ANAYASACILIK FELSEFESİ ÜZERİNE...

DEVLETİN İKTİSADİ ALANDAKİ GÜÇ VE YETKİLERİNİ NİÇİN SINIRLANDIRMALIYIZ?

 

Anayasacılık felsefesinin tarihsel temelleri İngiliz, İskoç ve Amerikan aydınlanmasına kadar uzanmaktadır. Liberal düşüncenin felsefi temellerini inşa eden John Locke, David Hume, Adam Smith gibi İngiliz ve İskoç aydınlanmasının öncüleri; Montesqieu, Tocqueville gibi Fransız aydınlanmasına öncülük eden isimler; James Madison, Thomas Jefferson gibi Amerikan aydınlanmasının gerisindeki isimler anayasacılık felsefesinin mimarlarıdır.

Bu yazımızda geleneksel ve modern anayasacılık felsefesinin doğuşuna ve gelişimine öncülük etmiş düşünürlerin eserlerinden yaptığımız alıntılarla anayasacılık ve anayasal iktisat felsefesinin anlaşılmasına katkıda bulunmayı amaçlıyoruz.

***

SORU: Anayasal İktisat  nedir?

CEVAP:

“Anayasal iktisat, ekonomik ve politik birimlerin tercihlerini ve faaliyetlerini sınırlayan alternatif yasal-kurumsal ve anayasal kurallar bütününün işleyiş özelliklerini açıklamaya çalışır.” James M. Buchanan

 

***

 

SORU: Anayasal iktisadın amacı nedir?

CEVAP:

“Anayasal iktisadın amacı politikacıların uyması gereken sınırların ve kuralların oluşturulmasıdır.”

James M. Buchanan

***

SORU: Anayasal iktisat teorisine göre devlet niçin sınırlandırılmalıdır? Siyasal gücün sınırlandırılmasının amacı veya amaçları nelerdir?

CEVAP:

“İnsanlar, tüm davranışlarında rasyonel ve faydalarını maksimize eden kimseler olarak varsayılmalı ve ona göre önlemler alınmalıdır.” James M. Buchanan

“İnsanın elinde her şey dejenere olur.” Jean-Jacques Rousseau

“Bir şeyin varlığını değerli yapan şey, insanların davranışları üzerine sınırlamalar getirilmesidir.” John Stuart Mill

“Herhangi bir devlet sistemini anayasa ile sınırlandırırken ve kontrol ederken her insan hilekar olarak varsayılmalı; eylem ve davranışlarında özel çıkardan başka bir amacının olmayacağı düşünülmelidir.” David Hume

“Her insanın bir hilekar olarak varsayılması doğru bir politik kuraldır.” (It is therefore, a just political maxim, that every man must be supposed a knave.”  David Hume

“Öylesine büyük bir güç, sadece mahvetmez, insanın varlığını yok eder. Sadece despotça yönetmez, aynı zamanda halk üzerinde baskı yapar, eziyet çektirir ve halkı aptallaştırır.” Alexis de Tocqueville

“Kontrolsuz güç Tanrı’ya mahsustur; insanin doğasında öylesine çok ihtiraslar, tutarsızlıklar ve çıkarcılık vardır ki...” John Trenchard & Thomas Gordon

“İyi devletin sırrı kesinlikle en yüksek gücün sınırlanmasında yatar.” Friedrich A.von Hayek

“Devleti zararsız hale getirmek için, görev ve fonksiyonlarını  hukuk çerçevesi içine almak gerekir.” Lord Robbins

“Despotizm veya sınırsız devlet; bir halk meclisindeki, aristokratlar konseyindeki veya oligarşik bir cuntadaki çoğunluğun gücüne ve ayni şekilde bir imparatorun sahip olduğu güce eşdeğerdedir.”John Quincy Adams

“İyi bir devlet yönetimi için, daha iyi insanları seçmek konusunda düşünmek yerine, yöneticilerin davranışlarını sınırlayacak kuralları oluşturmak için çaba sarf etsek daha doğru olmaz mı?” James M. Buchanan

“Sadece sınırlı bir devlet iyi bir devlet olabilir.” Friedrich A. von Hayek

Friedrich A. von Hayek

***

 

SORU: Anayasa, iyi bir sosyal düzen için zorunlu bir şart mıdır? Anayasa, gücün kötüye kullanılmasını önleyecek tek çare midir? Anayasa olmadan, iyi bir sosyal ve ekonomik var olamaz mı?

CEVAP: 

“Anayasacı ve sözleşmeci yaklaşımı savunuyorum. Anayasacılığı savunan biri olarak, düzen için kuralların gereğine, bir sözleşmeci (contractarian) olarak da bireyler arasında anlaşmanın ve uzlaşmanın önemli olduğuna inanıyorum.” James M. Buchanan

“Anayasacı-sözleşmeci yaklaşımı savunan biri, libertarian anarşist ve kollektivist- sosyalist yaklaşımları savunanların ortasında bir yer işgal eder. Libertarian anarşist, bireylerarası ilişkilerin doğal olarak varolduğuna ve düzen için yasaların gerekli olmadığına inanır. Kollektivistler-sosyalistler ise siyasal süreç tarafından kontrol edilmeyen insan faaliyetlerinin kaoslar yaratacağına inanır. Anayasacılığı ve sözleşmeciliği savunanlar ise ‘Anarşi ile Leviathan’ arasındaki bir durumu benimserler ve her ikisinden de kaçınmak gereğini belirtirler.” James M. Buchanan

“Hiç bir yazılı kanun halk tarafından desteklenen yazılı olmayan örf ve adet hukukundan daha bağlayıcı olmamıştır.” Carrie Chapman Catt

“Toplumun ulaşmak istediği nihai amaçlar için halkın kendisinden başkasını güvenilir emanetçi olarak görmüyorum. Anayasal gücün kötüye kullanılmasını önleyecek tek çare eğitimdir.” Thomas Jefferson

“Kontrol edenleri kim kontrol edecek.” (Quis custodiet ipsos custodes.) Roma Atasözü

“Bireysel özgürlükleri korumada bir anayasanın etkinliği, yalnızca ekonomik ve politik gücün etkinliğine değil, aynı zamanda korunması öngörülen halkın siyasi kültürüne de dayalıdır.” John Gray

“Hiç bir anayasa, eğer ekildiği toprak tiranik veya barbar kültürüyle beslenmişse, yeşermez, hatta kök bile salmaz.” John Gray

“Benim kafamda şekillendirdiğim ideal toplumda formel bir politik düzen ve yapı olmadan iyi tanımlanmış, karşılıklı saygıya dayalı ve haklara sahip bireyler işbirliği yapabilirler. Oysa gerçek yaşamda bireylerin kabul edilebilir ve fonksiyonel nitelikte işleyen bir anarşi içerisinde  yaşayamacaklarını biliyorum. Bu gerçek karşısında, insanlar mümkün olduğu kadar ideal olan özgür topluma yakın bir düzende yaşamak için yasalar yapılması ve uygulanması konusunda anlaşmalıdırlar. Bu bağlamda kendimi anayasacılığı (constitutionalism) ve sözleşmeciliği (contractariansim) savunan bir kimse olarak görüyorum. Anayasacılığı savunuyorum, çünkü serbest toplum düzeninin kurallarının farklı aşamalarda ve farklı süreçlerde belirlenmesi ve oluşturulmasına inanıyorum.” James M. Buchanan

James M. Buchanan

 

***

SORU: Anayasal iktisat neden sınırsız devlete karşıdır? Devlet müdahalelerinin olumsuz etkileri nelerdir? Sınırlı devlet niçin gereklidir?

CEVAP:

“Devlet insan tabiatının bütün özellikleri ile yansımasından başka bir şey değil midir? Eğer, insanlar melek olsalardı, o zaman devlete gerek olmazdı. Eğer melekler insanları yönetselerdi, o zaman da devleti kontrol etmeye ve sınırlamalar getirmeye gerek olmazdı.” James Madison

“Devlet her zaman bizim işlerimizi idare etmek ister. Ancak sonuç, kendi işlerimizi idare etmemizden daha kötü ve maliyetlidir.” Benjamin Constant

“Hükümetin bir takım gereksiz müdahalelerde bulunması ülke halkının çoğunu rehavet ve atalete iter. Halkın şevk ve gayretini engeller. Toplumların yaşam nedenlerinden olan bireylerin girişim  gücünü zayıflatır ve genel harcamaların beyhude artmasına neden olur.” Sakızlı Ohannes

James Madison

***

 

SORU: Ekonomik Anayasa oluşturulmasının amacı nedir?

CEVAP:

“Eğer etkin iktisat politikası reformları yürürlüğe konulacaksa ‘anayasa’ değiştirilmek zorundadır. Politikanın pek çok alanda ekonomi üzerindeki etkileri ortadan kaldırılmalıdır. Gerçek bir sözleşmeyi yeniden düzenleyebiliriz. Etkin bir ‘ekonomik anayasa’ ile politik statüko içerisinde tüm grupların çıkarları dikkate alınabilir ve bir yeni hukuki çerçeve oluşturulabilir. Bu tür bir sözleşmeci düzenleme ekonomi üzerindeki direkt politik müdahaleleri engelleyebilir. Bu yapısal reform  yolu anayasal demokrasidir.” James M. Buchanan ve Gordon Tullock

***

 

SORU: Anayasal iktisat yaklaşımı iyi bir sosyal düzen için kuralların önemi üzerinde durmaktadır. Kurallar niçin önemlidir? Acaba iyi bir sosyal düzen için kurallar mı daha önemli , yoksa insan faktörü mü daha önemlidir? İyi bir sosyal düzen için  oyunun kurallarını mı ,yoksa oyuncuları mı ıslah etmeliyiz?

CEVAP:

“Önlemleri değiştirmeksizin, sadece kullanılan elleri değiştirmek, bir alkoliğin kullandığı içki yerine doktorunu değiştirmesine benzer.” 1. Marquess of Halifax

“Modern iktisatçıların çoğu bir ekonominin işlerliliği için gerekli anayasal-kurumsal çerçeveyi önemli ölçüde ihmal etmişlerdir.”James M. Buchanan

***

 

SORU: Devlet yöneticilerini anayasa ile sınırlandırmak doğru mudur?  Seçtiğimiz temsilcilerin yetkilerini sınırlandırmamız demokrasi ile bağdaşır mı?

CEVAP:

“Yönetici bir insan olduğu için meseleleri yanlış değerlendirme ve kötü isteklere veya her ikisine de sahip olabilir. Bu nedenle yönetici yasalara karşı hesap vermek zorundadır. Aksi takdirde onun yönetimi despotik olabilir. Dahası, bir yöneticinin karar ve  uygulamaları yasamanın kontrolü ve yasamanın atayacağı bir veya bir kaç kişinin kontrolü altında olmalıdır.” Marsiglio of Padua

***

 

SORU: Anayasa, mükemmel bir düzen oluşturulmasını sağlayabilir mi?

CEVAP:

“Olanaksız olmasa da, yanlışlara karşı halkı koruyacak bir anayasa yapmak güçtür.” Sir Karl Popper

“İnsanların iyi, duyarlı, ciddi ve etkin bir anayasa yapabilecek kadar iyi bir politik hayvan oldukları şüphelidir.” George Bernard Shaw

 

 

***

SORU: Siyasi ahlak için anayasal sınırlamalar gerekli midir?  Ahlak ve anayasa arasındaki ilişki nedir?

CEVAP:

“İyi ahlak ve iyi terbiye için iyi bir anayasa gereklidir.” Eflatun

“Siyaseti ıslah etmek için, siyaset oyununun ‘kuralları’nı ıslah etmek gereklidir. Kamu Tercihi ve Anayasal İktisat perspektifi içerisinde siyasetin ıslah edilmesi için güç ve yetkilerini ‘kamu çıkarı’ doğrultusunda kullanacak iyi ahlak sahibi kimselerin seçilmesi ve bunların yönetime getirilmesi şeklinde bir öneri sözkonusu değildir. Bir oyun kuralları ile belirlenir ve daha iyi bir oyuna ancak oyunun kurallarını değiştirmek suretiyle ulaşılabilir.” James M. Buchanan

***

 

SORU: Anayasal iktisat, bireylerin doğaları gereği “güç” elde etmekten hoşlandıkları, sahip oldukları gücü muhafaza etme eğilimde olduklarını öne sürmektedir. Tüm insanlar için bu geçerli midir? Güçten nefret eden insanlar yok mudur?

CEVAP:

“İnsan daima güç elde etme peşindedir; İnsan istek ve arzularında tatminkar değildir ve her zaman sahip olmadığı şeylere karşı bir istek duyar. İnsanlar, prenslerinin despotizminden şikayet edeceklerine, insanin despotizminden şikayet etmelidirler.” Joseph De Maistre

“Tüm insanlarda daima güç elde etmeye karşı genel bir eğilim vardır ve bu eğilim yalnızca ölümle sona erer.” Thomas Hobbes

“İnsan daima makamında kalmak ister.” Aristo

“İnsan doğal olarak kendi çıkarına büyük önem verir.” Guicciardini

“Herşeyin ötesinde iktidar sevgisi.... Bütün devletlerin sahip oldukları gücü genişletmeye doğru bir eğilim içerisinde oldukları gerçek değil midir?” Gibert Murray

 

***

 

SORU: İnsanın doğası değiştirilemez mi? İnsan kendi çıkarını değil de başkalarının çıkarını düşünen bir varlık haline getirilemez mi?

CEVAP:

“İnsanın doğası dünyanın her yerinde aynıdır.” Philip Stanhope Chesterfield

“İnsanın oluşturduğu kurumları değiştirebilirsiniz, fakat insanın doğasını değiştiremezsiniz.” Alexis de Tocqueville

“İnsan eylem ve davranışları bir dereceye kadar değiştirilebilir, fakat insanın doğası değiştirilemez.”Abraham Lincoln

“Kurtlar dişlerini kaybedebilir, fakat doğalarını kaybetmezler.” Thomas Fuller

“İnsan çok önemli bir bakımdan hayvanlardan ayrılır; sonu olmayan öyle bir takım arzuları vardır ki; hiç bir zaman tamamıyla doyurulamaz ve insanı cennette bile huzursuz eder: Özellikle mal canlılığı (olabildiği kadar çok malın ya doğrudan  sahibi ya da üstünde söz sahibi olma isteği), yarışma, böbürlenme ve iktidar sevgisi diye adlandırabileceğimiz dört tutku.” Bertrand Russell

 

***

 

SORU: İnsan tamamen güvenilmeyecek kadar kötü bir yaratık mıdır? İnsanın doğasındaki kötülükleri ortadan kaldırmanın tek çözümü anayasal sınırlamalar mıdır?

CEVAP:

“Bazen insanın kendisini yönetmesine güvenilmemesi gerektiği söylenir. O zaman insanın başkalarını yönetmesine güvenilebilir mi? Veya insanı yönetmesi için krallar kılığına bürünmüş melekler bulabilir miyiz? Bırakalım bunun cevabını tarih versin.” Thomas Jefferson

“Hiç birimiz mükemmel değiliz...En azından en iyilerimiz bile mükemmel değil... “ J.M.Barrie

“Güç sözkonusu olduğunda, insanlara hiç bir zaman güvenme ve onları kötü eylemler yapmamaları için anayasanın zincirlerine bağla.” Thomas Jefferson

Thomas Jefferson

 

***

 

SORU: Güç gerçekten kötü bir şey midir? Güç neden kötü ve tehlikelidir? Anayasal iktisatçılar neden ısrarla siyasal gücün mutlaka sınırlandırılması gerektiğini savunmaktadırlar?

CEVAP:

“İnsanı  alçaltan ve ahlaksızlaştıran tüm nedenler arasında, güç en önemli olanıdır.” Lord Acton

“Güç kötüdür ve sınırlandırılmalıdır.” Diego de Saavedra Fajarda

“Herkes şartlar elverdiği ölçüde fazla güç elde etmeyi sever ve hiç kimse kendiliğinden gücü reddetmek için bir çaba göstermez.” Lord Acton

“Mutlak güç ahlaksızlaştırır.” Lord Acton

“Güç yozlaştırır, mutlak güç mutlak yozlaştırır.” Lord Acton

“Tecrübe göstermektedir ki, güç sahibi her insan sahip olduğu gücü kötüye kullanmaya eğilimlidir.” Montesquieu

“Gücün etkin bir şekilde sınırlandırılması sosyal düzenin en önemli meselelerinden birisidir.” Friedrich A. von Hayek

“Her kim güce sahipse despot olur.”  Voltaire

Lord Acton

 

***

 

SORU: Anayasal iktisat, genel olarak gücün tehlikeli olduğunu belirtmektedir. Devlet halkın çıkarlarını koruyan bir kurum olduğuna göre devletin gücü niçin tehlikeli olsun ki?

CEVAP:

“Devletin gücü sorumsuz güçtür. Sorumsuz güç, karşı konulamaz güç olmamalıdır.” Lord Acton

“Her insanın dürüst olmayacağının varsayılması doğru bir politik ilkedir. İnsanoğlu, genel olarak özel işlerinde devletteki işlerinden daha dürüsttür. Bir insan eğer çıkarı sözkonusu ise devlet işlerinde uzun süre çalışabilecektir. Şeref, insanoğlunu kontrol edebilecek harika bir şeydir. Fakat, insanlar birlikte hareket ettiklerinde bu kontrol önemli ölçüde ortadan kalkar.” David Hume

“Devletin temeli güçtür ve insanin elinde olan bu güç her zaman kötülüğe maruz bırakılacaktır.” James Madison

“Anayasal devlet ilkesi, siyasal gücü elinde bulunduran kimselerin bu güçlerini kötüye kullanabileceklerinin varsayılmasını şart koşar.” John Stuart Mill

“Eğer insanlar Tanrı olsaydı, kendilerini demokratik olarak yönetebilirlerdi. (İnsanlar Tanrı olmadıkları için) mükemmel bir devlet insanlara göre değildir.” Jean- Jacques Rousseau

 Jean- Jacques Rousseau

***

 

SORU: Anayasal İktisat , düzen için kuralların önemi ve anayasanın gerekliliği üzerinde durmaktadır. Bugün hemen hemen tüm ülkelerin anayasası olduğuna göre bu ülkelerdeki düzensizliğin ya da kaosun nedeni  nasıl açıklanabilir? Düzen için anayasa mutlaka gerekli midir?

CEVAP:

“Bir anarşi içerisinde bireyin yaşamı ‘fakir, iğrenç, vahşi ve kısadır’. Hobbesian vahşi orman insanların kaçınması gerekli bir ortamdır. Rasyonel bireyler bu vahşi ormandan hukuk konusunda anlaşarak ve uzlaşarak kaçınabilirler.” James M. Buchanan

“İyi bir düzen bütün iyi şeylerin temelidir.” Edmund Burke

“Sosyal düzen bütün hakların elde edilmesine imkan sağlayan kutsal bir haktır.” Jean-Jacques Rousseau

“Kanun düzendir, iyi kanun iyi düzendir.” Aristo

“Gözlemlediğimiz yasal ve anayasal düzen ( ya da düzensizlik) bir zamanlar insanların içinde bulunduğu Hobbes vahşi ormanındaki çıkmaza benziyor. Hobbesian vahşi ormanda bireylerin davranışları sonuçta insanları mutsuzluğa ve huzursuzluğa yöneltmiştir. İçinde bulunduğumuz anlaşmazlık bu durumu daha da kötüleştirecektir. Yavaş yavaş doymak bilmeyen Leviathan tarafından yutulacağız.” James M. Buchanan

“Anayasal düzen’ yerine ‘anayasal anarşi’ çağımızın temel karekteristiği olarak görünüyor.” James M. Buchanan

***

 

SORU: Devletin meşruiyyeti için devletin sınırlandırılması gerekli bir koşul mudur?

CEVAP:

“Karar verme kuralı ne olursa olsun, sınırlandırılmamış kollektif güç ya da devlet asla sözleşmeci açıdan haklılaştırılamaz.” James M. Buchanan

“Devlet etkin bir şekilde sınırlandırıldığı ölçüde meşrudur.” Lord Acton

***

 

SORU: Anayasal İktisat “sözleşmeciliği” (Contractarianism) savunmaktadır. Sözleşmecilik ne demektir? Anayasanın “toplum sözleşmesi” olduğu görüşü ne demektir?

CEVAP:

“Toplum özünde bir sözleşmedir.” Edmund Burke

“Sözleşme özgür devletin temelidir.” James Madison

“Kılıçsız bir sözleşme, laftan başka bir şey değildir.”  ( Covenants without the sword are but words and of no strength to secure a man at all.) Thomas Hobbes

“Politik anayasal-yasal düzen geniş anlamda ancak aşağıdaki şartların varlığı halinde ‘sözleşmeci’ olarak adlandırılabilir: (1)Hem özel, hem de kamusal birimlerin faaliyetleri anayasal düzeyde hukuk kuralları ile sınırlandırılmalıdır. (2) Hukuk kuralları içerisinde  toplumun tüm üyeleri karar verme yapısında eşit haklara sahiptirler.” James M. Buchanan

***

 

SORU : Ekonomik özgürlüklerin korunması için devletin sınırlandırılması mi gerekir? Devletin büyümesi ekonomik özgürlükler için tehlike oluşturur mu ? Sınırsız devlet niçin hem siyasi hem de ekonomik özgürlüklerin ihlal edilmesi tehlikesini beraberinde getirir?

CEVAP:

“Özgürlük tarihi, devletin gücünü artırmanın değil, aksine devletin güç ve yetkilerini sınırlamanın tarihidir.” Woodrow Wilson

“Ekonomik özgürlük, politik özgürlüğü gerçekleştirmek için zaruridir.” Milton Friedman

 

Milton Friedman

 

***

 

SORU: Seçim ve oylama mekanizması ve kuvvetler ayrılığı devletin gücünün kötüye kullanılmasını engellemek için yeterli önlemler değil mi? Bunların dışında devletin ayrıca ekonomik anayasa ile sık-boğaz edilmesinin gerekçesi nedir?

CEVAP:

“Demokratik yöntemlerin benimsenmesi ile, siyasi iktidar üzerinde başka sınırlamalara gerek olmadığının sanılması asrımızın trajik hatasıdır. Demokratik yöntemlerin kullanılması siyasi iktidarların denetlenmesinde kullanılan geleneksel sınırlamalara artık ihtiyaç kalmadığı inancını da yaygınlaştırdı.” Friedrich A.von Hayek

“Siyasal düşüncedeki 19. ve 20. yüzyıl safsatası, seçim sisteminin gerçekte devlet gücünü kontrol altına almak hususunda yeterli olduğu varsayımına dayanıyordu. Periyodik ve serbest seçimler konusunda anayasal güvenceler olduğu sürece devlet faaliyetlerinin alanı ve kapsamının kontrol altına alınabileceğine inanılıyordu. Seçim sistemlerindeki sınırlamaların devleti ifade edilen “sosyal sözleşme” içerisinde tutmadığını ancak yüzyılın başlarında anlamaya başladık.” James M. Buchanan

***

 

SORU: Anayasal iktisat, ısrarla devletin ekonomik gücünün, görev ve fonksiyonlarının sınırlandırılmasını savunmaktadır. Anayasal iktisatçılar devletin büyümesi halinde bundan belirli kesimlerin fayda sağlayacağını; devletin soygunun ve talanın kaynağı haline dönüşeceğini iddia etmektedirler. Bu konuda da Rant Kollama (Rent Seeking) kavramını kullanmaktadırlar. Devletin sınırlandırılması gerçekten rant kollamacılığı azaltır mı?

CEVAP:

“Sınırlandırılmamış devlet, müteşebbisleri hükümet kanalıyla ‘rant kollama’ya sevkeder.” Richard B. McKenzie

“Millet Meclisi’nin bir toplantısına katıl. Teşviklerin , ticaret üzerindeki sınırlamaların , dağıtılan ihsanların gündemde olacağını göreceksin. Herkesin utanmaz bir açgözlülükle nasıl yağmadan payını almak için yarıştığına şahit olacaksın.” Frederic Bastiat

“Kartallar, etleri gördükleri yerlere toplanırlar. İnsanlar da çıkarlarının olduğu yerlere toplanırlar.” Benjamin Franklin

“Yasama organının giriş kapısının önünde şöyle yazar: ‘Her kim burada etkili ise Yasal Soygun’dan payını alır.’ Frederic Bastiat

Frederic Bastiat

“Devlet, herkesin başka kimselerin geliriyle yaşaması için keşfedilmiş büyük bir kurumdur.” Frederic Bastiat

“Eğer devletin gücü sınırlı değilse, devlet çoğunluğun üzerinde anlaşmış olduğu hizmetlerle kendisini sınırlayamaz. Zira, devlet özel çıkar gruplarının isteklerine boyun eğmek zorunda kalır. Her çıkar grubu, ancak diğer çıkar gruplarına sağlanan yararlarla kendi yararlarının eşit bir şekilde değerlendirildiği noktada anlaşacaktır. Böylesine bir pazarlık demokrasisinin gerçek demokrasi ile bir alakası yoktur.” Friedrich A.von Hayek

“Politik kurumlara gelir transferi yetkisini vermeyecek kurallara ihtiyaç vardır”. James M. Buchanan ve Geoffrey Brennan

***

 

SORU: Anayasal iktisatçılar mali disiplinin sağlanması ve mali sorumluluk ahlakının tesisi için denk bütçe ilkesinin önemi üzerinde durmaktadırlar? Denk bütçe niçin gereklidir?

CEVAP:

“Sorun , devletin sorumsuz kanun koyucuları ve yöneticileri değildir. Sorun, mali sorumluluğu sağlayacak oyunun kurallarıdır. Seçmenler, kamu harcamalarının faydasından memnunlar; vergi ödemekten ise hoşnut değildirler... Mali sorumluluğu sağlamanın ve bütçe dengesini sağlamanın mantığı bu kadar basittir.” James M. Buchanan

“Giderlerle harcamaların dengede olması gereklidir. Eğer hükümdarlığın harcamaları gelirlerinden fazla olursa kötülükler kaçınılmaz olacaktır. Yeni vergiler koymak gerekecektir. Vatandaşlar vergi altında ezilecek ve kralın emirleri dinlenmeyecektir. “ Juan de Mariana

“En iyi olan bütçe , denk bütçedir.” Adam Smith

“Bütçe denkleştirilmeli, hazine tekrar doldurulmalı, devlet borcu azaltılmalı, devlet yöneticilerini haddini bilmezliği ıslah ve kontrol edilmeli.” Marcus Tullius Cicero

***

 

SORU: Kamu harcamaları niçin sınırlandırılmalıdır? Kamu harcamaları toplumun refahını artırmak için gerekli değil midir?

CEVAP:

“Yüksek kamu harcamaları özgürlük ile uyumlu değildir.” Frederic Bastiat

“Kamu harcamalarının yapılmasında rasyonel bir karar ancak her seçmenin önceden belirlenecek bir kural çerçevesinde onayladığı harcamalar için bir katkıda bulunmasının zorunlu olduğunu bilmesi ile oluşturulabilir.” Friedrich A.von Hayek

“Aşırı harcama yüksek borçlanmaya sebep olur.” Pedro Fernandez Navarette

“Kamu harcamaları ilave istihdam yaratmaz. Eğer devlet, halktan borçlanarak ve vergi alarak  harcama yaparsa, bir tarafta yaratacağı istihdamdan daha fazlasını öte tarafta yok eder.” Ludwig von Mises

***

 

SORU: Vergilemeden  harcamak niçin kötüdür? Anayasal iktisat “vergilemeden harcama” yapılmasına niçin  şiddetle karşı çıkmaktadır?

CEVAP:

“Politikacılar, kamu harcamalarını artırmak ve vergilemeden kaçınmak eğilimindedirler. Denk bütçe kısıtlamalarının kaldırılması politikacılara bu konuda tam bir yetki sağlar.” James M. Buchanan

“Devletin parası vergilemeden harcanıyor. Vergilemeden harcamak, temsilsiz harcamak kadar kötüdür.” Woodrow Wilson

***

 

SORU: Anayasal iktisatçılar devletin vergileme yetkisinin de sınırlandırılması gerektiğini savunmaktadırlar. Vergiler, ekonomik kalkınma ve halka hizmet için gerekli değil midir? Vergiler halkın refahını artırmak, halka hizmet için alınmazlar mı?

CEVAP:

“Bizden bu kadar vergi almalarına rağmen karşılığında bir avantaj elde edemememizi görmek şaşırtıcıdır.” Alessandra de’ Machingi Strozzi

“Onlar(Krallar) bireylerin sahip olduğu hazineyi kuruttular. Her gün yeni vergiler ihdas ettiler. Vatandaşlar arasında yozlaşmanın tohumlarını ektiler. Birbiri ardına savaşlara girdiler. Zalim tiranlıklarını korumak ve isyanları bastırmak için her yolu denediler. Zenginlerin parasını zorla alarak büyük anıtlar diktiler. Mısırdaki piramitler ile Thesalia Olympus’daki yeraltı mağaralarının farklı amaçlarla kurulduğunu düşünebiliyor musunuz?” Juan de Mariana

“Vergiler emeğini kullanan her insanın alın teri ile ödenir. Eğer vergiler yüksek olursa, fabrikalar iş yapmamayı tercih ederler. Aç insanlar serserice sokakta dolaşarak boş yere iş ararlar.” Franklin Roosevelt

“Fakirliğin kaynağı ağır vergilerdir.” Pedro Fernandez Navaratte

“Vergileme gücü mahvetme gücünü içerir.”John Marshall

“Vergilemenin sınırları nelerdir? Vergi oranları hangi oranlara kadar yükseltilebilir? Vergiler üzerinde ‘demokratik’ nitelik taşıyan seçim kontrolleri sınırlandırıcı etki yapar mi? Eğer bu tür sınırlamalar yetersiz ise, vergiler anayasal düzeyde sınırlanmalı mı? Vergi oranlarının ne kadar yüksek olacağı konusunda bir şeyler söylenebilir mi? Vergileme yetkisi üzerine ne tür anayasal sınırlamalar getirilebilir? Bu tür sınırlamalar nasıl düzenlenmeli ve uygulanmalıdır?” James M. Buchanan

“Sınırsız vergileme tahrip etme hakkını içerir.” Daniel Webster

“Vergileri artırma, borçlanma...” Anne Robert Jacques Turgot

“Yüksek vergi oranları, bazen vergiye tabi malların tüketimini azaltmak ve bazen vergi kaçakçılığını teşvik etmek suretiyle, düşük vergi oranlarıyla sağlanacak hasıladan daha düşük bir hasılat sağlar.” Adam Smith

“Vergilerin indirilmesi, vergi gelirlerinin artması sonucunu doğurur. Vergilerin artırılması, gelirin azalması sonucunu doğurur.” J.R.McCulloch

“Aşırı yüksek vergilerin sonucunda vergi geliri azalır ve vergi kaçakçılığı teşvik edilir.” Henry Parnell

“Eğer vergiler çok yüksekse, devlet fazla gelir elde edemeyecektir.” Ralph Waldo Emerson

“Yüksek vergiler düşük gelir sağlar.” Pedro Fernandez Navarette

***

 

SORU: Anayasal iktisatçılar ağır ve sınırsız vergileri niçin “yasal hırsızlık” ya da “yasal haraç” olarak adlandırmaktadırlar?

CEVAP:

“Vergileme hırsızlıktır ve kaldırılmalıdır.” Dawe Walter

“Vergileme ve temsil birbirlerinden ayrılamaz. İnsanin sahip olduğu şey kesinlikle kendi malıdır. Başka hiç bir kimse, onun veya temsilcisinin isteği olmadan malını almaya hakki yoktur. Bunu yapmaya teşebbüs eden birisi zarar verir, her kim bunu yaparsa hırsızlık yapmış olur; ve özgürlük ile kölelik arasındaki farkı kaldırmış olur.” Lord Camden ,Charles Pratt (1. Earl of Camden)

“Tarifeler, sübvansiyonlar ve vergiler yasal soygunun araçlarıdır. ” Frederic Bastiat

“Gereğinden fazla vergi tahsil etmek yasal hırsızlıktır.” Calvin Coolidge

“Bir insanın parasının isteği dışında alınması hırsızlıktır.” Lysander Spooner

Lysander Spooner

 

***

 

SORU: Anayasal iktisatçılar niçin vergilerin ödeme gücü ilkesi yerine fayda ilkesi dikkate alınarak tahsil edilmesini savunmaktadırlar? Anayasal iktisat savunucuları vergilerin zorunlu değil, gönüllü olabileceğini ifade etmektedirler. Bu mümkün mü?

CEVAP:

“Zorlama kesinlikle kötüdür. Zorlama, bireyin düşünen ve değerli bir varlık olmasını ortadan kaldırır.” Friedrich A. von Hayek

“İnsanları yararlanmadıkları, kullanmadıkları ve değer vermedikleri mal ve hizmetler için bir ödemede bulunmaya zorlamak ahlak dışıdır. Bir kısım insan başka insanlar için neyin en iyi olduğuna karar veremez. İnsanlar arzu ettikleri takdirde ödemede bulunmalıdırlar. Hiç bir insan başka bir insanın yararı için çalışmaya zorlanamaz. Bunun adi köleliktir. Vergileme köleliktir ve kaldırılmalıdır.” Dawe Walter

“Özgür bir toplumda vergileme gönüllü olabilir.” Ayn Rand

“Zorunlu vergileme tüm gönüllü faaliyetlerin en büyük düşmanıdır.” Auberon Herbert

***

 

SORU: Devletin borçlanma yetkisi niçin sınırlandırılmalı? Anayasal iktisatçılar ekonomik anayasa ile devletin borçlanma yetkisinin niçin sınırlandırılması gerektiğini savunmaktadırlar?

CEVAP:

“Borçlananların hemen hemen hepsi parayı yanlış ya da kötü bir şekilde harcarlar. Tüm kötülük borçlanan para ile yapılır.” John Ruskin

“Borçlanma yetkisi hemen hemen bütün hükümetler tarafından  kötüye kullanıldı. Müsrif bir evlada Londra’nın bütün bankerlerinden kredi çekme imkanı sağlanmasından daha kötüsü, bir devlet adamına gelecek nesillerin sırtına yüklenecek borçlanma yetkisi vermektir.” David Hume

“Borç özgür insanlar için köleliktir.”  Publilius Syrus

“Borç özgür insanı köle yapar.” Menander

David Hume

***

 

SORU: Devletin para tekeline ve para basma gücüne sahip olması niçin tehlikelidir? Devletin para basma gücü niçin sınırlandırılmalıdır.? Parasal anayasa niçin gereklidir?

CEVAP:

“Bir ülkedeki en büyük tehlike para tekelidir.” Woodrow Wilson

“Para politikasında parasal istikrar için en anlamlı kriter önceden tahmin edebilme (predictability) kriteridir.” James M. Buchanan

“Para arzının kontrolünü belirli politik amaçlar için bir araç olarak kullanmak fiyat mekanizmasının işleyişini mahvederek bireylerin beklentilerini olumsuz yönde etkiler.” Friedrich A. von Hayek

“Anayasal düzeyde tanımlanmış ve oluşturulmuş bir mali ve parasal çerçeve özgür toplumun yaşaması için gereklidir.” James M. Buchanan

“Politikacıların sürekli kötüye kullandıkları ‘milli para’ kavramı er ya da geç yok olacaktır.”  Friedrich A.von Hayek

“Devletin paranın değerini etkileyebilecek her türlü girişimden uzak olması gerekir.” Ludwig von Mises

“Enflasyon, ancak parasal otoritelerin uyulması zorunlu hale getirilmiş anayasal kurallara uymalarını sağlamakla önlenebilir. Bunun için değiştirilmesi gereken para politikası değil ‘parasal rejim’dir.” James M. Buchanan ve Geoffrey Brennan     

***

 

SORU: Anayasal demokrasiyi gerçek anlamda tesis etmek mümkün olabilecek midir? Anayasal iktisat ve ekonomik anayasa önerilerinin pratikde gerçekleştirilebilmesi mümkün müdür?

CEVAP:

“Anayasal demokrasi yolunda akademik-entellektüel-felsefi alanlarda ilerleme olmuştur ve bu devam etmektedir. ‘Anayasal Demokrasi’ içinde yaşadığımız yüzyılın ortalarından bu yana gelişme göstermektedir.” James M. Buchanan

“İçinde yaşadığımız yüzyılda ‘demokrasi’ duygusal bir kavram olarak kullanılmaktadır. Yapısı, amacı ve işleyişi tamamen farklı olan politik rejimlere demokrasi kelimesi yakıştırılmaktadır. Mevcut durumuyla, demokrasi terimi tamamen boş bir anlam ihtiva etmektedir. ‘Anayasal’ kelimesi, ‘demokrasi’ kelimesinin bir öneki olarak kullanılmalıdır. Demokrasinin temel ilkelerinden birisi olan bireysel özgürlük, ancak kollektif faaliyetlerin alanı ve çerçevesinin anayasal normlarla sınırlandırılması halinde bir anlam ihtiva edebilir.”  James M. Buchanan

“Anayasal demokrasinin temel ilkesi toplumda diğer bütün herkes gibi devletin de kurallarla bağlı olduğu ve sınırlandırıldığı düşüncesidir.” Richard E.Wagner