ÜNİVERSİTE REFORMU KONUSUNDA TÜRK KAMUOYUNUN BEKLENTİLERİ

 

 

Prof.Dr.Coşkun Can Aktan

 

 

Milli Eğitim Bakanı Erkan Mumcu tarafından resmi ve sivil organizasyonlara görüş ve öneri almak amacıyla yapılan talebe verilen cevaplar ve ayrıca Milli Eğitim Bakanlığı’nın web sayfasına e-posta yoluyla gönderilen görüş ve önerilere bakıldığında üniversite reformu konusunda kamuoyunun beklentilerini tespit edebilmek mümkündür. Aşağıda bu görüş ve öneriler sunulmaktadır:[i]

    Yüksek öğretim kurulu, yüksek öğretimin hedeflerini belirleyen, uzun dönemli planlamalar    yapan,     uluslar    arası     gelişmelere    göre    stratejiler    üreten    ve üniversiteler arasındaki koordinasyonu sağlayan özerk ve kamu tüzel kişiliğine sahip
bir kuruluş olmalıdır.

    Yüksek     öğretimde     her     düzeydeki     yönetici     ile     kurul     üyeleri seçimle belirlenmelidir.

    Yüksek öğretimde katılımcılık, çoğulculuk ve şeffaflık egemen kılınmalıdır.

    Yüksek   öğretimde   merkeziyetçi   bir   yönetim   anlayışı   yerine,   kurumlara   ve bunların kurullarına yetki veren bir yaklaşım belirlenmelidir.

    Üniversite     yönetim     kurullarında,     yerel     yönetimler     ile     sivil     toplum kuruluşlarının temsilcileri yeralmalıdır.

    Yüksek   öğretim   kurulu   başkanı,   yüksek   öğretim   kurulu   üyeleri  arasından kurulca seçilmelidir.

    Öğrencilerin üniversite kurullarında temsil edilmesi ve kararlara katılması sağlanmalıdır.

    Üniversite    bünyesinde    oluşturulan    kurullara    öğretim    elemanı    ve    idari personel temsilcileri katılmalıdır.

    Akademik   unvanların   kazanılmasında   performans   ve   liyakat   esas   alınmalı, unvanların kazanım ölçütleri aynı olmalıdır.

    Akademik terfi süreci, üniversitenin yönetim süreci dışında tutulmalıdır.

    Bilimsel yayınlara teşvik ödülü artırılmalıdır.

    Üniversitelerarası     rekabet     teşvik     edilerek     geliştirilmeli     ve     başarının ödüllendirildiği bir sistem getirilmelidir.

    Öğretim    üyeliğini   cazip   hale   getirecek,    üniversitelere   araştırmacı    insan gücünü çekecek ortam ve olanaklar yaratılmalıdır.

    Üniversiteler, akademik özgürlük yanında, gerekli kaynaklar aktarılarak idari ve mali özerkliğe kavuşturulmalıdır.

    Üniversitelerin bütçe ve kaynak kullanımı; etkinlik, verimlilik ve performans denetimine tabi olmalıdır.

    Üniversitelere bütçeden tahsis edilen ödenekler, tek kalem altında aktarılmalı ve    kullanımında    üniversitelerin    sivil    toplumun    katılımının    sağlandığı    yönetim kurullarının ve senatolarının inisiyatifi sağlanmalıdır.

     Üniversitelere   bütçe   tahsisinde,   üniversitenin   ihtiyaçları   yanında   öğrenci sayısı ile başarısı ve kalite göstergeleri gibi kriterler de dikkate alınmalıdır.

     Üretken akademisyenlerle diğerlerini ayıran bir sistem kurulmalıdır.

     Üniversiteler bütçelerinin bir bölümünü kendileri üretebilmeli ve kullanımında inisiyatif sahibi olmalıdır.

     Burs ve kredi tahsisini her üniversite kendisi yapmalıdır.

     Üniversiteler      Türk      bilim,      teknoloji,      sanayi      ve      hizmet      yeteneğinin yükseltilmesine katkıda bulunacak yapı ve işleyişe kavuşturulmalıdır.

     Hukukun    üstünlüğüne    dayalı    denetim,    kalite   güvencesi   ve   akreditasyon kurumsallaşmam, bilimsel etik kavramı ön plana çıkarılarak yerleşmesi sağlanmalıdır.

     Üniversite   ile   özel   sektör   ilişkileri    geliştirilmeli,   danışmanlık   hizmetleri yaygınlaştırılmalıdır.

Reform İçin Samimiyet Şart...

Sayın Erkan Mumcu’nun girişimi ile başlatılan yükseköğretim reformu girişiminde acaba bu istekler hazırlanan yasa taslağına yansıyabilecek mi?

Önemle belirtelim ki, yukarıda belirtilen öneriler büyük çoğunluğu ile bizim de katıldığımız ve desteklediğimiz görüşler. Belirtilen görüş ve öneriler hiç şüphesiz üniversite öğretim elemanlarının ve konuyla ilgili kesimlerin tahmin ediyorum itiraz etmeden destekleyecekleri önerileri içeriyor.

Fakat, öneriler biraz somut hale gelince ve çıkarlara ters düşünce çeşitli kişilerin ve kesimlerin reforma karşı çıkacaklarını tahmin edebiliriz. Örneğin, yukarıdaki önerilerde “üniversitelerarası   rekabet     teşvik     edilerek     geliştirilmeli” ifadesi yeralmaktadır. Buna hiç kimsenin bir itirazı olmayacağı tabiidir.   Fakat, ilgili yasa ve yönetmeliklerde akademik rekabet ve hareketlilik konusunda radikal bir öneri yeraldığında atalet, rehavet ve tembellik içerisinde bulunan ve statükodan pekala memnun olan kimseler hemen üniversite reformuna cephe almaya başlayacaklardır.

Bir an için her öğretim elemanının bir üniversitede en fazla on yıl görev yapabileceğini öngören bir yasa teklifini düşünelim. Bu sürenin sonunda öğretim elemanının başka bir üniversiteye geçme şartının yasa teklifinde olduğunu varsayaılm. Böyle bir teklif hiç şüphesiz akademik hareketlilik açısından son derece önemli ve yararlı olacaktır. Ancak böyle bir teklifin öğretim elemanları tarafından desteklenmesi sözkonusu olabilir mi? Ya da oy peşinde koşan politikacıların “ideal üniversite” uğruna radikal reformları uygulama samimiyeti ve kararlılığı olabilir mi?

İdeal bir üniversite reformu doğruluk, samimiyet, kararlılık ve cesaret olmaksızın asla başarılamaz. Bunlara sahip bir lider olmaksızın atılacak adımlar belki kısmi iyileştirmeler sağlayabilir, fakat uzun soluklu olmaz.

Bugün üniversitelerimiz gerçek anlamda bilgi ve teknoloji üretemeyen, sadece eğitim ve öğretim yapan kurumlara dönüşmüştür. Üniversitelerimizde yapılan bilimsel araştırmalar, ülke sorunlarına çözüm üretmekten oldukça uzak, sadece kariyer almak için yapılan çalışmalarla sınırlı kalmıştır. Bunun bir ülkenin geleceği için ne kadar vahim olduğunu anlayacak samimi bir lider görüyor musunuz?


 

horizontal rule

[i] Bkz: http://www.meb.gov.tr