AKADEMİK ÖZERKLİK

 

 

Prof.Dr.Coşkun Can Aktan

 

 

 “...emniyet supabı bulunmayan mutlak üniversite özerkliği, çağımızın pek çok gerilerinde kalan fosilleşmiş, antik bir anlayıştır.”[i]

 

İdeal bir üniversitenin temel yapı taşlarından birisi “özerklik”tir. Özerklik (bağımsızlık), akademik dünyada çok fazla tartışılan ve konuşulan, üzerinde tam bir uzlaşmanın sağlanamadığı ve maalesef herkesin kendisine göre yorumladığı bir kavram olmuştur.

Özerklik kavramının ideal bir tanımı Yüksek Öğretim Kurumlarının Özerkliği ve Akademik Özgürlük Üzerine Lima Bildirgesi’nde yapılmıştır:

"Özerklik" yüksek öğretim kurumlarının iç işleyişlerine, mali işlerine ve yönetimlerine ilişkin kararlar almada ve eğitim, araştırma, dışa yönelik çatışmalar ve diğer ilgili faaliyetlerde kendi politikalarını oluşturmada devlet ve toplumun tüm diğer güçleri karşısındaki bağımsızlıkları anlamına gelir.”

Bu tanım çerçevesinde üniversite özerkliği üç temel özerklik içerir: “yönetimde özerklik”, “mali özerklik” ve “akademik özerklik.”

Yönetimde özerklik (idari özerklik), kendi başına yürütülebilir kararlar alıp işlemler yapabilen ve bunları uygulama yetkisi bulunan her kuruluşun bu yeteneğini anlatmak için kullanılan bir terimdir. Üniversitelerin idari özerkliği denince, bu kurumların kendi üyelerinin demokratik usulle oluşturdukları organlar eliyle yönetilmesi ve denetlenmesi ile üniversite organlarının öğretim üyeleri ve yardımcılarının üniversite dışındaki makamlar tarafından hukuki meşruiyeti olan bir gerekçe olmaksızın görevlerinden uzaklaştırılamayacağı anlaşılmaktadır. Mali özerklik, bir kamu tüzel kişisinin kendi kaynaklarından serbestçe yararlanarak kendi harcamalarını yönetmesi durumudur. İdare sistemini oluşturan çeşitli kamu tüzel kişilerinden biri olan üniversitelerin kendi yönetimleri altında bir takım mali kaynakları olduğu gibi, bu kaynaklar üzerinde bazı durumlarda siyasi organların müdahalesi olmadan tasarruf yetkileri de olmalıdır. İşte bu tasarruf yetkisi, üniversitenin mali özerkliğinden kaynaklanmalıdır. Mali özerklik üç boyutludur: kendi bütçesini hazırlama, kendi mâli kaynaklarını oluşturma, ve kendi mâli kaynaklarını kullanma.[ii] Akademik özgürlük ise üniversitede akademik ünvana sahip tüm insanların baskı ve yönlendirme olmaksızın özgürce eğitim ve araştırma yapmaları anlamına gelmektedir.

Buraya kadar, özerklik kavramının tanımını yapmış bulunuyoruz. Fakat,  bu tanımlar üzerinde biraz daha detaylı durunca her tanımın pekala yoruma açık olduğunu görebiliyoruz. Örneğin, akademik özerklik, bir öğretim üyesinin arzu ettiği bir ders kitabını öğrencilerine okutması hakkını ona verir mi, ya da vermesi gerekir mi?  Ya da tam tersinden söyleyecek olursak üniversitelerde okutulacak ders kitaplarının öğretim üyesinin iradesi dışında üniversite yönetimince belirlenmesi doğru mu?

Önemle belirtelim ki, özerklik kavramının hiç bir şekilde mutlak ve sınırsız bir yetki ve özgürlük olarak algılanmaması gerekir. Özgürlükler, ideal ve ulaşılması gereken bir evrensel hedeftir. İnsan hak ve özgürlüklerinin sınırı başkalarının hak ve özgürlüklerine müdahale alanıdır. Aynı şekilde, özerklik de sınırları belirlenmesi gereken bir kavram olarak düşünülmelidir.

Burada bir üniversite rektörünün şu sözlerini burada aktarmakta yarar görüyoruz. Viyana Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Siegfrid Korninger özerklikle ilgili tebliğinde özetle şöyle demektedir:

"Öz anlamda mutlaka özerklik tehlikelidir: Sadece bazı muayyen akademik işlerde üniversitenin müstakilen karar vermesi ve uygulamasıdır. Dar bir sahaya inhisar eden bu sınırlı özerklik, üniversite için bir imtiyaz olmayıp daha ziyade ağır sorumluluk yükleyen bir yetkidir.  Özerkliğin derecesini hem üniversitenin yapısı ve hem de Üniversite-Devlet arası ve Üniversite-Beynelmilel teşkilâtlar arası yetki dengesi tayin eder. Bu itibarla üniversite özerkliği hem millî ve hem de beynelmilel açıdan sınırlıdır. Milli ve enternasyonal seviyede güçlendirilmiş kollektif bir özerkliğin ancak büyük değeri vardır." [iii]

İngiliz üniversitelerinin denetim, gözetim ve plânlama yetkilerini taşıyan üniversite ödenekler komitesi (University Grants Committee) eski başkanı sir Kenneth Berril de şunları bildirmektedir:

"Özerklik, öğretim ve araştırmanın zarara uğramaması bakımından öğretim üyelerine verilen bir yetkidir. Ancak bu yetki, çalışmama, kapris ve keyfe göre karar verme ve toplumun isteklerine sırt çevirme lisansı ve imtiyazı değildir. Çok pahalı ve masraflı bir kuruluş olan üniversitenin, para veren yani masraflarını yüklenen tarafından denetimi demokrasi icabıdır. Masrafları gerektiren öğrenci sayıları, üniversite içerisindeki fakülte ve okul çeşitleriyle kapasiteleri, bölüm ve kürsü sayıları, disiplinler arası dengede entegrasyon tamamen toplum ihtiyaçlarıyla ilgilidir. Özerk düşünce, akademik personelin arzu ettiği derecede üniversiteyi genişletme, istediği kadar fakülte, okul ve disiplinler açma, bina yapma, malzeme alma; istediği kadar eleman çalıştırma ve talebe alma olmayıp, sadece alınacak talebenin seviyesini tespit hürriyetidir. Keza zamanını keyfine göre öğretim ve araştırmaya ayırma da değildir.... Keza öğretilecek bilginin muhteva ve standardı hocanın keyfine bırakılamaz.... Ayriyeten üniversitenin devletle olan bağlantısını muhafaza edebilmek ve kendi haline kalmaktan kurtarmak üzere rektör ve yardımcılarıyla profesörler gibi yüksek dereceli görevlilerin tayini devlete bırakılmıştır. " [iv]

Yukarıdaki alıntılardan anlaşılacağı üzere “özerklik” ancak belirli sınırlar içerisinde anlamlıdır.

 

 

EK:

YÜKSEK ÖĞRETİM KURUMLARININ ÖZERKLİĞİ VE AKADEMİK ÖZGÜRLÜK ÜZERİNE LİMA BİLDİRGESİ[v]

Başlangıç

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin 40. yıldönümünde 6-10 Eylül tarihleri arasında Lima'da toplanan Dünya Üniversiteler Servisi (WUS) Altmış sekizinci Genel Kurulu, insan hakları alanında, başta insan Hakları Evrensel Beyannamesi, Uluslararası Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Andlaşması, Uluslararası Temel ve Politik Haklar Andlaşması ve Eğitimde Ayrımcılığa Karşı UNESCO Andlaşması olmak üzere Birleşmiş Milletler'in ve diğer evrensel ve bölgesel örgütlerin oluşturdukları geniş kapsamlı uluslararası standartları gözeterek,

Üniversite ve akademik kuruluşların, insanların ekonomik, sosyal, kültürel, temel ve politik haklarını yaşama geçirilmesini takip etmekle yükümlü olduklarına inanarak,

Tüm diğer insan haklarından yararlanılmasında ve insanca kişilerin ve bireylerin yetişmesinde eğitim hakkının önemini vurgulayarak,

Eğitim haklarından yalnızca, akademik özgürlüğün var olduğu ve yüksek öğretim kurumlarının özerk oldukları bir ortamda tam anlamıyla yararlanılabileceğini göz önüne alarak,

Ve eğitime ilişkin şu ilkeleri kabul ederek,

a) Her insan eğitim hakkına sahiptir.

b) Eğitim insan kişiliğinin ve onurunun tam gelişimini sağlamaya yöneliktir ve insan haklarına, temel özgürlüklere ve barışa duyulan saygıyı pekiştirir. Eğitim tüm insanların özgür ve eşitlikçi bir toplumun kurulmasına etkin biçimde katılmalarını sağlar ve tüm uluslar, tüm dini ve etnik gruplar ile tüm ırklar arasında anlayışı, hoşgörüyü ve dostluğu geliştirir. Eğitim kadınlarla erkekler arasında karşılıklı anlayışı, saygıyı ve eşitliği geliştirir. Eğitim, toplumsal eşitlik, barış, tüm ulusların eşit gelişimi ve çevrenin korunması gibi çağdaş toplumların ana hedeflerinin kavranmasında ve bunlara ulaşılmasında bir araçtır.

c) Her devlet, her tür ırk, renk, cinsiyet, dil, din, politik ya da başka görüş, milliyet veya toplumsal köken, ekonomik durum ya da başka bir statüye ilişkin olarak herhangi bir ayrımcılık yapmadan eğitim hakkını güvence altına almalıdır. Her devlet, ulusal gelirinin uygun bir miktarını eğitim hakkından tam anlamıyla yararlanılabilmesini sağlamak amacıyla ayırmalıdır.

d) Eğitim olumlu bir toplumsal değişimin aracıdır. Dolayısıyla, eğitim her ülkenin toplumsal, ekonomik, politik ve kültürel durumundan kopuk olmamalı, bütün hak ve özgürlüklerin tam olarak edinilmesine yönelik bir biçimde statükonun değiştirilmesine katkıda bulunmalı ve daimi biçimde değerlendirilmeye açık tutulmalıdır.

Bu bildiriyi kamuoyuna açıklar.

Tanımlar

1.Bu Bildirgede kullanıldığı biçimiyle:

a) "Akademik özgürlük", akademik bir çevre üyelerinin tek tek ya da toplu halde bilgiyi araştırma, inceleme, tartışma, belgeleme, üretme, yaratma, öğretme, anlatma veya yazma yoluyla edinmelerinde, geliştirmelerinde ve iletmelerindeki özgürlükleri anlamına gelir.

b) "Akademik çevre", bir yüksek öğretim kurumunda öğretim, araştırma, inceleme yapan ve çalışan herkesi kapsar;

c) "Özerklik" yüksek öğretim kurumlarının iç işleyişlerine, mali işlerine ve yönetimlerine ilişkin kararlar almada ve eğitim, araştırma, dışa yönelik çatışmalar ve diğer ilgili faaliyetlerde kendi politikalarını oluşturmada devlet ve toplumun tüm diğer güçleri karşısındaki bağımsızlıkları anlamına gelir;

d) "Yüksek öğretim kurumları" üniversitelerden, orta öğretim sonrası eğitim veren diğer kuruluşlardan ve bunlarla ilgili araştırma ve kültür merkezlerinden oluşur.

2.Yukarıdaki tanımlar, akademik özgürlüğün ve özerkliğin bu bildirgede getirilen kısıtlamalara tabi olmadıkları anlamına gelmez.

Akademik Özgürlük

3.Akademik özgürlük, üniversitelerin ve diğer yüksek öğretim kurumlarının üstlendikleri eğitim, araştırma, yönetim ve hizmet işlevleri için vazgeçilmez bir ön koşuldur. Akademik çevrenin tüm üyeleri herhangi bir ayrım yapılmaksızın ve devletten ya da herhangi bir başka kaynaktan gelebilecek müdahale veya baskı endişesini taşımadan işlevlerini yerine getirme hakkına sahiptir.

4.Devletler akademik çevrenin tüm üyeleri için İnsan Hakları Konusunda Birleşmiş Milletler Anlaşmalarında tanınan temel, politik, ekonomik, sosyal ve kültürel hakları sağlamak ve bunlara saygı göstermekle yükümlüdür. Akademik çevrenin her üyesi, başta düşünce vicdan, din, ifade, toplanma ve örgütlenme özgürlükleri olmak üzere kişinin özgürlüğü ve dokunulmazlığı ile seyahat özgürlüğünden yararlanır.

5.Akademik çevreye girme olanağı toplumun tüm üyeleri için hiç bir engelleme olmaksızın eşit olacaktır. Herkes, yetenekleri temelinde hiç bir ayrım yapılmaksızın öğrenci, öğretmen, araştırmacı, işçi ya da yönetici olarak akademik çevre içinde yer alma hakkına sahiptir. Akademik çevrenin fırsat eşitliğine sahip olmamış üyeleri için eşitliğin sağlanmasını fiilen hızlandırmaya yönelik geçici önlemler, fırsat ve muamele eşitliği sağlama amaçlarına ulaşıldığında sona erdirilmek koşuluyla ayrımcı girişimler olarak değerlendirilmez. Tüm devletler ve yüksek öğrenim kurumları öğretim üyeleri ve araştırmacılar için istikrarlı ve güvenceli bir istihdam sistemini temin ederler. Akademik çevrenin hiç bir üyesi, akademik çevrenin demokratik yollarla seçilmiş bir organı önünde adil bir savunma yapılmadan görevinden alınamaz.

6.Akademik çevrenin araştırma işlevi ile ilgili tüm üyeleri, bilimsel araştırmanın evrensel ilke ve yöntemlerine tabi olarak, herhangi bir müdahaleye maruz kalmaksızın araştırma çalışmalarını sürdürme hakkına sahiptir. Bu kişiler aynı zamanda araştırmalarının sonuçlarını başkalarına özgürce iletme ve sansürsüz yayımlama hakkına da sahiptir.

7.Akademik çevrenin öğretimle ilgili tüm üyeleri, öğretimin kabul edilmiş ilkelerine, standartlarına ve yöntemlerine tabi olarak, herhangi bir müdahaleye maruz kalmaksızın öğretme hakkına sahiptir.

8.Akademik çevrenin tüm üyeleri, dünyanın herhangi bir yerindeki meslektaşları ile temas halinde olma özgürlüğü kadar eğitim kapasitelerini geliştirme özgürlüğünden de yararlanırlar.

9.Tüm yüksek öğretim öğrencileri mevcut müfredat içinde istediği branşı seçme hakkı ve edindiği bilgi ve deneyimin resmi olarak tanınması hakkı da dahil olmak üzere, öğrenim özgürlüğünden yararlanırlar. Yüksek öğretim kurumları öğrencilerin mesleki ihtiyaçlarını ve beklentilerini karşılamayı amaçlamalıdır. Devletler, eğitimlerini sürdürebilmek için yardıma ihtiyacı olan öğrencilere gerekli kaynakları sağlamalıdır.

10.Tüm yüksek öğretim kurumları öğrencilerin, kurumun idari organlarında yer almalarını temin ederler. Tüm devletler ve yüksek öğretim kurumları öğrencilerin herhangi bir ulusal ya da uluslararası sorunla ilgili görüşlerini tek tek ya da toplu halde ifade etmek haklarına saygı gösterirler.

11.Devletler, tüm orta öğretim mezunları veya yüksek öğretim düzeyinde öğrenimlerini sürdürebileceklerini ispat edebilecek diğer kişiler için ücretsiz bir yüksek öğretim sistemi tasarlamak, düzenlemek ve yaşama geçirmek için tüm gerekli önlemleri almalıdırlar.

12.Akademik çevrenin tüm üyeleri, çıkarlarını korumak amacıyla sendikalar kurma ya da sendikalara katılma hakkı da dahil olmak üzere başkalarıyla birlikte örgütlenme özgürlüğü hakkına sahiptir. Akademik çevrenin tüm kesimlerinin sendikaları, kendi alanlarına tekabül eden mesleki standartların oluşturulmasına katılmalıdırlar.

13.Yukarıda sıralanan hakların kullanılması bazı özel görev ve sorumlulukları da birlikte getirir ve başkalarının haklarının korunması için gerekli olan bazı kısıtlamalara tabi tutulabilir. Öğretim ve araştırmalar mesleki standartlara tümüyle uyularak sürdürülmeli ve toplumun karşı karşıya bulunduğu çağdaş sorunlara yanıt verir nitelikte olmalıdır.

Yüksek Öğrenim Kurumlarının Özerkliği

14.Tüm yüksek öğretim kurumları, kişilerin ekonomik, sosyal, kültürel, temel ve politik haklarının gerçekleşmesini gözetir ve bilim ve teknolojinin bu hakları zedeleyecek biçimde kötüye kullanılmasını önlemek için çaba gösterir.

15.Tüm yüksek öğretim kurumları ilgilerini toplumun karşı karşıya bulunduğu çağdaş sorunlara yöneltirler. Bu amaçla, bu kurumların müfredatları ve faaliyetleri bir bütün olarak toplumun ihtiyaçlarına yanıt verir. Yüksek öğretim kurumları, kendi toplumlarında politik baskıları ve insan hakları ihlallerini kınamalıdırlar.

16.Tüm yüksek öğretim kurumları diğer benzeri kurumlar ve kendi akademik çevreleri içindeki bireylerle, baskıya maruz kaldıkları zaman dayanışma içinde olmalıdırlar. Bu dayanışma maddi ya da manevi olabilir ve baskı kurbanlarına sığınma, iş ya da eğitim olanakları sağlamayı içermelidir.

17.Tüm yüksek öğretim kurumları, bilimsel ve teknolojik bağımlılığı önlemek ve bilginin edinilmesi ve kullanılmasından dünyadaki tüm akademik çevrelerin eşit konuma sahip olmalarını sağlamak için çaba göstermelidirler. Bu kurumlar bölgesel, politik ya da benzeri diğer engelleri aşan uluslararası bir akademik işbirliğini teşvik etmelidirler.

18.Akademik özgürlükten gerektiği gibi yararlanmak ve yukarıdaki maddelerde sözü geçen yükümlülüklere uymak, yüksek öğretim kurumlarının üst düzeyde özerkliğe sahip olmasını gerektirir. Devletler, yüksek öğretim kurumlarının özerkliğine müdahale etmemekle ve toplumdaki diğer güçlerin müdahalelerini de önlemekle yükümlüdürler.

19.Yüksek öğretim kurumlarının özerkliği, ilgili akademik çevrenin tüm üyelerinin aktif katılımını içeren demokratik bir özyönetimle gerçekleşir. Akademik çevrenin tüm üyeleri, herhangi bir ayırım yapılmaksızın akademik ve idari işlerin yürütülmesinde yer alma hakkına ve olanağına sahiptirler. Yüksek öğretim kurumlarının tüm yönetim organları özgürce seçilir ve akademik çevrenin değişik kesimlerinden temsilcileri içerir. Özerklik, eğitim, araştırma, dışa yönelik çalışmalar, kaynakların kullanımı ve diğer ilgili faaliyetlerle ilgili politikaların belirlenmesine ve yürütülmesine ilişkin kararları kapsamalıdır.


 

horizontal rule

[i]Bkz: “Üniversite Özerkliği Modelleri”,

 http://www.egitim.aku.edu.tr/boglu1.htm

[ii] Ramazan Yıldırım, “Üniversite Kurumunun Dört Güncel Problemi”,

http://www.dicle.edu.tr/dictur/suryayin/khuka/universitekurumunun.htm

[iii] Bkz: Kemal Bıyıkoğlu, “Üniversite Özerkliği Modelleri”,

 http://www.egitim.aku.edu.tr/boglu1.htm

[iv] Bkz: Kemal Bıyıkoğlu, “Üniversite Özerkliği Modelleri”,

 http://www.egitim.aku.edu.tr/boglu1.htm

[v] http://www.metu.edu.tr/home/wwwoes/lima.html