TÜRKİYE İÇİN BİR İHRACAT STRATEJİ ÖNERİSİ

 

Dünyayı hızla çepeçevre saran ve koşullarını zorla kabul ettiren küreselleşme hareketleri ve bölgesel bloklaşmalar Türkiye’ye önemli fırsatlar sunduğu gibi, bir o kadar da yeni ve çözümü de güç tehditler getirmektedir. Bu tehdit ve fırsatların değerlendirilmesi sonucu, ulusal ihracat stratejisinin temel hedefini, “dünya ekonomisinin sunduğu fırsatlardan yararlanma imkanlarını ararken, dünya ekonomisinin getirdiği tehditleri bertaraf edecek politikaların uygulanması ve uluslararası ticaretten daha fazla pay alınmasının sağlanması” oluşturmaktadır[1]. Oldukça ciddi çalışma gerektiren bu hedeflere ulaşılabilmesi, Türkiye’nin rekabet gücünü geliştirecek uygulamaların hızla hayata geçirilebilmesine bağlıdır. Rekabet gücü artışının beraberinde sürdürülebilir ihracat artışını da beraberinde taşıyacaktır. Türkiye’nin rekabet gücünün artırılması ve sürdürülebilir ihracat artışının sağlanması tüm dünyada sürekli kendini hissettiren değişimin algılanmasına, analiz edilmesine ve oluşturulan ülke vizyonundan hareketle kısa ve uzun dönemli stratejilerin oluşturulması ve bu stratejiler doğrultusunda  gerekli adımların hızlı bir şekilde atılmasıyla mümkündür.

Stratejinin bulunmadığı durumlarda, öncelikler belirlenmesi güçleşmekte, üzerinde durulması gereken konular, karşılaşılabilecek fırsatlar, hangi  kaynaklara odaklanması gerektiği ve kısıtların neler olduğu tahmin edilmesi güçleşmektedir. Stratejinin oluşmaması, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde oldukça önemli rolü bulunan ve ticari destek hizmetlerinin kaynağı olan  devlet ve bu tür hizmetlerin kullanıcısı olan özel sektör arasında paylaşılmış bir vizyonun bulunmamasına yol açar. Stratejinin oluşmaması, ticaret destek hizmeti sağlayan kurumlar arasında da koordinasyon problemi ortaya çıkarır. Stratejinin bulunmaması, insani ve finansal kaynakların boşa kullanımına neden olur. Strateji oluşturulurken, dünyadaki gelişmeler, ve Türkiye'nin imkanları tespit edilmeli, dışa açık sektörlerde, yeni yatırımlara, ve teknolojik gelişmeye dayalı, bir rekabet gücü kazanılması hedeflenmelidir.

Dış Ticaret Müsteşarlığı “İhracat stratejisi” adlı raporunu, Türkiye’nin uluslararası ticaretten daha büyük bir pay almasını, bölgesel veya global bir krizi en az zararla atlatmasını sağlamak için nasıl bir strateji belirlenmesi gerekir sorusuna cevap bulmak amacıyla yapılmıştır. Sözü edilen çalışmada, 2000’li yıllarda, Türkiye’nin giderek daha büyük bir hızla küreselleşen dünyadaki konumu belirlenmeye çalışılarak, ihracata ilişkin hedefler ortaya konulmuş ve bu hedeflere ulaşabilmek amacıyla, Türkiye’nin rekabet gücünü arttıracak politikaların üretilmesine ve önerilmesine çalışılmıştır. Bu bağlamda, ihracatla ilgili tüm tarafların (kamu, özel kesim ve akademik çevreler) katılımı ile bir “Ulusal İhracat Stratejisi” oluşturulmuştur. Bu çalışmadan beklenen nihai hedef, tüm tarafların katkısı ile ortaya konulan politika önerilerinin hayata geçirilmesi ve ihracat olgusunda doğrudan veya dolaylı olarak görev alan toplumun her kesiminden kişi, kurum ve kuruluşlara sorumluluklarını hissettirerek, diğer ekonomik politikalarla uyum içerisinde uygulanmasının sağlanmasına rehberlik etmektir.

Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın  “Ulusal İhracat Stratejisi”

 

 Türkiye’nin uluslararası ticaretten daha büyük bir pay almasını sağlamak için nasıl bir strateji belirlenmesi gerekir” sorusuna cevap bulmak amacıyla Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından yapılan çalışmada, 2000’li yıllarda, Türkiye’nin, giderek daha büyük bir hızla küreselleşen dünyadaki konumu belirlenmeye çalışılarak, ihracata ilişkin hedefler ortaya konulmuş ve bu hedeflere ulaşabilmek amacıyla Türkiye’nin rekabet gücünü artıracak politikaların üretilmesine ve önerilmesine çalışılmıştır. Bu çalışmadan beklenen nihaî hedef, tüm tarafların katkısı ile ortaya konulan politika önerilerinin hayata geçirilmesi ve ihracat olgusunda doğrudan veya dolaylı olarak görev alan toplumun her kesiminden kişi, kurum ve kuruluşlara sorumluluklarını hissettirerek, diğer ekonomik politikalarla uyum içerisinde uygulanmasının sağlanmasına rehberlik etmek olarak ifade edilmiştir. Çalışmanın bu bölümünde yayınlanan raporun içeriği ve sonuçları ile ilgili kısa bilgiler verilecektir.

2000’li yıllar Türkiye ihracatına ilişkin bir vizyon ortaya koyabilmek ve yeni bir ihracat stratejisi oluşturmak için, Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan beri izlenen dış ticaret ve ihracat stratejisinin bilinmesinin gerekli olduğu düşüncesinden hareketle, bu çalışmanın I. bölümünde Türkiye ihracatının uzun dönem itibariyle gelişimi ve mevcut yapısı ortaya konulmaya çalışılmış, bunun yanı sıra, ihracat bir “Kuvvet Analizi” çerçevesinde irdelenerek, ihracatımızın güçlü ve zayıf yönleri ortaya konulmuş ve ihracatın önündeki fırsat ve tehditler belirlenmiştir. (Tablo-24) II. Bölümde, dünyadaki ekonomik ve ticarî gelişmeler dikkate alınarak, uzun vadeli bölgesel ve sektörel hedefler belirlenmeye çalışılmıştır. Ayrıca, strateji hedeflerine ulaşmadaki koşullar, öncelikleri itibariyle ele alınmış ve “bu hedeflere ulaşabilmek için neler yapılmalıdır” sorusuna cevap aranmıştır. Bu bölümün sonuç aşamasında ise, 2005 yılına ilişkin projeksiyonlar yapılarak, ülkemiz ihracatının artması için gerekli temel koşulların bir kere daha hatırlatılması gereği duyulmuştur.

Çalışmada ihracatımızın bugün karşı karşıya bulunduğu yapısal sorunlar üç ana başlık altında toplanmıştır: Sektörel Bağımlılık, Bölgesel Bağımlılık, İstikrarlı İhracat Artışının Sağlanamaması.

1980 sonrası dönemde, kaynak yoğun ve emek yoğun mal ihracatının artması şeklinde yaşanan gelişmeler sonrası, ihracatın bir kaç sektöre bağımlı hale geldiği ifade edilmektedir.

1996 yılı Türkiye ihracatının bölgesel dağılımı ile dünya ithalatının bölgesel dağılımı karşılaştırıldığında, dünya ithalatında, Kuzey ve Latin Amerika ile Asya bölgelerinin payı giderek artarken, Türkiye'nin söz konusu bölgelere yönelik ihracatının yeterli düzeyde gelişme göstermediği müşahede edilmektedir. Diğer taraftan, Türkiye'nin eski Doğu Bloğu, Ortadoğu ve Afrika ülkelerine yönelik ihracat eğiliminin dünya ortalamasının üzerinde olduğu, bu durumun, Türkiye'nin yakın çevresinde yer alan ülkelerle ticari ilişki yoğunluğunun daha fazla olduğu söylenmektedir.

Yıllar itibariyle ihracatın gelişimine bakıldığında, gerek dış pazar koşullarının gerek izlenen ekonomi politikalarının etkisi sonucunda istikrarlı bir ihracat artışının sağlanamadığı ifade edilmektedir.

Çalışmada, ülke ihracatı açısından kuvvet analizi, ülkenin, ihracat gücünü etkileyen güçlü ve zayıf yönleri belirlenmiş ve uluslararası piyasadaki mevcut olan ve daha sonradan ortaya çıkması muhtemel yeni fırsat ve risklerin değerlendirilmesi ve uzun vadeli bir tedbirler ortaya konulmuştur. Çalışmada bu tehdit ve fırsatların değerlendirilmesi sonucu, ulusal ihracat stratejisinin temel hedefi, “dünya ekonomisinin sunduğu fırsatlardan yararlanma imkanlarını ararken, dünya ekonomisinin getirdiği tehditleri bertaraf edecek politikaların uygulanması ve uluslararası ticaretten daha fazla pay alınmasının sağlanması” olarak belirtilmektedir. Bu bağlamda, “Ulusal İhracat Stratejisi”nin temel unsurları;Katma değeri yüksek, bilgi yoğun ürünleri ihraç etmek, Sürdürülebilir ihracat artışını sağlamak, Alım gücü yüksek, genç nüfuslu, dinamik pazarlara yönelmek, Nihai tüketiciye ulaşmak, İhracatı, organize olmuş kuruluşlar (Çok Ortaklı Sektörel Dış Ticaret Şirketleri, Dış Ticaret Sermaye Şirketleri gibi) vasıtasıyla gerçekleştirmek olarak belirtilmiştir.

 

Tablo 26- Türkiye İçin SWOT Analizi

Kuvvetli Yönlerimiz

Zayıf Yönlerimiz

· Eğitilebilir Nüfus

· Jeoekonomik Konum

· Dış Ticaret Stratejisinin Uygulanma Zorluğu

· Firma Yapısı

· Eğitim Eksikliği

· İhracatın Öneminin Anlaşılması

· Tek Pazar Ve Az Sayıda Sektöre Bağımlılık

· Gelişmiş Bankacılık Sistemi

·Makro Ekonomik İstikrarsızlık

· Müteahhitlik Hizmetleri

· Özelleştirmede Gecikme

· Karayolu Taşımacılığı

· Yabancı Sermayenin Ülkeye Çekilememesi

 

· Kaynak Yetersizliği

 

· Teknoloji Üretememe

 

· Diğer Taşımacılık Türleri

 

· Girdi Maliyetlerinin Yüksekliği

 

· Yatırımların Yönlendirilememesi

 

· Türk Malı İmajı Ve Markalarımızın Olmayışı

Tehditler

Fırsatlar

· Küreselleşme (Yanlış Politikalar)

· Küreselleşme (Doğru Politikalar)

· Uluslararası Rekabetin Artması

· Ticaret Ve Ekonomik İşbirliği Anlaşmaları Ve Karma Ekonomik Komisyonlar

· Uluslararası Mevzuat

· AB’nın Yeniden Yapılanması

· Gap

· Bölgesel Entegrasyonlar

· Serbest Ticaret Anlaşmaları

· Bölgesel Siyasi Krizler

· DTÖ Kuralları Ve Liberalizasyon

· Dünya Ekonomilerindeki Krizler

· Türk Cumhuriyetleri

· Tarife Dışı Engeller

· Enerji Darboğazı

· Avrasya Enerji Koridoru

 

· Bölgesel Siyasi Krizler

 

· Yurtdışındaki Yatırımcı Türk İş Adamları

 

· Yurda Gelen Turistler

Kaynak: DTM, İhracat Stratejisi, www.dtm.gov.tr

 

Ulusal ihracat stratejisi belirlenirken, öncelikle, kısa vadede uluslararası pazarlarda rekabet edebilecek durumdaki ürünler ve ürün grupları tespit edilmiş, daha sonra, Türkiye’nin mevcut üretim ve ihracat yapısı göz önünde tutularak, dünya ticaretindeki yoğunlaşmanın hangi sektörlere doğru kaydığı incelenmiş ve Türkiye için hedef sektörler bu çalışmaların sonucuna göre belirlenmiştir.

Türkiye'nin üretim yapısı ve yaratılacak katma değer gibi hususlar dikkate alındığında, dünya ticaretinde payı giderek artan sektörler hedef sektör olarak belirlenmiştir. Çalışmada;

q       Tekstil ve Konfeksiyon Sanayii (Moda ve Markaya Yönelik)

q       Elektrikli ve Elektronik Makine ve Cihazlar Sanayii

q       Otomotiv Ana ve Yan Sanayii

q       Makine-İmalat Sanayii

q       Bilişim Sektörü

q       Demir-Çelik (Yassı Ürün) Sanayii

q       Gıda Sanayii

q       Toprak Sanayii Ürünleri

·                      

·                     stratejik hedef sektörler olarak tespit edilmiştir.

·                      

2000’li yıllarda Türkiye'nin ihracatta hangi pazarlara yönelmesi gerektiğinin tespiti bu stratejinin diğer önemli bir bölümünü oluşturmuştur. Hedef pazarlar belirlenirken, bir yandan Türkiye'nin coğrafî konumunun sağladığı fırsatlar, diğer yandan da dünya ticaretindeki bölgesel gelişmeler ve trendler dikkate alınmıştır. Türkiye’nin 2000’li yıllarda “alım gücü yüksek, genç nüfuslu ve dinamik pazarlarda nihaî tüketiciye ulaşmasını sağlayacak” politikaları uygulaması, izlenecek stratejinin temel ilkesini oluşturmuştur. Bu çerçevede;BDT Ülkeleri (Rusya, Ukrayna ve Türk Cumhuriyetleri), Merkezi ve Doğu Avrupa Ülkeleri, K. Amerika (ABD ve Kanada), Uzakdoğu (Çin Bloku, Japonya, Hindistan, Endonezya, Malezya ve Singapur), Latin Amerika (Meksika, Brezilya ve Arjantin), Ortadoğu (Mısır, İsrail ve Körfez), Güney Afrika Cumhuriyeti Türkiye'nin hedef pazarları olarak tespit edilmiştir.

Sürdürülebilir ihracat artışının sağlanması, öncelikli olarak Türk sanayiinin rekabet gücüne, rekabet gücünün artırılması ise şu belirtilen koşulların yerine getirilmesine bağlı olduğu ifade edilmektedir: Teknolojik Yapının Yenilenmesi, Stratejik Pazarlama Yöntemlerinin Gözden Geçirilmesi, Girdi Maliyetlerinin Düşürülmesi, Uluslararası Mevzuata Uyum ve Ulusal Mevzuatta Koordinasyon Sağlanması, Yeniden Yapılanmanın Sağlanması.

Küreselleşen dünyada, firmalarının rekabet gücünü artırmak isteyen bir ülkenin, mutlaka işletmelerin yeni teknolojilere uyum sağlamasını kolaylaştıracak tedbirleri alması gerektiği noktasından hareketle, uluslararası piyasalarda rekabet gücünü artırmak isteyen Türkiye’nin, mevcut teknolojik yapısını değiştirmesi ve geliştirmesi kaçınılmaz bir zorunluluk olduğu ifade edilmiştir. Teknolojik yapının yenilenmesi ve geliştirilmesi için ise öncelikli olarak Türkiye’nin “Ulusal Bilim ve Teknoloji Politikası”nın belirlenmesi gerektiği ve bu politikaların, Eğitim Sisteminin Yeniden Düzenlenmesi, Türkiye Akreditasyon Konseyi Yasasının Çıkarılması, Ulusal AR-GE Bütçesi Oluşturulması, Ulusal Akademik Ağ ve Bilgi Merkezinin Kurulması, Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Yasası’nın Çıkarılması, Üniversite-Sanayi Ortak İşbirliği Merkezlerinin Kurulması, Risk Sermayesi Yatırım Ortaklıklarının Yaygınlaştırılması kapsaması gerektiği belirtilmiştir.

 Stratejik tutundurma faaliyetleri özellikle Türk Malı imajının oluşturulmasına odaklanmıştır. Türkiye açısından ürün çeşitlendirmesi kadar önemli olan bir diğer husus ise, dış pazarlarda Türkiye ve Türk Malı imajının oluşturulması veya var olan olumsuz imajın düzeltilmesi ve marka oluşturarak bunların tanıtımının sağlanması gerekliliği vurgulanmıştır. Bu amaçlara ulaşabilmek için de, “Tanıtım Faaliyetleri”ne özel önem verilmesi gerektiği belirtilmiştir.

Girdi maliyetlerinin düşürülmesi için, kur politikalarının kontrol altına alınması, ucuz enerji sağlanması, ihracat finansmanının yaygınlaştırılması, ucuz ve kaliteli hammadde ve işgücü sağlanmasının gerekliliği üzerinde durulmuştur.

Gerek bölgesel entegrasyon, gerek küresel entegrasyon yolunda atılan adımlar Türkiye’yi doğrudan etkilediği, özellikle, küreselleşmede önemli bir rol oynamaya başlayan Dünya Ticaret Örgütünün gündemi Türkiye tarafından yakından izlenmesi gerektiği ve kendi menfaatleri doğrultusunda anılan kuruluşta aktif olarak rol oynaması gerekliliği vurgulanmıştır.

Sadece ihracat açısından değil, aynı zamanda ekonomik gelişme ve kalkınma açısından da altyapı imkanlarının geliştirilmesi büyük önem arz ettiği belirtilmektedir. Bu nedenle ulaştırma altyapısı: haberleşme (Telekomünikasyon) Altyapısı kuvvetlendirilmeli, yabancı Sermaye Girişini ve Yatırımları Artıracak Makro ekonomik İstikrar Ortamı sağlanmalı, ihracatçı Firmaların Örgütlenmesi gerçekleştirilmelidir.

Bu stratejide önerilen politikaların tamamen olmasa da, büyük çapta hayata geçirilmesi halinde, Türkiye, dünya ticaretinden bugün aldığından daha büyük bir pay alacağı ve 2005 yılında 85 milyar dolarlık ihracat hedefi makul bir büyüklük olarak ortaya konulabileceği belirtilmektedir. Çalışmada sonuç olarak, dünya ticaretinden daha büyük bir pay almak için, daha iddialı ve daha cesaretli olunması, gerçekçi uygulamalara başvurulması gereği, toplumun her kesimince kabul edilmesinin gerekliliği ifade edilmektedir.


 

[1] DTM, İhracat Stratejisi, www.dtm.gov.tr

Kaynak: Prof.Dr. C.Can Aktan, Yrd.Doç.Dr.Emin Çivi ve Yrd.Doç.Dr.İstiklal Y. Vural " İhracat Stratejisi", (II. Muhammet Külünk İhracat Araştırmaları Yarışması, Birincilik Ödülü.)