incelendiğinde, başlıca üç tür sosyal
düzenden söz edilebilir: Doğal Düzen, Kendiliğinden Oluşan Düzen ve Yapay
(Oluşturulmuş) Düzen.
Bu üç
düzeni Tablo 1 yardımıyla açıklayalım. Doğal düzen, insan
tasarımı ve planı olmaksızın kendiliğinden oluşmuş bir düzendir. Bu sosyal
düzenin ortaya çıkmasında insanların eylem ve davranışlarının hiçbir etkisi
yoktur. Örneğin, güneş sisteminin oluşumunda insanların hiçbir planı ve
tasarımı olmadığı gibi, eylem ve davranışları da güneş sisteminin
oluşmasında etkili olamamıştır. Doğal düzen, bu anlamda insan-üstü tanrısal
bir düzen olma özelliğine sahiptir.
Yapay
düzen, insanoğlunun tasarımı ve planı, eylem ve davranışları sonucunda
oluşmuş bir düzendir. Daha doğrusu "oluşmuş" değil "oluşturulmuş"
(Organized) veya "yapılmış" (made) bir düzendir. Teknik buluşlar, insan
emeği ile yapılmış binalar, araçlar, gereçler ve saire bu konuda örnek
verilebilir. Yapay düzene "organizasyon düzeni" adı da verilmektedir.
şekil.....
Kendiliğinden oluşan düzen ise insan tasarımı ve planı sonucu olmaksızın,
ancak zamanla insan eylem ve davranışlarının bir sonucu olarak kendiliğinden
ortaya çıkan düzendir. Dil, yazı, para, ahlak ve kültür gibi kurumlar
kendiliğinden oluşan düzenlere örnek teşkil etmektedir.
Freiburg
Okulu mensuplarına göre sosyal düzen bütünüyle kendiliğinden oluşan, gelişen
ve ahenk içerisinde işleyen bir düzen değildir. Bu yönüyle Freiburg Okulu
mensupları Fizyokratların Doğal Düzen düşüncesine ve "bırakınız yapsınlar,
bırakınız geçsinler" sloganına karşıdırlar. Onlara göre, sosyal düzenin tüm
alanlarında düzenin varlığından söz etmek mümkün değildir. Sosyal düzenin
bir alt alanını oluşturan ekonomik düzenin de bütünüyle kendiliğinden
oluştuğunu ve ahenk içinde işlediğini söyleme imkânı yoktur. Örneğin, piyasa
ve mübadele kendiliğinden oluşmuş düzenlerdir. Ancak piyasa kendi doğal
işleyişine bırakıldığında bazı olumsuz sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Örneğin,
piyasada rekabeti engelleyecek bazı oluşumlar neticesinde ekonomik düzen ve
ahenk bozulmaktadır. Özetle, Freiburg Okulu mensuplarına göre ekonomik
düzenin kendi doğal işleyişine bırakılması sözkonusu olamaz. Bu düzenin
ilke, temel kural ve kurumlarının devlet tarafından oluşturulması,
kurumsallaştırılması ve düzenlenmesi gereklidir.
2.
Ekonomik Düzen ve Gerekliliği
Ekonomik
düzen nedir? Ekonomide niçin bir düzenlemeye ihtiyaç vardır? Ekonomik
düzenin temel yapısını oluşturan piyasa kendiliğinden ahenk içerisinde
işleyemez mi? Ekonomide bir düzen oluşturulmasının yararları nelerdir?
Freiburg Okulunun ekonomik düzen teorisinde bu soruların analizi önemli bir
yer tutmaktadır.
Ekonomik
Düzen, ekonomik birimlerin karar alanları ve faaliyetlerinin uzun dönemde
yerleşmiş çevresel koşullarını belirleyen kural, norm ve kurumlar bütününü
ifade etmektedir. (Thieme, 1991; 22) Ekonomik Düzen Teorisi ise ekonomik
düzenin gerekliliğini, işleyiş biçimini ve ekonomik düzenin temel ilke,
kural ve kurumlarını teorik düzeyde inceler. En geniş anlatımıyla Ekonomik
Düzen Teorisi, ekonomik süreç içerisindeki insan davranışlarının temellerini
oluşturan kural ve kurumların işleyiş biçimini araştırır. (Clapham, 1991,
48).
Bu
açıklamalardan sonra ekonomide niçin bir düzene ihtiyaç olduğunu
açıklayalım: Ekonomi; kıt kaynaklarla sınırsız insan ihtiyaçları arasında
bir denge kurmaya çalışan bir bilim dalıdır. Ekonomide kaynakların kıtlığı
ve insanların ihtiyaçlarının sınırsız olması ekonomideki dengesizliklerin ve
sorunların temelini oluşturur. İnsanlar, iş bölümü ve uzmanlaşma sayesinde
kıt kaynakları en etkin bir biçimde kullanma imkânına sahiptirler. Ancak
kaynakların etkin kullanılabilmesi için ekonomide koordinasyon, yani bir
düzene gerek vardır. Son derece kompleks bir yapıya sahip olan piyasada iş
bölümü ve uzmanlaşmadan yararlanabilmek, ekonomide kaynakların etkin
dağılımını ve kullanımını sağlamak, üretimle talep arasındaki
dengesizlikleri ortadan kaldırmak, üretimin paylaşımındaki adaletsizlikleri
mümkün olduğu ölçüde azaltmak gibi sorunların üstesinden gelebilmek için
ekonomik faaliyetlerin koordinasyonu düzenlenmesi gereklidir.
Piyasada
hangi malların, nerede, ne zaman, nasıl, hangi araçlarla kim tarafından ve
kim için üretileceği gibi sorunlar ekonomide bir koordinasyon düzenine
ihtiyaç gösterir. Piyasada ekonomik birimlerin ekonomik faaliyetlerinin
koordinasyonu, bir sistem ve düzen içerisinde yürütülmesi için ekonomik
birimlerin uyması gereken bazı kural, norm ve kurumlara ihtiyaç vardır. Bu
kural norm ve kurumlar bütünü, modern toplumlarda genellikle yasalarla
belirlenmektedir. Bu yasal düzenlemeler dışında ekonomik birimlerin
faaliyetlerini ve davranışlarını düzenleyen bazı gelenek, örf ve adetler de
bulunmaktadır.
3.
Ekonomik Düzeni Oluşturan Unsurların Morfolojik Yapısı ve Ekonomik Düzen
Türleri
Ekonomik
düzen teorisinde, ekonomik düzeni oluşturan çeşitli unsurların analizi
yapılmaktadır. Ekonomik düzenleme biçimi olarak çeşitli unsurlar Şekil-2de
yer almıştır. Ekonomik düzenlerde başlıca 5 ayrı düzenleme biçimi söz
konusudur. Bunlar; planlama ve yönlendirme biçimi, mülkiyet biçimi, piyasa
ve fiyat oluşum biçimi, bireysel ekonomik birimlerin organizasyon biçimi,
maliye, dış ticaret ve para düzenini oluşturma biçimidir. Bu saydığımız
düzenleme biçimlerine göre farklı düzenleme türleri ortaya çıkmaktadır.
Örneğin; planlama ve yönlendirme unsuru, ya merkezi olarak ya da merkezi
olmayan şekilde düzenlenebilmektedir. Bir başka örnek, mülkiyet unsurudur.
Mülkiyet; özel mülkiyet veya kamu mülkiyeti şeklinde düzenlenebilmektedir.
Ekonomik
düzeni oluşturan unsurlar esasen ekonomik sistem ve ekonomik düzen türlerini
ortaya çıkarmaktadır. Walter Eucken, planlama ve yönlendirme biçimi ve
mülkiyet biçimini esas alarak iki farklı ekonomik düzen türünden söz
etmektedir:
1.
(Kapitalist) Piyasa Ekonomisi
2.
(Sosyalist) Kumanda ya da Komuta Ekonomisi.
Piyasa
ekonomisinde merkezi olmayan planlama ve yönlendirme söz konusudur. Yine
piyasa ekonomisinde özel mülkiyete izin verilmiştir. Komuta ekonomisinde ise
tüm üretim faktörleri devlet elindedir, merkezi bir planlama ve yönlendirme
söz konusudur.
Eucken
in yukarıda yaptığı ikili sınıflama literatürde Düalist Düzen Teorisi olarak
adlandırılmıştır. Ancak hemen belirtelim ki Eucken in yaptığı ikili
sınıflama düşünsel ve teorik düzeydedir. Uygulamada pür anlamda hiçbir zaman
piyasa ekonomisi ve komuta ekonomisi söz konusu olmamıştır. Kapitalist
piyasa ekonomileri, uygulamada devletin düzenleyici ve müdahaleci yönü ile
birlikte Yönlendirilmiş Piyasa Ekonomileri; merkezden yönetimli ve emredici
planlara dayalı sosyalist komuta ekonomileri ise piyasa ekonomisinin bazı
kurumlarını bünyesine alarak Reforme Edilmiş Merkezden Yönetimli Ekonomiler
olarak uygulanmışlardır (Erkan, 1984; 70-73).
Yönlendirilmiş piyasa ekonomisinde, merkezi olmayan planlama söz konusu
olmakla birlikte, devletin ekonomide bazı müdahaleleri ve düzenlemeleri
olmaktadır. Ancak devletin piyasa ekonomisine yaptığı müdahaleler piyasanın
işleyişini bozacak türden değildir.
Reforme
edilmiş merkezden yönetimli ekonomilerde ise prensip olarak üretim
faktörleri devletin elindedir ve merkezi planlama ve yönlendirme söz
konusudur. Bununla birlikte bazı alanlarda ekonomik birimlere sınırlı
mülkiyet edinme serbestisi tanınmıştır. Başka bir ifadeyle bu tür ekonomiler
reforme edilerek piyasa ekonomisinin bazı kurumlarını bünyesine almıştır.
4.
Ekonomik Düzen Olarak Piyasa Ekonomisinin Kurumlaştırıcı ve Düzenleyici
ilkeleri
Walter
Eucken ekonomik düzen teorisi alanındaki çalışmalarında piyasa ekonomisinin
"kurumlaştırıcı ve düzenleyici" ilkelerini ortaya koymaya
çalışmıştır. Eucken e göre, piyasa ekonomisinin "oluşması ve
kurumsallaşması" için başlıca yedi ilke gereklidir. Bu ilkeleri kısaca
inceleyelim (Thieme, 1991; 39 vd):
1.
Tam Rekabet: Mal ve hizmet piyasalarında fonksiyonel işlerliğe sahip bir
fiyat ve rekabet sistemi varolmalıdır. Piyasaların arz ve talep cephelerinde
ne satıcı ne de alıcıların piyasa fiyatını kendi lehlerine etkileyemeyeceği
koşullarını içeren bir ortam yaratılmalıdır.
2.
Parasal İstikrar: Fiyatlar genel seviyesinin istikrarı için parasal
istikrar gereklidir. Ekonominin ihtiyaç duyduğu para arzı, kısa dönemli
amaçlara bağlanarak değil, mümkün olabildiğince bunlardan bağımsız ve
otomatik olarak belirlenmelidir.
3.
Piyasaya Giriş-Çıkış Serbestisi: Piyasa ekonomisi düzeninde piyasalara
giriş ve çıkışın serbest olması ve garanti edilmesi önem taşımaktadır.
Devletin piyasaya girişi engelleyecek uygulamaları (örneğin; ithal yasağı,
piyasalara girişin sınırlandırılması vb. ) ve özel kesimin kartel, tröst
gibi oluşumlarına izin verilmemelidir.
4.
Özel Mülkiyet: Euckene göre serbest piyasa düzeninde, tüketim malları
ve özellikle üretim araçları üzerindeki özel mülkiyet hakkı güvence altına
alınmalıdır. Bir başka ifade ile Euckenin piyasa ekonomisi düzeninde
merkezi olmayan planlama ve yönlendirme görevi ekonomik birimlere
bırakılmıştır. Dolayısıyla kıt üretim faktörleri üzerindeki kullanım hakkı
da adem-i merkeziyetçi olarak bireylere bırakılmıştır.
şekil...........
5.
Ekonomik Birimlerin Faaliyetlerinden Kendilerinin Sorumlu Olması:
Üretim araçları üzerindeki özel mülkiyet, mülkiyet sahibinin tam sorumluluğu
ilkesini de birlikte içerir. Özel mülkiyet sahibini aldığı yanlış kararların
sonuçlarını, diğer birimler üzerine yansıtması önlenmelidir.
6.
Sözleşme Özgürlüğü: Piyasa ekonomisinin oluşturulabilmesi
ve kurumsallaştırılması için bir diğer ilke sözleşme özgürlüğüdür.
Piyasa ekonomisinde ekonomik birimlerin bireysel kararları sözleşmelerle
yapılır ve bu sözleşmeler devlet güvencesi altında olmalıdır.
7.
Ekonomi politikalarında İstikrar ve Öngörebilirlik: Ekonomi
politikalarında kararların etkili olması, sık sık değiştirilmemesi ve
öngörülebilirliği önem arzetmektedir.
Eucken
yukarıda belirtilen ilkeler dışında bir de piyasa ekonomisinin
"düzenleyici" ilkelerinden söz etmektedir. Euckene göre
düzenleyici ilkelerin devlet tarafından gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bu
ilkeleri şu şekilde özetleyebiliriz:
1.
Monopol Denetimi: Devlet, rekabet düzeninin hukuki çerçevesi-ni
oluşturarak monopol ve diğer aksak rekabet piyasalarını önlemeli ve rekabeti
teşvik etmelidir.
2.
Gelir Dağılımının Düzeltilmesi: Piyasa ekonomisinde sosyal hâsılanın
dağılımı adil değilse, bunun devletin maliye politikası ve diğer ekonomi
politikası araçları ile düzeltilmesi gereklidir.
3.
Asgari Fiyat (Taban Fiyat) Uygulaması: Bazı piyasalarda arz, fiyat
değişmelerine kural dışı tepki gösterir. Daha açık bir ifadeyle artan
fiyatla arz azalabilir veya düşen fiyatla arz artabilir. Bu duruma örnek
olarak iş gücü piyasası gösterilebilir. Böyle bir piyasada asgari ücret
düzenlemesi gerekli olabilir.
4.
Dışsal Maliyetlerin Ortadan Kaldırılması: Piyasa ekonomi- sinde ekonomik
birimlerin karar ve faaliyetleri üzerinde dışsal maliyetler ortaya
çıkabilir. Bu tür negatif dışsallıklar, sorunun çözümü için devletin
düzenleyici kararlar almasını gerektirir.
5.
Ekonomik Düzenin Hukuki Çerçevesi: Ekonomik Anayasa Hukuku:
Freiburg Okulunun geliştirdiği Ekonomik Düzen Teorisisinde ekonomik
düzenin hukuki çerçevesini oluşturan kural, norm ve kurumlar bütünü Ekonomik
Anayasa olarak adlandırılmaktadır. Bir başka ifadeyle Ekonomik Anayasa,
ekonomik birimlerin karar ve faaliyet alanlarını düzenleyen her türlü hukuki
norm, kural ve kurumlar bütününe verilen isimdir. Hemen belirtelim ki,
ekonomik düzen ile ekonomik anayasa farklı kavramlardır. Ekonomik düzen,
ekonomik yaşama ilişkin hukuki norm kural ve kurumlar (Ekonomik Anayasa)
olmaksızın da varolabilir. Ekonomik yaşamda kendiliğinden oluşmuş kurallar
(örneğin, iş ahlakı kuralları) ve kurumlar ekonomik düzeni oluşturabilir.
Ekonomik anayasa ile ekonomik düzenin daha iyi işlemesi amaçlanmaktadır.
Ekonomik
anayasanın kapsamı ana hatlarıyla Tablo-3de gösterilmiştir. Anlaşıldığı
üzere Ekonomik Anayasa, ekonomik birimlerin karar ve faaliyetlerini
etkileyen ve düzenleyen her türlü hukuki norm, kural ve kurumlardan
oluşmaktadır.
Tablo-3: Ekonomik Düzenin Hukuki Çerçevesi (Ekonomik Anayasa Hukuku)
1. Piyasa düzenine ilişkin hukuki
norm, kural ve kurumlar
1.1.
Rekabet düzenine ilişkin hukuki norm, kural ve kurumlar
(Rekabet Hukuku)
1.2.
Mülkiyet düzenine ilişkin hukuki norm, kural ve kurumlar
(Mülkiyet Hukuku)
1.3.
Miras düzenine ilişkin hukuki norm, kural ve kurumlar
(Miras Hukuku)
1.4.
Ticaret düzenine ilişkin hukuki norm, kural ve kurumlar
(Ticaret Hukuku + İcra ve İflas Hukuku)
2.
Çalışma ve hizmet düzenine ilişkin hukuki norm kural ve
kurumlar (İş Hukuku)
Sosyal güvenlik düzenine ilişkin
hukuki norm, kural ve kurumlar (Sosyal Güvenlik Hukuku)
3.
Mali düzene ilişkin hukuki norm, kural ve kurumlar (Maliye
Hukuku)
4.
Parasal düzene ilişkin hukuki norm, kural ve kurumlar
(Para ve Bankacılık Hukuku)
5.
Dış ticaret düzenine ilişkin hukuki norm, kural ve
kurumlar (Dış Ticaret Hukuku)
6.
Entelektüel mülkiyet hakları düzenine ilişkin hukuki norm,
kural ve kurumlar (Patent Hukuku)
7.
|
Not: Ekonomik düzenin
hukuki çerçevesi yukarıda sayılan alanlarla sınırlı görülmemelidir.
Yukarıda yaptığımız tasnifin daha da genişletilmesi mümkündür. |
KAYNAKLAR
AKTAN, Coşkun Can; Politik
Yozlaşma ve Kleptokrasi, İstanbul: AFA Yayıncılık, 1992.
AKTAN, Coşkun Can; "Virginia
Politik İktisat Okulu' nun Öğretisi: Kamu Tercihi ve Anayasal İktisat",
Banka ve Ekonomik Yorumlar Dergisi, Kasım, 1991, s. 5-27.
AHRENS, Heinz; "The Social
Element in the Social market Economy", in Jung (1991) p. 101-114.
CLAPHAM, Ronald; "Social
Market Economy for Developing Countries; The Problem of Applicability",
in: Jung (1991), p. 133144.
CLAPHAM, Ronald; "Ekonomi
Teorisi Açısından Sosyal Piyasa Ekono- misi", Erkan (1991) İÇERİSİNDE,
S. 48-57.
ERKAN, Hüsnü; Ekonomi
Politikasının Temelleri, İzmir: Aydın Kitabevi, 1984.
ERKAN, Hüsnü; "Sosyal Piyasa
Ekonomisi, Ekonomik Sistem ve Piyasa Ekonomisine İşlerlik
Kazandırılması, İzmir: Silm Ofset, 1987.
ERKAN, Hüsnü; (Yayına
Hazırlayan), Sosyal Piyasa Ekonomisinin Bilimsel Temelleri, İzmir:
Tükelmak A. Ş. , 1991.
ERKAN, Hüsnü; (Yayına
Hazırlayan ve Derleyen) Sosyal Piyasa Ekonomisinin Rekabet Boyutu,
İzmir: Tükelmak A. Ş. 1992.
ERKAN, Hüsnü; (Yayına
Hazırlayan ve Derleyen), "Uygulamada sosyal Piyasa Ekonomisi", İzmir:
Tükelmat A. Ş. 1992.
ERKAN, Hüsnü; (Yayına
Hazırlayan ve Derleyen), "Sosyal Piyasa Ekonomisinde Uygulanan
Politikalar", İzmir: Tükelmat A. Ş. 1992.
GROSSEKETTLER, Heinz G. ; "On
Designing An Economic Order. The Contributions of the Freiburg School",
in: Donald A. Walker (Ed. ) Perspectives on the History of Economic
Thought, vol 3, Edward Elgar, 1989.
GUTMANN, Gernot; "The
Intellectual Basis and Historical Develop- ment of Social Market
Economy", in: Jung (1991), p. 13-33.
HAYEK, Friedrich A. ; "What
is 'Social'?, What Does It Mean?" in: F. A. von Hayek, Studies in
Philosophy, Politics and Economics, Chicago, 1967, p. 237-47.
JUNG, Winfried (Ed. ) Social
Market Economy, An Economic System for Developing Countries, 2nd ed. ,
Sankt Augustin, Academia Verlap Richarz, 1991.
MORTAN, Kenan; "Türkiye' de
Sosyal Piyasa Ekonomisinin Çerçevesi Ne Olmalıdır", Finans Dergisi,
1993, Özel Ek, s. 98-101.
STOCKMAN, Kurt; "The
Functions of Competition in a Social Market Economy and in Its
Protection", in: Jung (1991), p. 33-50.
STOCKMAN, Kurt; "The Role of
the Government in a Social Market Economy", in: Jung, (1991) p. 53-71.
THIEME, H. J. ; "Ekonomik
Düzen Olarak Sosyal Piyasa Ekonomisi", Erkan (1991) içerisinde, s.
19-31.
THIEME, H. J. ; "Sosyal
piyasa Ekonomisinin Ekonomik Düzen Teorisindeki Kökenleri", Erkan (1991)
içerisinde, s. 32-47.
VANBERG, Viktor;
"Ordnungstheorie as Constitutional Economics, The German Conception of A
Social Market Economy", ORDO, Band 39, 1988, p. 17-30.
VANBERG, Viktor;
"ORDO-Jahrbuch für die Ordnung von Wirtschaft and Gesellschaft", (Review
of ORDO, vol 40 and 41) Constitutional Political Economy, vol 2, No 3,
1991, p. 397-402.
YAYLA, Atilla; Özgürlük Yolu,
Hayek'in Sosyal Teorisi, Ankara: Turhan Kitabevi, 1992.